Milad gazetesi Ali Rıza Demircan hocamızın bir yazısını haberleştirdi. Hocamızın haberleştirilen yazısının özeti şöyle:
Ali Rıza Demircan hocamız “Evet bütün önlemleri alalım. Sağlam zeminler üzerinde güçlü binalar yapalım. Ama yetmez. Bizim için önleyemediğimiz doğal olayların nasıl olduğundan çok niçin olduğu önemlidir. Doğal afetlerin asıl sebepleri olan insan kaynaklı manevi depremler yani Allah’a ortak koşma, sosyal adaletsizlik ve zulümler giderilmeden bildiğimiz bütün önlemleri alsak korunabilecek miyiz?” ifadelerini kullandı.
‘Laik düzenlerden daha büyük hortum, kasırga, sel ve deprem olabilir mi?’
“Laik düzenlerden daha büyük doğal afetler olabilir mi” diye soran Demircan yazısını şöyle sürdürdü:
“Afetler yalnızca doğal olanlardan ibaret değildir. Allah’ı ve Onun Kur’ânî ve tabii yasalarını unutan insanlık, sebeplerini anlayamıyor ise de önleyemediği doğal afetler karşısında geçici tedbirler alabiliyor. Ama fiziki depremleri tetikleyen asıl büyük afetlere duyarsız.
Kendisinin dünyasını sömüren ve ebedi hayatını mahvedecek olan beşeri sistemlerin azgınlığının farkında değildir. Allah’ı ve yasalarını dışlayan eğitim sisteminden, faize ve sömürüye dayalı ekonomiden, suç ile ceza arasında denge kuramayan hukuk düzeninden, hulâsa hayatı konumlandırıp amaçlandıramayan materyalist ve deist/laik düzenlerden daha büyük hortum kasırga, sel ve deprem olabilir mi?
Aslında değinildiği üzere fiziki depremlerin asıl tetikleyicisi bu manevi depremlerdir. Ama Kur’ân’ın bildirdiği bu gerçeği insanın inançları ve yaşam tarzı ile tabiat olayları arasındaki bağlantıdan habersiz bilim adamları bilemezler.
Bu sebeple ilgililer maddi önlemleri alsınlar ve aldırsınlar, yükümlü insanlar olarak da bizler almamız gereke tedbirlere başvurmalıyız. Bir taraftan doğal afetleri önlemeye ve zararlarını gidermeye çalışırken, diğer taraftan doğal afetleri manevî uyanışa ve yardımlaşma gibi hayırlara vesile kılmalıyız.”