İskenderun’da ikamet eden ve depremde kaybettiğim abim, yengem, kuzenlerim ve arkadaşlarım ile ülkemin güzel insanlarını rahmetle anarak…
Günlerdir yerimde duramıyorum. Oturduğum yerde bir sıkıntı çöküyor içime ve kalkıyorum oradan. Acımı hafifletir, düşüncesiyle yazmak için bilgisayarın başına oturuyorum, parmaklarım tuşlara gitmiyor, yine sıkıntı basıyor ve kalkıyorum klavyede bir tuşa dahi dokunamadan. Gündüz güçlü görünmek adına dökmeyip biriktirdiğim gözyaşlarım geceleri boşalıyor, başımı yaslamaktan utandığım yastığım ıslanıyor. Artık dökecek gözyaşım da kalmadı.
Acı tanımsız. Acı süresiz. Acı acımasız…
Sarsıldık. Başımıza yıkıldı evlerimiz. Güldüğümüz, ağladığımız, hayaller kurduğumuz, planlar yaptığımız, sığındığımız, sırrımız evlerimiz yıkıldı. Beslediğimiz ve kendilerinden beslendiğimiz bu nedenle de çok sevdiğimiz hayvanlarımızın ağılları, ahırları, kümesleri ve kulübeleri de yıkıldı. Gidip geldiğimiz, sevdiklerimize ulaştığımız yollar da tarumar oldu. Sarsıldık.
Aslında üstümüze yıkılan binaların beton blokları değildi. Plansızlık, denetimsizlik, sorumsuzluk, güvensizlik, kontrolsüzlük, daha çok kazanma hırsı bloklarıydı üzerimize yıkılan. Oysa üstümüzde değil zihinlerde paramparça olmalıydı insanı insanlıktan çıkaran o menfaat blokları. Bunların deprem sonrası da zihinlerde duruyor oluşu bizi daha da kahretti. Öyle ya afet bölgeleri dışındaki yerlerde kiralar katlandıysa, satılacak ev fiyatları kanatlandıysa dersler çıkarmadığımız ve zihnimizin ego katsayısının zirve yaptığını göstermez mi bu durum? Sarsıldık.
Duyarlı ve kendine durumdan vazife çıkararak hıza hareket ederek yaraları sarmaya koşturan vatandaşların gösterdiği hassasiyeti ekran ve göz önünde bulunanlarda, sosyal medyayı sorumsuzca kullananlarda niçin göremedik? Nerdeyse pek çoğunun bir ikbal hesabı içinde olduğunu ve bazılarının da bunu elde ettiklerini içimiz acıyarak izledik maalesef. Sarsıldık.
Peki, hiçbir zemin etüdü yapmadan ya da yapılan etütlerdeki olumsuz raporlara rağmen sırf menfaat için şehirlerin belli yerlerini imara açanlar zerre kadar sarsıldı mı? İnşaat yaparken demirden, çimentodan ve diğer inşaat malzemelerinden kısarak üç beş fazla kazanma derdinde olanlar, enkaz altında kalan evladının elini bırakmayan baba kadar sarsıldı mı? Yapı denetim firmalarının yetkilileri gördükleri eksiklikleri görmezden gelmeleri sonucu gencecik evladını, gelinini ve küçücük iki torununu enkaz altında kaybedenler kadar sarsıldı mı? Kentsel dönüşüme karşı çıkanlar ya da rantsal dönüşüm hesabı içinde olanlar; hayalleri, umutları, gelecekleri ve de kendileri enkaz altında kalan gençler, çocuklar kadar sarsıldı mı?
Sorular, sorular, sorular… Sıralansa arşa kadar çıkacak sorular… Soruların muhatapları olanlar; göğe yükselen feryatlar, figanlar, ahlar vicdanınızı bir nebze sarstı mı? Yarım kalan hikâyeler yaptıklarınızdan ötürü zihninizde soru işaretleri oluşturdu mu? Bir damla ama tek bir damla gözyaşı döküldü mü o hırs dolu gözlerinizden? Her türlü ikbal için her yol mubah mı hâlâ?
Şükür ki imanımız var. Allah’a, ahiret gününe iman ediyoruz hamdolsun. Yoksa günahsızların, masumların, yetim ve öksüz kalanların, umutlarını, hayallerini kaybedenlerin hesabı dünyada verilen/verilecek olanla sınırlı kalsa oluşacak kaosun şiddetini ölçecek bir makine icat edilmemiş ve icat edilemeyecek de. Allah adildir ve onun adaleti şaşmaz, biz buna da iman etmişiz.
Sarsıldık. Evet, biz bir deprem ülkesiyiz. Zaman zaman yine sarsılacağız. Ona göre her türlü hazırlığımızı en olması gerektiği şekilde ve eksiksiz yapmalıyız. Aynı delikten bu kaçıncı ısırılışımız? İbret alınan tarih tekerrür etmez, unutmayalım. Siyasi, ekonomik, kısaca her türlü hırsımız ve beklentilerimizi bir tarafa bırakarak ülkemizde yaşayan her bireyin insanca, güven içinde ve sağlıklı yaşamasını sağlayacak tedbirleri neye mal olacaksa olsun almamın vaktidir. Kişisel hesaplar yüzünden insan hatası kaynaklı kayıplarımızın önüne geçmeliyiz.
İsmet ÖZEL, eğer şimdiye kadar başımıza gelenler bize bir şey öğretmediyse, bundan sonra bildiklerimiz hiç işe yaramayacaktır, derken tam da içinde bulunduğumuz durumu da işaret etmektedir. Sarsılarak kendimize gelmemiz, fıtratımıza yönelmemiz ve yeryüzünde yaşanacak yeni bir sarsıntının bu kadar acı sonuçlar doğurmaması dua ve temennisiyle…
EYYUP YÜKSEL
Emeğine yüreğine kalemine sağlık abim. Ailemize rahmet bizlere ve sizlere sabır diliyorum
Teşekkürler kıymetli kardeşim.
Allah razı olsun. Rabbim cümlemize sabır versin inşallah.
Yüreğine,kalemine sağlık Eyüp abi🙏Sabırlar diliyorum🤲