“Kadın/Kız Sünneti” İslam’ın temel kaynakları olan Kur’ân’da yer almayan ama Sünnet’te var olup olmadığı tartışma konuşu olan bir uygulamadır. Ne var ki İslam kültüründeki bu uygulama kadının /kızın cinselliğini ve sağlığını koruma, geliştirme amaçlıdır.
UNİCEF raporunda konu edildiği şekliyle yapılan bu işlem Fravun sünneti olarak kadının cinselliği ve sağlığın tehdit etmektedir. İnsan sağlığını tehlikeye atması sebebiyle haram bir işlem olarak yasaklanması gerekmektedir.
Her kadında/kızda gerekli değilse de bazılarında müdahale edilmesi gereken tıbbi bir olgu olan kadın/kız sünneti aslında kadın cinselliğini azdırma amaçlı cinselliği sömürücü laik Batı kültürün ilgi duyması gereken bir olgudur. Ama her alanda olduğu bu konu da cehaletle ele alınmakta. Ve yergi konusu yapılarak da İslam’a gölge düşürülmektedir.
Bu konuyu derinliğine inceleyen çalışmamızı makaleler bölümünde “Kız-Kadın Sünnetine Nasıl Bakmalıyız?” başlığı ile bu gün yeniden yayınlıyoruz. Haberin ardından okunmasını öneriyoruz.
HABER ŞÖYLE:
UNICEF’ten Kadınlar Günü‘nde acı rapor: Dünya çapında 230 milyon kadın sünnet ediliyor
{ UNICEF’in Dünya Kadınlar Günü’nde acı bir rapor yayınladı. Rapora göre, çoğu Afrika’da yaşayan 230 milyondan fazla kadın ve kız çocuğu sünnete maruz kaldı. Bu rakam 2016’ya göre 30 milyon daha fazla.
Birleşmiş Milletler çocuk ajansı tarafından bugün bir rapor yayınlandı. Rapora göre, çoğu Afrika’da yaşayan 230 milyondan fazla kadın ve kız çocuğu sünnete maruz kaldı.
AP’de yer alan habere göre UNICEF’in Dünya Kadınlar Günü’nde yayımladığı raporda, son sekiz yılda yaklaşık 30 milyon kişinin dış cinsel organlarının kısmen ya da tamamen alındığı bir operasyon geçirdiği tahmin ediliyor.
UNICEF, kadın sünnetine maruz kalan kadın ve kız çocuklarının yüzdesinin azaldığını belirtti. Ancak uygulamayı ortadan kaldırmaya yönelik çabaların artan nüfusa ayak uyduramayacak kadar yavaş olduğu konusunda uyardı. Raporda, “Kadın sünneti uygulaması azalıyor. Ancak yeterince hızlı değil” dendi.
Yanlışlıkla kadınların cinselliğini kontrol altına aldığına inanılan bu uygulama, ciddi kanamalara ve hatta ölüme neden olabiliyor. Kızlar bebeklikten ergenliğe kadar değişen yaşlarda bu işleme tabi tutulmaktadır.
İşlem, uzun vadede idrar yolu enfeksiyonlarına, adet sorunlarına, ağrıya ve doğum komplikasyonlarına sebebiyet verebilir. Bunun yanı sıra depresyona, düşük özgüvene ve travma sonrası stres bozukluğuna yol açabilir? UNICEF İcra Direktörü Catherine Russell yaptığı açıklamada “Daha fazla sayıda kızın daha genç yaşlarda, çoğu beşinci yaş günlerinden önce bu uygulamaya tabi tutulduğu yönünde endişe verici bir eğilim görüyoruz. Bu, müdahale penceresini daha da daraltıyor” dedi.
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-