SOLUN CEHALETİ ve İSLAM’A İFTİRASI

Solun büyük çoğunluğu Allah’a inanmayan ateist veya Allah’a inansa da Peygamberlik kurumuna ve ölümle başlayacak âhiret hayatına inanmayan deisttir. Bir diğer anlatımla içlerinde kültür Müslümanı varsa da İslam’a göre imanlısı pek yoktur. Bu tespite itirazları olacağını sanmıyorum.

Ama İslam konusundaki cehaletlerine, cehaleti geçtik iftiralarına ne demeli?

İnancımıza göre ileri yaşı sebebiyle bir ayağı kabir çukurunda olup inkârı sebebiyle de Cehennem’e yuvarlanmak üzere olan Prof. Dr. Korkut Boratav’ın -cehaleti mi, kasıtlı iftirası mı bilemiyorum- durumu Ülkem adına beni ürküttü. Pes doğrusu.

Solun hocası  Korkut Boratav röportajında şöyle diyor:

-“Türkiye’nin yakın siyasi geleceğinde Türkiye’yi İslamcı faşizm veya merkez sağ partiler yönetecektir. Bu saflaşmada CHP, bir ‘merkez parti’ konumundadır. Bu seçenek, Türkiye sermaye blokunun kısmen farklı kanatlarının ittifakı anlamına gelir. Bu benzerliğe rağmen, bu iki seçeneğe karşı tarihsel solun ‘fark etmez’ yaklaşımının yanlış olduğunu düşünüyorum. Zira, bunlar Türkiye için fiilen iki farklı siyasal rejim önermektedir: İslamcı faşizm veya altılı masanın Türkiye’ye sunduğu gelecek tasarımı olan, bir anlamda 2015’e dönüşü hedefle tutucu bir restorasyon… Altılı masanın temsil edeceği bir iktidar seçeneği, tutucu niteliğine rağmen İslamcı faşizme göre ‘ehven’dir…”

Bre hoca! Siyasi görüşlerinin farklı olabileceği açık.

Sizler AK Parti dönemleri dahil Ülkemizde Kamâlizm’in iktidarda ve egemen olduğunu bilmiyor musunuz?

Yıllardır İslam Üzerinde çalışıyorum İslam Faşizmi ifadesini; iftirasını ilk defa sizde okuyorum.

İslam’ın faşizmle ne ilgisi var?

Bir Müslüman olarak benim dünyamda faşizm olmadığı için hadi yeniden sözlüğe bakayım dedim.

Faşizm  meğer  “… devlet sınırlarını genişletmek ereğini güden, tüm yetkilerin tek partinin ve tek kişinin elinde toplandığı düzen.

Demokratik düzen yerine aşırı, çarpıtılmış bir ulusçuluğa dayanan bir baskı düzeni kurmayı amaçlayan öğreti.” İmiş.

Yahu sizde hiç Allah korkusu yok mu diyeceğim de olmadığını biliyorum. Bu nasıl bir cehalet ve iftiradır?

Faşizmin İslam ile ne bağlantısı olabilir?

Türkiye’de Müslüman siyasetçiler var ama onların da İslam’la ilgileri kişisel hayatlarında olup sistem olarak ülkemizin İslam dışı zalim ulusalcı seküler/laik düzenine hizmet etmektedirler. Buradan hareketle İslam ile nasıl bağlantı kuruyorsunuz?

Eğer faşizm yukarıda tarifi yapılan öğreti ise İslam onun düşmanıdır. Biz de karşıtıyız.

İslam’ın siyasi sisteminde seçim asıldır. İslam’ın iman ve yaşam ilkelerine inanmayan örneğin tek adam egemenliğinin, faizin, zinanın ve eşcinselliğin haramlığına inanmayan kişi “istişare ve yasama meclisi” yanı sıra yönetime de seçilemez.

Yönetime gelen insanlar da kendi kafaları ve tercihlerine göre değil İslam’ın birbirini tamamlayan İki kaynağı olan Kurân ve Sünnet’e göre, bu iki kaynağın belirlemediği alanlarda ise ilmi içtihadlar ve  bilimsel verilere göre yönetmeye mecburdurlar.

İnsanları eşitleyen Allah’ın yasalarına aykırılık hususunda kullara itaat yasaktır.

Öyle örneğin borca dayalı ve faize müstenit kapitalist sistemle sömürü yoktur. Irk ve renk ayırımı olmadığı için Ulusçuluk hiç mi hiç yoktur.

AK Parti eliyle de olsa Ülkemizdeki Kamâlist uygulamayı İslam’a fatura etmek kendinizi kandırmaktır. Kaldı ki laik düzen sizin solunuza açık ama İslam’a kapalıdır.

Kurucu irade yapılandırdığı için İlahiyatlar ve Diyanet de Kamâlizm’e hizmet etmektedir.

İslam aydınını yetiştiremiyor, labratuvar çalışması yapamıyor, sistem örneğini veremiyoruz.

Zalimleşen laik düzen, beni bile iki defa ağır ceza ve dört defa da Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde yargıladı.  Laikliği ihlal yetmedi, şimdilerde 5816 despotluğuyla da sığaya çekti.

İslami Düzen’in uygulama örneğini göremediğiniz ve biz de gösteremediğimiz için sizler bir ölçüde haklısınız ama mazur değilsiniz.

İnanmıyorsunuz/bilmek istemiyorsunuz bari iftira atmayın.

Keşke sizin için zalim kapitalistlerden daha ehvendirler diyebilseydim.

Sözü Rabbimize bırakalım:

“ Allah’a karşı yalan sözler uyduran ve O’nun mesajı tüm açıklığıyla kendisine ulaştığı hâlde doğruyu, gerçeği bile bile inkâr eden kimseden daha zalim kim olabilir? Bu nankörler için, ancak şu söylenir: Cehennemde kâfirler için yer mi yok?” (Zümer 39/32)

Ali Rıza Demircan

İslami Faşizm, AK Parti, Kamâlizm, İslamî yönetim