3. Dünya Savaşının Ayak Sesleri mi?
Büyük Savaş Yaklaşıyor Mu?
Türkiye’nin Barış Çabaları ve Engeller
Türkiye, Rusya-Ukrayna Savaşı’nı bitirmek için birçok diplomatik girişimde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu savaşın sona ermesi için yoğun çaba harcadı. Ancak, Batılı ülkeler bu barış çabalarını baltaladı. Aynı zamanda, Gazze’deki soykırımın sona ermesi için de birçok ülkeyle temas kurdu. Ne yazık ki, ABD’nin desteğini alan İsrail bu çabaları da durdurdu. Türkiye’nin barış için gösterdiği bu çabalar, dünya barışı için kritik öneme sahipti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 7 Ekim’den sonraki süreçte “Ya büyük barış ya da büyük savaş” endişesini dile getirmişti. Şimdi bu endişe, her geçen gün daha fazla kişi tarafından paylaşılıyor.
Milli Savunma Bakanlığı’nın Kararlılığı
Milli Savunma Bakanlığı, terörle mücadelede kararlılığını sürdürüyor. Son iki haftada Irak ve Suriye’nin kuzeyinde yürütülen operasyonlarda 89 terörist etkisiz hale getirildi. 1 Ocak’tan bu yana etkisiz hale getirilen terörist sayısı 1270’e ulaştı. Bakanlığın Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Pençe-Kilit Harekatı’nın başarıyla sürdüğünü belirtti. Aktürk, operasyonların alışılmadık ve öngörülemez taktiklerle devam ettiğini vurguladı. Irak’ın kuzeyindeki güvenlik kilidinin tamamen kapatılacağını söyledi. Bütün bunlarada gösteriyor ki Türkiye, sınır ötesi operasyonlarda güçlü bir duruş sergiliyor.
Kontrol Noktaları ve Ortak Harekat Merkezi
Tuğamiral Aktürk’ün sunumunun ardından bakanlık kaynakları, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Mehmetçik’in Irak’ın kuzeyindeki bazı meskun mahallerde kontrol noktaları oluşturduğuna dair iddiaları yalanlandı. TSK’nın sivillerin yaşadığı alanlara girmesinin söz konusu olmadığı belirtildi. Kontrol noktalarının Iraklı yerel makamlar tarafından oluşturulduğu ifade edildi. Bu konuda Irak tarafı ile iyi bir koordinasyon yürütüldüğü bilgisi verildi. Bakanlık, Irak ile ortak harekat merkezi kurma çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Detayların belirlenmesine yönelik görüşmeler olumlu bir şekilde devam ediyor. Ortak harekat merkezi, Haftanin ile Zap arasında kurulacak. Bu merkez, PKK’ya karşı etkili bir mücadele için önemli bir adım.
TSK’nın Hazırlıkları ve Büyük Savaş İhtimali
Bakanlık kaynakları, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “üçüncü dünya savaşı ihtimali” konusundaki açıklamalarına da değindi. TSK’nın her türlü senaryoya hazır olduğunu vurguladı. Türkiye’nin en hazırlıklı ülkelerden biri olduğu belirtildi. TSK, dinamik yapısıyla birçok coğrafyada faaliyetler yürütüyor. Kendi planlarını ve lojistiğini test etmiş bir ordu olarak güçlü bir duruş sergiliyor. Dünyanın birçok noktasında barışı destekleme faaliyetleri de yapılıyor. Üçüncü dünya savaşı gibi karanlık bir tabloyu kimse istemez. Ancak, TSK’nın her türlü senaryoya hazır olduğu açıkça ifade edildi. Türkiye’nin barış için gösterdiği çabalar, dünya barışı için büyük önem taşıyor.
HABER YORUM
Savaş, her zaman karanlık bir tablodur ve İslam anlayışına göre arzu edilmeyen bir durum arz eder.
Biz her olayda olduğu gibi savaş konusuna da İslami açıdan bakmaya çalışalım. Hac Suresi 39. ayette şöyle buyuruyor yüce rabbimiz:
“Haksız yere saldırıya uğrayanlara, zalimlerle savaşmaları için izin verilmiştir. Bir avuç mümin, kâfirlerin “süper” ordularına karşı ne yapabilir, demeyin. Allah, kendi yolunda Cihad eden müminleri zafere kavuşturmak üzere, onlara yardım etmeye elbette kâdirdir.”
İsrail denilen terör örgütü, Gazze’de dokuz aya yakındır sivilleri ve çocukları vahşice katlederken ve de kimseyi dinlemeden katliamlarını sürdürürken, Müslümanlara Cihad emri bugün farz değilse acaba ne zaman farzdır?
İsrail bu katliamları, güya kendi kutsalları üzerinden açıklarken ve bütün dünya bu zulme çanak tutuyorken; Müslümanlar bugün kendini savunamayacaksa, acaba ne zaman ve nerede savunacaklardır?
Afganistan, Irak, Suriye, Filistin, Türkiye derken, İslam coğrafyası üzerinde oynanan oyunlar, bıçağı kemiğe dayandırmıştır. Hem maddi hem de manevi açıdan kan kaybeden İslam ülkeleri kendini toparlamaya çalışsa da, Siyonizm ve Haçlı entrikaları buna izin vermemektedir. 150 yıldır İslam ülkeleri arasına sokulan tefrika, ümmetin dağılmasına, bir ve beraber olamamasına yol açmıştır.
Başta dediğimiz gibi, savaş arzu edilen bir şey değildir. Ancak tüm diplomatik girişimlere rağmen barış kapıları açılmıyor ve insanlar katledilmeye devam ediliyorsa, zalimler için sonun başlangıcını hızlandırma görevi, biz Müslümanlara düşmelidir.
MİRATYOUTUBE
MİRATHABER.COM