Daha önce Hz. İbrâhim’in güzel bir örnek olduğundan, babasıyla ve oğlu İsmail ile ilişkilerinden söz eden yazılar kaleme almıştık.[1] Bu yazıda ise Hûd suresi 69.-70. ayetler bağlamında meleklerin insan görünümünde Hz. İbrâhim’i ziyaretlerinden, Hz. İbrâhim’in cömertliğinden, misafirlerin ikram almamasını Hz. İbrâhim’in nasıl etkilediğinden ve meleklerin onu nasıl rahatlattıklarından söz edilecektir. Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri yöntemine başvurulan bu yazıda amaç, İbrâhim kıssasının doğru anlaşılmasına iki ayet ekseninde katkıda bulunmaktır.
Hz. İbrâhim’in selama güzel karşılık vermesi ve ikram severliği
Lût kavmini yok edecek melekler, muhtemelen Hz. Lût’un tabi olduğu peygamber olduğu için önce Hz. İbrahim’i ziyaret etmiştir: “Ant olsun ki elçilerimiz (melekler) İbrâhim’e müjde getirdiler ve ‘Selam (sana).’ dediler. O da ‘(Size de) selam.’ dedi ve hemen kızartılmış bir buzağı getirdi.” (Hûd 11/69). İnsan görünümlü olarak gelen meleklerin selam vererek Hz. İbrâhim’in evine giriş şekli, son peygamber devri ve o dönemden kıyamete kadar olan dönemde yaşayacak olan tüm Müslümanlara gönderilen şu emirle uyumludur: “Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere izin almadan ve halkına selam vermeden girmeyin.” (en-Nûr 24/27). Meleklerin Hz. İbrâhim’e gönderildiklerini söylememeleri, onu ziyaretlerinin ona verecekleri müjde ve Lût kavminin başına gelecekleri haber vermek için olduğunu göstermektedir. Yani meleklerin birincil hedefi, sapkın Lût kavminin cezalandırılmasıdır. Meleklerin getirdiği “müjde”, sapkın Lût kavminin cezalandırılması da Hz. İbrâhim’in geç yaşında bir oğlunun olacağı haberi de olabilir. Meleklerin selamı (selâmen) ile Hz. İbrahim’in cevap olarak verdiği selam (selâmun) arasında anlam farkı vardır. Hz. İbrâhim selama daha güzeliyle karşılık vermiştir. Bunun kanıtı, fiil cümlesine isim cümlesi ile karşılık verilmiş olmasıdır. İsim cümlesi, anlam olarak daha güçlüdür. Onun bu üslubu son şeriatta da emredilmiştir: “Bir selamla selamlandığınız zaman daha güzeli ile selam verin veya ayniyle mukabelede bulunun. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını yapandır.” (en-Nisâ 4/86). Ayrıca meleklerin selamı, “Seni bir düşman olarak ziyarete gelmedik.” anlamına da gelir. Hz. İbrâhim’in “hemen kızartılmış bir buzağı” getirip ikram etmesi, -melek türünün yemek yemeyen bir varlık türü olduğu kesinse- onların melek olduğunu anlamadığını gösterir. Anlasaydı yemek getirmezdi.
Konuklarının ikramı almamasının Hz. İbrâhim’i korkutması
Misafir, ikram edileni yemeyeceğini belli ederse ev sahibi bundan işkillenir, gelenleri hırsız veya düşman sanır: “(İbrâhim) Ellerini yemeğe uzatmadıklarını görünce onları yadırgadı ve onlardan dolayı içine bir korku düştü. Dediler ki: Korkma! (Biz melekleriz.) Lût kavmine gönderildik.” (Hûd 11/70). Önceki ayette selam verdiği ifade edilen insan görünümlü meleklerin, bu ayette ikramı almaktan geri durmalarından söz edilmesi, Hz. İbrâhim’e uyumsuz gelmiş ve bundan dolayı kendisine kötülük yaparlar diye korkmuş olabilir. Bununla birlikte Hz. İbrâhim’in, misafirlerinin insan değil melek olduğunu bildiği ve meleklerin onu uyarmak ya da kavmini yok etmek üzere gelmiş olma ihtimalinden dolayı korktuğu da söylenmiştir. Meleklerin, “Lût kavmine gönderildik.” demeleri ancak onlara azap için gönderildiklerini söylememeleri, bu konuya sonraki bir ayette[2] zaten dikkat çekilmesi nedeniyledir. Ayrıca başka bir suredeki iki ayet, o meleklerin gönderiliş amacını iyice netleştirir: “Biz, günahkâr bir topluma (Lût kavmine), üzerlerine çamurdan pişirilmiş taşlar yağdırmak için gönderildik.” (ez-Zâriyât 51/32-33). Meleklerin Hz. İbrâhim’e verdikleri “Lût kavmine gönderildikleri” bilgisi, ayrıca onun korkusunu gidermek içindir. Yani o melekler, Hz. İbrâhim’in kavmine azap için gelmemişlerdir.
Sonuç
Hz. İbrâhim, evine selam verip girenin selamına en güzeliyle karşılık vermekte ve onlara ikramda bulunmak için acele etmektedir. Misafirlerin bu güzel karşılamaya onlardan beklenmedik şekilde tavır göstermesi, haklı olarak Hz. İbrâhim’e bir güvenlik sorunu hissi vermiştir. Melekler bu durum karşısında gerekli açıklamaları yaparak onu rahatlatmıştır.
Anahtar kelimeler: Hz. İbrâhim, melekler, selam, konukseverlik, Lût kavmi
[1] https://www.muratkayacan.com/2014/10/kuranda-hz-ibrahimin-babasyla-iliskisi.html Erişim tarihi: 30.03.2023 https://www.muratkayacan.com/2014/10/kuranda-peygamberlerin-baba-ogul-iliskileri.html Erişim tarihi: 26.03.2023 https://www.muratkayacan.com/2017/06/kuranda-guzel-bir-ornek.html Erişim tarihi: 26.03.2023 https://www.muratkayacan.com/2017/06/kuranda-ibrahim-ve-ismail.html Erişim tarihi: 26.03.2023.
[2] “(Elçi melekler) şöyle dediler: Ey Lût! Gerçekten biz, Rabbinin elçileriyiz, onlar asla sana dokunamazlar. Hemen gecenin bir kısmında ev halkınla çık git ve içinizden hiçbiri geri kalmasın; ancak karın müstesna çünkü kavmine isabet edecek azap, ona da gelecektir. Onların helâk zamanı, sabah vaktidir. Sabah, yakın değil mi?” (Hûd 11/81).