Gündem

28 Şubat Generallerinin Affedilmesine MAZLUMDER’in Sert Çıkışı

28 Şubat Generallerinin Affedilmesine MAZLUMDER’in Sert Çıkışı.

MAZLUMDER: 28 Şubat’ın Failleri Affedilirken Mağdurlar Hapsedilmeye Devam Ediyor

28 Şubat Darbesinin Etkileri ve MAZLUMDER’in Tepkisi

28 Şubat darbesinin etkileri hala toplumda hissediliyor. Darbe mağdurları yıllardır adalet beklerken. MAZLUMDER, bu adaletsizliğe dikkat çeken bir açıklama yaptı. Darbenin failleri olan generaller topluca affedilirken, mağdurların cezaevlerinde kalmasını sert bir dille eleştiren MAZLUMDER’in yaptığı açıklama şöyle:

28 Şubat’ın failleri topluca affedilirken, mağdurlar hapsedilmeye devam ediyor!

Cezaevleri her dolduğunda gündeme gelen adli mahpuslara yönelik örtülü af niteliğindeki uygulamalar suç – ceza ve infaz dengesini bozmuş, daha ağır nitelikli suçlar için daha az ceza ve daha kısa süren hapis cezaları uygulanmak suretiyle adaletsiz sistem daha da tartışmalı hale gelmiştir.

Adli nitelikli suçlar yönünden ‘affetme hakkının’ devlette değil mağdur ya da mağdur yakınlarında olduğu tarafımızca her fırsatta dile getirilmiştir. Buna rağmen Ak Parti iktidarları bugüne kadar bunun tersi yönde hareket etmiş, gerek devlete karşı suçlar yönünden yapılan yargılamalarda ve gerekse bu suçlar hakkındaki infaz süreçlerinde olabildiğine sert bir tavır içerisinde olmuş, şaibeli yargı kararlarıyla ceza alan mahpusları, örtülü af niteliğindeki infaz düzenlemelerinden dahi yararlandırmamıştır.

Son olarak başka bir ağır hukuksuzluk gündemimize düşmüştür;

Bahse konu af nitelikli düzenlemelerden yararlanamayan 28 Şubat darbesinin generalleri olan makbul (!) suçlular, Cumhurbaşkanı tarafından affedilerek kocadıkları gerekçesiyle cezaevlerinden topluca tahliye edilmiştir.

Brifingli yargılamalarla, haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen 28 Şubat mahpusları ve daha onlarca dosyadan ceza almış ve unutulmuş mahpuslar cezaevindeyken, verdikleri brifinglerle yargıyı etkileyerek onların cezaevine girmelerine neden olan faillerin affedilmesi apaçık bir zulümdür.

Gerçekleşmiş bir darbe olan 28 Şubat’ın failleri topluca affedilirken, darbenin en ağır mağdurları diyebileceğimiz, 28 Şubat brifingli ve şaibeli yargı kararlarıyla hapsedilmiş olan kişiler halen cezaevlerinde tutulmaktadır. Yani 20-30 yılını cezaevlerinde geçiren, gençliğini ve sağlığını cezaevlerinde tüketen, türlü sağlık sorunları ile boğuşan insanlar, halen cezaevlerindeler.

Bu insanlar için değil bir af düzenlemesini, yeniden yargılamayı bile çok görenler ağır bir adaletsizliğin parçası olmuşlardır.

Diğer yandan hasta ve yaşlı mahpuslar sorunu Türkiye’nin önemli sorun başlıklarından birisi olup bu başlıkta, Adli Tıp Kurumu (ATK) raporları dolayısıyla sürekli ciddi şaibeler gündeme gelmektedir. 28 Şubatçı generallerin affedilmesinin dayanağı olan Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) ve ATK raporlarının niteliğini daha önce çeşitli fırsatlarda değerlendirmiş ve raporlamıştık.[1]

Herhangi bir somut suçu olmadığı için soyut bir suçlama olan örgüt üyeliğinden mahkûm edilmiş, kocadığı her halinden anlaşılan, sayıları 700’lere ulaşan ağır hasta ve yatalak insanlar cezaevlerinde tutulmaya devam edilmektedir. Ağır hasta, kocama haline tutulmuş, cezaevinde hayatını idame ettiremeyeceği açık olan mahpuslarla ilgili olarak ATK süreçleri ya çok uzatılmakta ya da olumsuz sonuçlanmaktadır.

Yıllardır dile getirdiğimiz üzere, hastalık, yaşlılık vb. sebeplerle fiilen cezaevinde kalması mümkün olmayan tüm hasta mahpuslar için, suç tipine bakılmadan ve adi-siyasi ayrımı yapılmadan aynı uygulamanın devam ettirilmesi, insani ve hukuki bir gerekliliktir. Aksi halde mahkûmiyet bir cezalandırma aracı olmaktan çıkıp, mahpuslar ve aileleri için çok daha ağır bir zulme dönüşmektedir.

Son af kararı ve dayanağı olan raporlar bir kez daha göstermiştir ki ATK, objektif ve ihtisas kurumu olmaktan çıkmış ve bazı “seçkinlerin” affedilmesi için kullanılabilecek işlevsel bir araç haline gelmiştir. Cezaevinde kalması mümkün olmayan onlarca mahpusun dosyası arşivde çürürken kısa süre önce cezaevine girmiş olan 28 Şubat darbecilerinin kocadığını topluca tespit eden ATK’nın yapısının acilen değiştirilmesi gerekmektedir.

Siyasi varlığını darbelerle ve özellikle 28 Şubat darbesi ile mücadele etmek üzerine kurduğunu ifade eden bir iktidarın, iktidarda bulunduğu 20 yılın sonunda mağdurları değil failleri affetmesi, siyasi beka için “kurucu kodlara” sarılmaya çalışıldığını gösteren vahim bir tablodur.

MİRATYOUTUBE

MİRATHABER.COM

Recent Posts

  • Makale

COP 29, G20’DERKEN..

Rio’da uzlaşma için görüş birliği sağlanamadı. Toplantı sonrası Rio’da başarısız bir darbe girişimi oldu. Dünyayı…

2 saat ago
  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

9 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

10 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

14 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

14 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

16 saat ago