28 Şubat‘ın Derin İzleri ve Türkiye’nin Demokrasi Mücadelesi
28 Şubat postmodern darbesi, 1997’de Türkiye’de gerçekleşen bir darbedir. Cunta üyeleri, iç vesayet odaklarının dış desteklerle yürüttüğü planlarla demokrasiye karşı bir kumpas kurarak, seçim sonuçlarını manipüle etmeye çalıştı. Refah Partisi’nin yükselişiyle başlayan süreç, 28 Şubat 1997’deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında doruk noktasına ulaştı. Hükümetin istifasının ardından kurulan Refahyol Hükümeti, vesayet odaklarının sert eleştirilerine maruz kalarak hedef haline getirildi. Medyanın irtica iddiaları üzerinden gerginlik yaratma çabalarıyla desteklenen darbe, demokratik değerlere büyük zarar verdi ve Türk toplumunda derin izler bıraktı.
“Cunta Üyelerinin Bin Yıl Sürecek Propagandası ve Halkın Demokrasi Tokadı”
1997’de imzalanan ve siyasi tarihe kara harflerle geçen postmodern darbe, cunta üyelerinin “Bin yıl sürecek” propagandasıyla hafızalarda yer etti. Ancak 2002 seçimleri sonrasında halk, 28 Şubat darbesine demokrasi tokadı vurarak tarih sayfalarında bu karanlık dönemi geride bıraktı. Ne var ki, demokratik açılımlarla kamu yönetiminde yer edinen vesayet merakı, bazı kesimlerde hala nüksediyor. Hazımsızlık ise özel sektörde işe alımdan site havuzlarına, okullardan sokaklara kadar birçok alanda kendini gösteriyor.
“Türk Toplumunun Dizaynı ve 28 Şubat’ın Büyük Zararı”
1994 yerel seçimlerinde Refah Partisi’nin çıkışıyla başlayan süreç, Türk toplumunun dizayn edilmesi gayesi taşıyordu. Kumpas algı operasyonlarıyla Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller liderliğindeki Refahyol koalisyonu, 54’üncü hükümetin ömrünü kısaltarak demokrasiye zarar verdi. 28 Şubat süreci, demokrasi, insan hakları ve özgürlükler konusunda büyük yaralar açarken, ekonomiyi de olumsuz etkiledi. Hortumlamalar ve yolsuzluklarla 300 milyar dolar kaynak zararına neden oldu.
“Demokrasi Mücadelesi ve Hükümetin Zorla İstifası”
28 Şubat süreci, demokrasi mücadelesinin önemli bir dönemini temsil ediyor. Cunta üyelerinin baskılarıyla 54’üncü hükümetin istifaya zorlanması, demokrasiye vurulan bir darbe olarak kayıtlara geçti. Bu süreçte yaşananlar, demokrasi, insan hakları ve özgürlükler konusundaki mücadelenin ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
VESAYETİN İZLERİ:
28 Şubat’ın Siyasi Manipülasyonları ve Medyanın Rolü
1997 yılında imzalanan ve siyasi tarihi kara harflerle işleyen 28 Şubat postmodern darbesinden 27 yıl sonra, bu olayın Türkiye üzerindeki etkileri hala devam ediyor. Cunta üyelerinin ‘Bin yıl sürecek’ propagandası, 28 Şubat’ın demokrasiye darbe vuracağının ilk sinyallerini veriyordu. Ancak, 2002 seçimleriyle birlikte halk, demokrasiye olan vefasını göstererek, 28 Şubat darbesini tarih sayfalarına gönderdi.
Demokrasiyi Hedef Alan Vesayet Planları
Bu süreçte iç vesayet odakları, dış uzantılardan aldığı destekle demokrasiyi hedef aldı. 24 Aralık 1995 seçimleri, planların başlangıcıydı. Seçim favorileri Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz’a karşı, vatandaşın tercihi Necmettin Erbakan liderliğindeki Refah Partisi oldu. Refah Partisi’nin Meclis’e 158 vekil ile girmesi, siyasi dengeleri kökten değiştirdi ve bazı çevrelerin vesayetçi çabalarını tetikledi.
Refahyol Hükümeti ve Hedef Haline Getirilmesi
Zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Erbakan’a hükümeti kurma görevini vermesiyle oluşturulan Refahyol Hükümeti, hemen ardından vesayetçi açıklamalara maruz kaldı. Barolar Birliği Başkanı Eralp Özgen ve Yargıtay Başkanı Müfit Utku’nun “şeriat” uyarısı ve YÖK Başkanı Kemal Gürüz başkanlığındaki Rektörler Komitesi’nin sert eleştirileri, hükümeti zor durumda bıraktı. Bu süreç, Hüsamettin Cindoruk liderliğindeki milletvekillerinin ayrılması ve Demokrat Türkiye Partisi’nin (DTP) kurulmasıyla daha da karmaşık hale geldi.
Medyanın Çanak Tutması ve Gerginlik Yaratma Çabaları
1997 seçimlerine yaklaşırken, medyanın 28 Şubat’ı siyaset ve laiklikle ilgili tartışmalara odaklanarak kullanma çabaları gözlemlendi. Başbakan Erbakan’ın düzenlediği iftar yemeği, medyanın çarpıtma ve irtica iddiaları üzerinden toplumsal gerginlik yaratma çabalarına malzeme oldu. Bu dönemde medyanın çanak tutması, 28 Şubat’ın siyasi atmosferi daha da gerilimli hale getirmesine neden oldu.
Tarihi MGK