Abdurrahman Dilipak, Geçtiğimiz günlerde Hilal TV de yaptığı programda; Bitcoin ile ilgili yaptığı açıklamalar, konuya hakim olanlar tarafından şaşkınlıkla izlendi. Biz de Abdurrahman Dilipak’ın yaptığı açıklamaları çok dikkatli bir şekilde izledik. Hayretler içerisinde kaldık. Sayın Dilipak özetle bakın neler diyor;
1. Diyanet Bitcoine haram demekle yanlış yapmıştır, bu kararından vaz geçmelidir.(Bu arada İki ekonomi bakanı Mehmet Şimşek ve Nihat Zeybekçi, Bitcoinin balon olduğunu söyleyip, uzak durulmalı dedi.)
2.Bu bitcoin senaryosu gerçekleşecek. Bunu kimse durduramaz.Kripto paraya geçmezsek beyin göçü olacak. Bu güvenli bir yazılımdır, başka çıkış yolu yok. Bunun borsası kuruluyor, yazılım borsası, parasını verece alacak buna ihtiyacınız olacak. Bunu bir an önce hayata geçirmemiz gerekiyor. Bu paranın kaybolması mümkün değil, izini sürüyorsun.
3.Altına karşı sanal para üretebiliriz. Burada toplanan paraların tedavüle girmesi için karşılığında altın bloke etmesi gerekiyor. Bitcoin dışarıda yapılsa bile tek merkezde toplanması gerekecek.
4.Vadeli sanal para ile, senet ve çeklerinizi bize getirin, bir mal gibi kabul edelim kasamıza koyalım. Teminat mektubu kadar, senediniz, çekiniz kadar size sanal para verelim. Bizim karımız %1-2 değer almış olacağız. Vadesi geldiğinde bunu götürüp bankaya ödüyorsunuz, eğer ödenemezse size krediye dönmüş oluyor.
Çek ve senet tedavül konusunda yeni bir imkan doğuyor. İslam dünyası için en güvenilir ve dini hassasiyetlerimiz açıısından en güvenilir para olacak.
Mirat Haberde yayınlanan videolarımızla, Bitcoin soygunculuğunun sistemsel olarak hedefinin ne olduğunu, kim tarafından nasıl sunulduğunu, kim tarafından kurulduğunu, güzellemelerin, reklamların paravan zihniyetlerin nasıl kullanıldığını açıklamıştık.
Abdurrahman Dilipak, diyanetin fetvası üzerine bu açıklamaları yapmasını manidar buluyoruz. Biz Diyanetin fetvasından sonra, Diyanet Fetva kurulunu arayarak, kararlarının son derece doğru olduğunu, bu karardan geri adım attırmak için, islami cenahtan birilerinin çıkartılıp fetvanın eleştirileceğini de söylemiştik.
Sayın Abdurrahman Dilipak’ın danışmanlık yaptığı İstanbul borsasının direktifleri ile hareket ettiği izlenimlerini veren açıklamalarının son derece yanlış olduğunu düşünüyoruz.
Hedef, Kripto paralara güzelleme yaparak milletin altınlarını, sanal para yaratacak olanlara toplamaktır. Siz altınlarınızı vereceksiniz onlar size şifreli sanal bir numara verecek. Kime gidecek altınlarınız? Elbette faizcilere.
Altınlarınızı sanal para ile değiştirin telkininde bulunan Dilipak, birde kalkmış sanal kabul edilen değerleri mal kabul ederek,bundan %1-2 aralığında bir ticari komisyonculukmuş gibi, işletme masrafı adı altında tanımlayarak sistem kurucusu para kazanacak. Bu mevcut borca dayalı faizci düzenin altınları göstererek bastığı kağıtların ilk başlangıcı gibidir. Faizciler bunu altın sertifikası adı altında yapıyor zaten. Sayın Dilipak bunu dijital kripto var sayılan bir para ile bunu öneriyor. Bu öneri açık faizciliktir kabul edilemez.
Birde faizci bir proje olarak; Senetlerinizi, çeklerinizi, teminat mektuplarınızı bize( İstanbul borsası) getirin biz size sanal para kripto para vereceğiz, gidin bununla işinizi görün. Senetlerin çeklerin zamanı geldiğinde bunu bankaya ödeyin, ödeyemezseniz banka size bunu kredi vermiş olacak. Yani faizle tekrar kripto para ile kredi vermeyi, İstanbul borsası sağlayacak. Bu faizciliğin zirvesidir.
Dilipak, bir de Cumhurbaşkanı altına endeksli para demişti işte bunu ancak cumhurbaşkanı yapabilir, diye kulağına üflenmiş telkini aktarıyor. Bütün yasaları kripto paraya göre düzenleyelim telkininde bulunuyor. Bütün yasalar düzenlenmeli ama kripto para üretecek olanlar için değil. Bu, yasayla faizsiz bir ekonomik yapı, elbette yeniden düzenlenmelidir.
Abdurrahman Dilipak’ın bu konuda söylediği, önerdiği şeyler iktisadi anlamda islam’da yoktur. Bunun için Diyanetin verdiği fetvayı doğru buluyoruz.
Şimdi bütün kripto para sevicilere bir şey soruyorum; Siz neden Dijital para sisteminin, Anayasal bir denetim altına alarak, halkın lehine olacak bir düzenlemeyle; tek güvenebileceğimiz Devletimizin Tekelinde olması gerektiğini söylemiyor, istemiyorsunuz?
Bu konuda kanuni düzenleme yapılacaksa o da şudur;
Para üretimi sadece Türk milleti adına T.C Devletine ait olmalıdır. Dışa bağımlı bir kuruma, şahsa, herkesin üretebileceği bir ölçü olamaz. Asla devlet tekelinden devredilemez. Paranız yoksa bağımsızlığınız yoktur. Bu kafa yapısı, şu anda Basel’e bağımlı Özel Şirket Merkez Bankası gibi düşünmek değilde nedir?
Açıkça söylenilen şudur; para yaratmak herkesin yapacağı bir şey olmalı diyorsunuz. Kriptoculuğa kılıf arıyorsunuz. Abdurrahman Dilipak, değerli bir yazar kardeşimiz. İnşallah yeni para düzeninin hizmetkarlığına İslami cenahtan soyunmamıştır. Konuyla ilgili bizimle görüşmek istediğinde, çok daha teknik boyutları ile neden kendisine eleştirel yaklaştığımızı izah edebiliriz. Niyetimiz kimseyi yermek değildir. Bildiğimiz hakkı haykırmaktır.
Selam ve dua ile..
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi