11 Eylül Saldırıları: Gerçek mi, Komplo mu?
İkiz Kulelere Yapılan Saldırılar ve Derin Devlet İddiaları
11 Eylül 2001’de gerçekleşen İkiz Kuleler saldırıları, dünya tarihine kara bir gün olarak geçti. El Kaide tarafından gerçekleştirildiği belirtilen bu saldırılarda 3.000’den fazla insan yaşamını yitirdi. Ancak olayın resmi açıklamalarının ötesinde, saldırılar hakkında çeşitli komplo teorileri ortaya atıldı. Özellikle ABD’nin, saldırılar sonrası Müslümanlara karşı açtığı savaş ve dünya genelinde yükselen İslamofobi, bu teorilere zemin hazırladı.
Saldırıların hemen ardından Amerikan hükümeti, El Kaide ve Usame bin Ladin’i suçladı. Fakat bazı analistlere göre bu saldırılar, ABD’nin derin devleti tarafından planlanmış olabilir. Bu iddialara göre amaç, küresel ölçekte İslamofobi yaratmak ve Müslümanlara savaş açmak için bir bahane oluşturmaktı.
Yahudilerin O Gün Kulelerde Olmaması İddiası
Saldırıyla ilgili en tartışmalı konulardan biri, 11 Eylül günü İkiz Kuleler’de Yahudi çalışanların bulunmadığı iddiasıdır. Bu teoriye göre, Yahudi çalışanlar saldırıdan önce uyarılmış ve o gün işe gitmemişlerdir. Resmi kaynaklar bu iddiaları şiddetle reddetse de, bu durum hala soru işaretleri yaratmaya devam ediyor. Bazı kesimlere göre, bu olay İsrail ve ABD’nin istihbarat iş birliğine dayanan bir komplo olabilir. Bu teori, saldırıların bir plan dahilinde gerçekleştirildiği düşüncesini güçlendiren argümanlar arasında yer alıyor.
El Kaide’nin Kuruluşunda ABD’nin Rolü
El Kaide, genellikle radikal İslami bir örgüt olarak bilinse de, tarihsel olarak kökeni ABD’ye dayanıyor. 1980’lerde, Afganistan’da Sovyetler Birliği’ne karşı verilen mücadelede ABD, Mücahitlere destek verdi. Bu destekle birlikte, Afganistan’da Ruslara karşı savaşan direnişçiler örgütlendi ve El Kaide doğdu. ABD, o dönemde Sovyetler’e karşı Mücahitleri güçlendirerek dolaylı yoldan El Kaide’nin kurulmasına zemin hazırladı. Ancak, Sovyetler çekildikten sonra bu örgüt, radikalleşerek ABD’ye karşı cephe aldı. 11 Eylül saldırıları ise, El Kaide’nin ABD’ye karşı düzenlediği en büyük saldırı olarak tarihe geçti.
Amerikan Derin Devleti ve İslamofobi Teorisi
11 Eylül saldırılarının ardından dünya genelinde Müslümanlara karşı başlatılan savaşlar, saldırıların arkasında Amerikan derin devletinin olabileceği iddialarını güçlendirdi. Analistler, bu saldırıların bir “iç operasyon” olduğunu ve dünya genelinde İslamofobi yaratmayı amaçladığını öne sürüyor. Bu teoriler, Afganistan ve Irak’a yapılan müdahalelerin meşrulaştırılmasının ardında yatan planın, Müslüman coğrafyalar üzerindeki hegemonyayı artırmak olduğu görüşüne dayanıyor.
Saldırılar sonrası Batı’da hızla yükselen İslam karşıtlığı, İslamofobi tartışmalarını körükledi. Müslümanlar, dünya genelinde terörle özdeşleştirilmeye başlandı ve Batı’daki Müslüman toplumlar bu durumdan büyük zarar gördü. ABD’nin, İslam dünyasına karşı başlattığı savaşlar ve sivil kayıplar ise bu iddiaları güçlendiren en önemli etkenlerden biri oldu.
Sonuç: Gerçekler ve Komplo Teorileri Arasında
11 Eylül saldırıları, resmi açıklamalara göre El Kaide tarafından gerçekleştirilen bir terör saldırısı olarak kayıtlara geçse de, olayla ilgili komplo teorileri ve derin devlet iddiaları hala gündemdeki yerini koruyor. Yahudi çalışanların o gün işe gitmemesi gibi detaylar, saldırıların planlı bir operasyon olduğuna dair şüpheleri artırıyor. Ayrıca, ABD’nin El Kaide’nin kuruluşuna dolaylı olarak katkıda bulunmuş olması da, saldırıların ardında daha karmaşık bir senaryonun olabileceğini düşündürüyor.
Amerikan hükümetinin 11 Eylül sonrası Müslümanlara karşı başlattığı savaşlar ve dünya genelinde yükselen İslamofobi, saldırıların sadece bir terör eylemi olmadığını, aynı zamanda daha geniş bir stratejinin parçası olabileceğini ortaya koyuyor. Bu saldırılar, dünya siyasetini şekillendiren bir dönüm noktası olarak tarihe geçti ve etkileri bugün dahi tartışılmaya devam ediyor…
MİRATYOUTUBE
MİRATHABER.COM
cok dogru, yaziniza katiliyorum