Ahmet Hakan Kardeş! CÜBBELİ’Yİ KİMİN VE HANGİ KURUMUN EMRİYLE DEVRALDIN?

Ahmet Hakan Kardeş! CÜBBELİ’Yİ KİMİN VE HANGİ KURUMUN EMRİYLE DEVRALDIN?

Habertürk’ten Fatih Altaylı, Nevzat Çiçek ve Veyis Ateş üçlüsünden devraldığını biliyoruz da… Lütfet sorumuzu  cevaplandırıver.

Gerçi bazı duyumlarımız var da yakıştıramadığımız için inanmak istemiyoruz.

Aynı Adamları  Görmekten Bıktık

HABERTÜRK ve CNN TÜRK’te aynı katılımcıları görmekten gına geldi. Akıllı bir televizyon yönetimi usanılan bu kişileri sürekli olarak ekrana çıkarır, ekran yüzü haline getirir mi? Getirmez. Ama getiriliyor. Demek ki bir yerlerden emir geliyor veya sağlanan büyük imkanlar ya da beklentiler var.

Akşamları 20 00 den sonra  kanalları süratle gözden geçiririm.

CNN TÜRK’te yine Cübbeli’ye rastlamayayım mı?

Bu adam,  bilmem kaçıncı defa niçin programa alınır da, neden saatlerce konuşturulur?

Kasımpaşalı tabiriyle keriz değiliz, kurulan bir tezgah var.

Üç beş dakika izlemeye tahammül edemedim.

Ülkemizin hayati bir konusu mu işleniyor? Yok.

Peki Yüce dinimizin örneğin iktisadi kuralları ve ülkemizin kanını emen faiz düzeni mi, yoksa  şu sıralar küçük yatırımcılar aleyhine kullanılmak istenen Borsa mı  konu ediliyor. Hayır…

Peki ateizm ve deizme açık eğitim sistemimizin çıkmazları mı mevzu edilen? Bu da değil.

Peki konuşulan ne ? Mehdi ve Deccal.

Bu konuşulanların dinimizle bir ilgisi var mı? Yok.

İşte Kur’ân ortada. Kur’ân ile örtüşen Sahih Sünnet de elimizde ve önümüzde. Sened-Rivayet dedikoduları ile kimi kandırıyoruz?

Deccal ile Mehdi’nin dinimizle  alakası var diyorsanız o zaman Deccalizmi laik düzenle, Mehdiliği de Deccalizmi yıkacak fikri ve fiili hareketle açıklamanız gerekir.

Soru yöneteceklerin bilgisi ve yürekleri bu konuları irdelemeye yeter mi? Cübbeli’nin bu konulara kafası basar mı?

Diyanet Nerde? İlahiyatlar Nerede?

Yönetim yapımızı bilmesem, Diyanet nerde, yüzü aşkın ilahiyatlar ve yüreksiz akademisyenleri nerede diyeceğim de diyemiyorum.

Bu memlekette din adına, sıra bir medreseli olup bağlı olduğu tarikatın müritlerince  bile dışlanan Cübbeli konuşacaksa sayıları 250 bini aşan maaşlı Diyanet ve ilahiyatlara ve de ilahiyat kökenli öğretmenlere ne gerek var?

Artık İslam adına  ülkemizde diyanetten ilahiyatlara, eğitimden hukuka, iktidardan muhalefete kadar pek çok şeyin sorgulanması gerekir de  bir hayat düzeni olarak algılatılmayan İslam, öz yurdunda gurbetini yaşıyor. Baskıcı ve dışlayıcı laiklik ile de bağlıları çıkara, ünvana ve korkuya taptırılmış…

Yeter Artık

Ya hû ! İslam’ı inkar ettiğiniz  veya sömürdüğünüz yeter. Gidiniz biraz da jakoben laikliğinizi demokratikleştirmek için uğraşınız. 

İslam Hak düzendir. O, kurucu iradeye bağlı diyanete, ilahiyatlara , ölü tarikatlere ve karşıtı düzenlere ve yasalara rağmen kendi yolunu bulur ve gönüllere akar.

Sözü Mevlamıza bırakalım:

“Allah’ın mesajlarını hiçbir delilleri olmadan sorgulayanlara gelince; onların içinde hiçbir zaman tatmin edemeyecekleri küstahça bir kendini beğenmişlik (duygusun) dan başka bir şey yoktur, öyleyse sen Allah’a sığın çünkü her şeyi işiten, her şeyi gören yalnız O’dur!

(Mümin 40/56)