Seçimlere az bir süre kala İstanbul’da Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu’na uzatılan mikrofonlar; istihdam olarak ne projeniz var? Diye sorulmaya başlandı. Belediyelerin istihdam da bir umut kapısı olarak görülmeye başlanması bir yönü ile düşündürücü olup, bir yönü ile de yeni belediyecilik vizyonu için önemli bir sorunu gündeme getirmiştir.
Bu soru belediye başkanlarına bugüne kadar pek sorulmayan bir soru olması dolayısı ile her iki adayın da verdiği cevaplar pek hazırlıklı cevaplar değildi. Bunun için; istihdam belediyenin değil hükumetin ilgilenmesi gereken bir sorun olduğu adaylar tarafından da örtülü olarak ifade edildi.
Tabi sorular çalışılmayan yerden gelince, birde İstanbul’un bir çok problemi çözülmüş olunca, bir ülke bütçesi kadar bütçesi olan İstanbul Belediyesinin istihdama ne katkı sunacağı tartışması da gündeme gelmiş oldu.
Kuşkusuz belediyenin verdiği hizmetlerde bir istihdam oluşturuyor. Yeni projelerdeki hizmetlerde belli bir oranda istihdam oluşturacak. Ancak hizmet sektöründen ziyade üretim sektöründe belediyelerin yer alarak istihdam oluşturması bizim daha çok önemsediğimiz nokta olup, ülke kalkınmasında da ciddi pay alacağını düşünüyoruz.
Daha önceki yazılarımızda da yeri geldikçe vurguladık; Türkiye’de bir siyasal sistem değişimi oldu. Bunun belediyelerde de olması gerektiğini ifade etmiştik. Eski yönetim biçiminin yerel yönetim tarzının sürdürülmesi, başkanlık sisteminde aksamalara sebebiyet vereceği bir gerçek.
Halk ile en yakın ilişki belediyeler tarafından kurulduğuna göre, belediyecilikte de yeni modellerin kurulması gerekir. Bunun en önemli alanlarından biride istihdama katkı üretmeleridir.
Artık başarılı başkan, çöp toplayan, kültür merkezleri açan başkan değil, istihdam üretecek yeni projeler ortaya koyabilen başkandır.
TÜİK 2015 verilerine göre Büyükşehir Belediye nüfusuna oranı %83, diğer belediyeler %17 olduğunu görüyoruz. 2015 rakamına göre Otuz Büyükşehir Belediyesinin nüfusun %83’nü taşıması ağır bir yük olup belediyelerin kendi başına mevcut yasalarla bu sorunu çözmede katkı sunması mümkün değildir. Ve bu yoğunluk her geçen gün artmaktadır.
Yoğun bir nüfus hantal bir belediyeciliği getirmiştir. Toplan 1397 belediye başkanının vizyonu istihdam oluşturmaya yönelik olduğunu varsaydığımızda; ülkede ciddi bir yeni modelin oluşmasında katkısı olacaktır.
Belediyelerin halihazırda oluşturduğu projeler kendilerine ayrılan bütçe ile sınırlı olup yapabilecekleride belli orandadır. Başkanlık sistemine rağmen, İşin içerisine bürokrasiyi eklediğimizde belediyelerin istihdama katkı sunma olasılıkları daha da düşmektedir.
Belediyelerin kaynak üretme yöntemlerinin geliştirilmesi konusunda bağımlı hale getirilmesi, borçlandırılarak sürdürülebilir bir hizmet anlayışı istihdama uzun vadede katkı sunmayacak, aksine belediyelerin rehin düşmelerine neden olacaktır.
Yeni siyasi düzende yeni belediyecilik kavramının gündem edilerek; bağımsız finansman kaynakları oluşturmaya yönelik kanuni alt yapıların hazırlanması gerekir. Belediyelerin ithalatı arttırıcı kaynak arayışlarına değil, ihracatı arttırıcı ve kaynak üretici finansman modellerine ihtiyacı vardır.
Bunun nasıl olacağı, hangi adımların atılması gerektiği, böylece nasıl büyük istihdam alanlarının üretim sahasında belediyeler tarafından aktif hale getirileceğiz kolay olup, ayrı bir çalışma konusudur.
Belediyelerin para sorununu çözmek kolaydır. Yeter ki hantal, bürokratik yapının belediyecilikten uzaklaştırılması sağlansın. Gerekli yasal düzenlemelerle belediyelerin önü açılsın.
Selam ve dua ile…
Yunus EKŞİ
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi