Oruç ibadetinin Kur’an-i Kerim’in Bakara sûresinin 183. ve 187. ayetleri ile belirlenen amacı bizi Mütteki kullardan kılmaktır. Bir diğer anlatımla Kur’an insanı olarak hayata hazırlamaktır. 183. ayette şöyle buyrulmaktadır:
“Ey İman Edenler! mütteki kullardan olmanız için sizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi size de oruç ibadeti farz kılındı.”
Bunun için aziz kardeşlerim; yeme, içme ve cinsel aktivitelerden korunarak oruç tuttuğumuz gibi, oruçlu iken daha bir özen göstererek diğer organlarımıza da oruç tutturabilmeliyiz.
Sevgili Peygamberimiz bizi uyarmakta ve şöyle buyurmaktadırlar:
“ Yalanı ve yalanla iş görmeyi sürdüren kişinin yemesini, içmesini bırakması sebebiyle alabileceği hiçbir hayırlı sonuç yoktur. Nice oruçlular vardır ki onlar diğer organlarına da oruç tutturamadıkları için kendilerine kalan yalnızca açlık ve susuzluktur.”
Aziz Peygamberimiz bir diğer hadisleriyle de bizleri şöylece uyarırlar:
“Sizden biriniz oruçlu olduğu zaman kendisini cinsel kaynaklı haramlardan korusun. Örneğin; göz zinasından kendisini muhafaza etsin. Çirkince işler yapmasın. Bir kişi ona bulaşır, sataşır, söver ve kavga etmek isterse ona ben oruçluyum, ben oruçluyum, ben oruçluyum, diye karşılık versin.”(Buhaî Savm 9; Müslim Sıyam163)
Sevgili kardeşlerim; görülüyor ki oruç ibadetinin amacı mütteki kullardan olmak, mütteki kullardan olmak da bir anlamıyla insan haklarına saygılı ve insanlar için yararlı hak ve halk insanı olabilmektir.
Susma Orucu da Tutabilmeliyiz
Özellikle oruçlu iken dilimizi daha bir kontrol altına almalı ve de terbiye etmeliyiz. Biliyorsunuz yalan, gıybet, iftira, aşağılama, jurnal, tehdit vesaire gibi haramlar dil ile işlenebilecek haramlardır. Onun içindir ki, Kur’an bize Hz. Meryem örneği ile özellikle konuşmama öğüdünü vermektedir. Yüce Mevla’mız Hz. Meryem’e şöyle buyurur:
“ Ey Meryem! İnsanlardan biri ile karşılaştığında şöyle deyiver: Ben rahmeti ile bütün varlıkları kuşatan Rabbim için konuşmama adağında bulundum. Hiç kimse ile hiçbir şekilde konuşmayacağım.“ (Meryem 26)
Güzel Kardeşlerim! Biz oruçlu iken elbette ki hayırları konuşacağız, faydalıları dile getireceğiz ama haramlardan daha bir özenle korunmaya çalışacağız. Biliyorsunuz Peygamberimiz; “Kim bana üreme organı ve dilini koruyacağı garanti verirse, ben de ona cennete gireceği garantisini vereyim” buyurmuşlardır.
Evet, amaç Mütteki kullardan olmaktır, olabilmektir. Eğer biz Ramazan ayı boyunca oruç ibadetimizle tüm organlarımızı kontrol altına alır, İslâmî bir hayat sürebilirsek Mütteki yani Kur’ân insanı kullardan olmamız mümkündür. Bu amacı gerçekleşebilmesi içindir ki Oruç örneğin üç veya on gün değil bir ay olarak bize farz kılınmıştır.
Mütteki yani Kur’ân insanı kullardan olmak, bizim için en büyük amaç olmalıdır. Çünkü yüce Mevla’mız “Mütteki kullarını sevdiğini” pek çok âyette beyan etmektedir.
Bakara 194 ve benzerlerinde ”…İyice bilin ki Allah Mütteki olan kullarla beraberdir.” buyurmaktadır.
Talak suresinin 2. ve 3. âyetlerinde ise Mütteki kulların ’problemleri için hal çareleri üreteceği ve onları ümit edilmedik yerlerden rızıklandıracağını’ açıklamaktadır.
Rabbimiz, Mütteki kullara takvaları ölçüsünde “hakkı batıldan, doğruyu eğriden ve güzeli çirkinden ayırma yeteneği” verileceğini de bildirmektedir.
Ve de Mütteki kullar kendileri için Ebedî Cennetlerin hazırlandığı kullar olacaktır. (A.İmran 133)
Görülüyor ki güzel kardeşlerim; oruç ibadeti dünya ve ahiretimizi saadetimizi sağlayabilecek bir ibadettir.
Oruç İbadetini Çocuklarımıza da Alıştırmalıyız
Güzel Kardeşlerim! Akıllı ve ergin kadın ve erkek, her Müslüman oruç tutmakla yükümlüdür. Biz yetişkinler oruç tutmalı ama oruç tutabilecek konumda olan çocuklarımıza da alıştırmalar yaptırmalı, onları oruç ibadetine hazırlamalıyız.