Kur’an-ı Kerim’de verilen bilgilere göre dünya hayatının toptan son bulması ve ahiret hayatının başlaması olayı, dehşetli kıyamet olayı olarak bilinmektedir. Kur’an-ı Kerim’de kıyamet olayı ve onun dehşeti hakkında çeşitli bilgiler verilmektedir. Bu konuda bilgi veren ayetlerden bazıları şöyledir:
“Kişinin, kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı günde, kulakları sağır eden ses duyulacağı zaman, işte o gün, herkesin kendine yetip artacak derdi, sıkıntısı olacaktır.”[1]
“Ey insanlar! Rabbinizin bilincinde olun! Çünkü kıyamet gününün sarsıntısı, gerçekten de çok korkunç olacaktır! Öyle ki, onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın, emzirdiği çocuğunu unutacak; her hamile kadın ise, çocuğunu düşürecektir. İnsanları, sarhoş olmadıkları halde, sarhoş gibi göreceksin. Ancak Allah’ın azabını (görecekleri zaman, korkuları,) çok daha şiddetli olacaktır.”[2]
“Yerküre, kendine has o müthiş sarsıntı ile sarsıldığında, yer, ağırlıklarını dışarı attığında ve insan, “Ona ne oluyor ki..?” diye sorduğu vakit, yer, o gün – Rabbi kendisine öyle davranmasını vahiy ettiği için – bütün haberlerini anlatacaktır. İnsanlar, o gün, yaptıklarının kendilerine gösterilmesi için, kabirlerinden bölük bölük çıkacaklardır. Her kim zerre miktarı hayır (iyilik) yapmışsa, onu (onun karşılığını) görecektir. Her kim de zerre miktarı şer (kötülük) yapmış ise, onu (onun karşılığını) görecektir.” [3]
“Gök yarıldığı, yıldızlar saçıldığı, denizler kaynayıp birbirine karıştığı, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, insanoğlu yapıp gönderdiklerini ve yapmayıp geride bıraktıklarını bir bir anlayacaktır.”[4]
Başından beri kıyamet olayı ile ilgili yer verdiğimiz ayetlerde, kıyamet olayı hakkında verilen çeşitli bilgileri, maddeler halinde şöyle sıralamak istiyoruz:
a – Kıyamet olayı, çok korkunç bir olay olarak yaşanacaktır.
b – Bu olayın dehşetinden, anneler, annelik şefkat ve merhamet duygularına rağmen, karınlarında bulunan ceninleri düşürecek ve kucaklarında bulunan çocuklarını atacaklar.
c – Kıyamet olayı yaşandığı zaman, insanlar, her türlü dost, akraba ve yakınlarını unutacaklardır.
d – Kıyamet olayı yaşandığı zaman, tabiatta büyük değişiklikler meydana gelecektir.
e – Kıyamet olayına şahit olan insanlar, sarhoş olmadığı halde, sarhoş gibi görüneceklerdir.
f – Bütün bunlardan anlaşıldığına göre, kıyamet olayı nedeniyle, kâinatın düzeni bozulacak ve bu olayın, insan psikolojisi üzerinde olumsuz etkisi olacak. Bu nedenle insanlar, psikolojik problemler yaşayacaklardır.
Kıyamet olayı ile ilgili olarak sıraladığımız bütün bu ayetlerde, edebi bir tasvir kullanılmaktadır. Farklı açı ve manzaralar halinde kıyamet hadisesi tanıtılmakta, tasvir edilmektedir. Bu ayetlerde olaylar öyle canlı anlatılmaktadır ki, okuyucuya bir tablo, bir resim gibi sunulmaktadır. İnsanlar, dünya hayatında iken, daha ölmeden önce, Kur’an-ı Kerim’deki bu tabloları okuduğu zaman, kıyamet olayının korku ve dehşetini hissediyor ve sanki onu, görüp yaşıyor gibi oluyorlar. Çünkü bu tasvirler, Kur’an-ı Kerim’in en açık tasvirleridir. Bu tasvirlerde kıyamet hadisesi, canlı bir olay haline getirildiği gibi, ahiret âlemi ile ilgili olan mizan, muhasebe, cennet, cehennem, sırat vb. olaylar da, çeşitli ayetlerde bu şekilde canlı hadiseler gibi tanıtılmaktadır.
Kıyamet olayını canlandıran, onun dehşet ve azametini anlatan daha pek çok ayet vardır ve âlimler, bu ayetlerde anlatılan olayların fenni ve edebi tasvirleri üzerinde durmaktadırlar. [5]
Yaşadığımız depremler, kıyamet olayının birer örnekleri durumundadır. İnsanlar bu olayı yaşadığı zaman, kıyamet olayında yaşanacak olayları hayatlarında görmüş, o psikolojiyi hissetmiş oluyorlar. Allah, bizlere bu gibi şeylerden ders ve ibret almayı, ona göre sosyal hayattaki yaşayışımıza çeki düzen vermeyi nasip etsin.
Herkese selam, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.
Anahtar Kelimeler: Kur’an-ı Kerim, kıyamet olayı, deprem, ibret.
[1] Abese 80/33-37. Ayrıca bkz. el-Kehf 17/20; Tâhâ 20/105-109; en-Neml 27/87; ez-Zumer 39/68; el-Câsiye 45/20; el-İnşikâk 84/6-12; el-Ala 87/5 vb.
[2] el-Hac 22/1, 2.
[3] ez-Zilzâl 99/1-8
[4] el-İnfitâr 82/1-5
[5] Bu konuda geniş bilgi için bkz. Kutup, Kur’ân’da Kıyâmet Sahneleri, s. 49 vd.