Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Ama ne yazık ki bu gün, Filistinli çocukların acılarını dindirmiyor, bombaların gölgesinde nefes almaya çalışan küçücük bedenlere umut olamıyor.
Gazze’de bir çocuk ne demek biliyor musunuz? Küçücük elleriyle gökyüzüne ulaşmaya çalışırken, annesinin cansız bedenine sarılmak zorunda kalan bir evlat… Bir yandan kardeşini korumaya çalışırken diğer yandan ölümü her nefesinde hissetmek zorunda kalan minicik bir yürek.
Bu gün, çocuk haklarından bahsediyor dünya. Ama Filistinli çocukların ne oyuna ne eğitime ne de yaşama hakkı var. Çünkü o haklar, onların isimlerinin yazılı olduğu listelerde okunmuyor.
1989 yılında BM tarafından kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi, 196 ülke tarafından imzalandı. Ancak, özellikle savaş bölgelerinde, yoksulluk ve şiddetin ortasında yaşam mücadelesi veren çocuklar için bu haklar yalnızca kâğıt üstünde kaldı.
Gazze’deki çocuklar için bu günün hiçbir anlamı yok. Çünkü onlar, 7 Ekim’den bu yana bombaların gölgesinde hayatta kalmaya çalışıyor. Son 45 gündeki çatışmalarda 20 bine yakın çocuk hayatını kaybetti. Ailesini, okulunu, oyun alanını kaybeden bu çocuklar, dünyanın geri kalanının sessizliğine terk edildi.
BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni kabul eden ülkeler arasında İsrail, ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere gibi devletler var. Ancak söz konusu Filistinli çocuklar olduğunda bu ülkelerin sesi çıkmıyor. İsrail’in Gazze’de okulları, hastaneleri ve sivilleri hedef alan saldırıları, imzalanan uluslararası protokollerin açıkça ihlal edilmesi anlamına geliyor.
BM’nin “Silahlı Çatışmalarda Çocukların Korunması” protokolünü imzalayan ülkeler arasında yer alan ABD ve İsrail, kağıt üzerinde barışı savunsa da pratikte bu taahhütlere uymuyor. Filistinli çocukların yaşadığı trajedi, bu çifte standardın en acı örneği…
Bugün, çocuk haklarını savunmanın sadece kutlamalarla sınırlı kalmaması gerektiğini hatırlamalıyız. Her çocuğun diline, dinine, ırkına bakılmaksızın barış ve güven içinde yaşama hakkı vardır.
Unutmayalım, Filistinli çocukların hayatları da diğer tüm çocuklar kadar değerli. Sessiz kalmak, bu zulmün devamına ortak olmaktır.
EBRU MAHMUTOĞU
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-