Akıllı insanlar ve faal kurumlar için eleştiri bir nimettir. Eksikleri giderir ve gelişimi sağlar.
Ancak eleştirinin yapıcı olması gerekir.
Yapıcı eleştiri, Müslüman için bir görevdir. Katkı sağlar ve de sevap kazandırır. Yıkıcı tenkid ise harama kadar uzanabilen bir eylemdir. Zarar verip günahkâr kılacağı için kaçınmak gerekir.
Konuya girmemizin bir sebebi var.
Sözcü gazetesinden N. D. Togg’u konu alan bir yazı yazdı. Onu ancak yüksek düzey geliri olanların alabileceği gibi, aslında dikkat çekilmesi gereken bir noktaya değindi.
Ülkemizin ilk yerli otomobilinin daha büyük bir toplum kesimi tarafından alınabilmesi pek tabii ki arzumuzdur. Ancak çok kısa bir sürede yüz bini aşan çok büyük bir talebin olabildiği de bir gerçektir.
Tamam burada bir eksiklik var. Toplumsal ekonomi politikalarının gözden geçirilmesi ve olumlu yönde geliştirilmesi hususunda eğriye eğri diyelim.
Amma siyasi iradenin ısrarlı talebi ve yönlendirmesi ile sağlanan devrimci bir başarı da var. Buna da doğruya doğru denilmesi gerekmez mi?
Kaldı ki Togg’un daha büyük bir toplum kesimi tarafından alınamayış sebebi, kişisel ve yönetimsel değil sistemseldir.
N.D. gibi kişiler, Ülkemizi emperyalizmin kıskacına alan “Borca ve faize dayalı sistemi eleştirebiliyor mu?
Ayıptır ve günahtır. Muhalefet yapacağım deyü “doğruya eğri demek” veya “doğruyu görmemezlikten gelmek” mi gerekir?