4.) Enes b.Malik isimli sahâbi gelir, kendi eksikliğini de de dile getirerek şöyle der:
Ya Resûlellah! Ben sizi seviyorum. Sizin çevrenizdeki erdemli insanları da seviyorum ama ben sizin gibi güzel işler yapamıyorum Ne buyurursunuz benim halim nice olur? Peygamberimiz şöyle buyururlar:
“Kişi sevdikleri ile beraberdir” (Buhari Edeb 96)
Sevgili kardeşlerim! Gereğince hayırlar yapamayabiliriz. İmkânlarımız yetersiz olabilir, bilgi kifayetsizliğimiz olabilir, sağlığımız el vermeyebilir ama iyilikleri, güzellikleri, doğrulukları ve erdemli insanları sevebiliriz. Sevmeliyiz de. Çünkü hayırlı amalleri ve güzel insanları sevmek kişinin dünyasına da berekettir, âhiretine saadettir.
Kur’ânın açıklamasına göre âhiret hayatımızda sorgulama faslı başladığı zaman kişi kardeşinden, ana-babasından, eşinden ve evladından kaçacak. Çünkü herkesin derdi kendisine yeter olacak. Böyle bir dönemde birbirlerinden hak talep ederler korkusu ile dostlar da birbirine düşman olacak, ama muttaki kullar birbirlerinin yaranı olacaktır. Onların birlikteliği ahirette de devam edecek. “ Abese, 80/33-37 ; Zuhrufi, 43/67)
Bu sebeple imanlı ve amelli güzel insanları sevelim, erdemli insan olmanın ana yolu iyi insanlara yaklaşıp onlara arkadaş, dost olmaktır. Onlar Allah’ın güzel kulları oldukları için onların bereketi bize sirayet eder ve bizi kuşatır.
Bu hadisi bize rivayet eden sahâbi Enes şöyle diyor: Peygamberimizin verdiği bu cevabı öğrenen kişiler olarak o gün o kadar sevindik ki ancak Müslüman olduğumuz gün o kadar sevinmiştik.
Biz Aziz Peygamberimiz ve onun seçkin sahâbeleri gibi ibadetli, ahlâklı erdemli, fedakâr, feragatkâr olamadık ve olamıyoruz ama onları seviyoruz, diğer güzel insanları da seviyoruz. Sevmeye devam edeceğiz. Düzgün insanlara hem sevgimizle hem de desteğimizle güç kazandıracağız. Kişi sevdikleriyle olacağı için böylece hem dünyamızda hem ahiretimizde kazananlardan olacağız.
Burada şu örneği de verelim: Bakınız kişi oturur televizyonda haberleri izler. Orada bazı kişilerin, ilettiği yardımları görür, zulümlerin yerildiğini izler, içinde bir kıpırdayış olur. O insanlara gıbta eder/özenir, onları yürekten sever. Örneğin bunlar ne güzel insanlardır ta Türkiye’den kalkmışlar şu şu ülkedeki insanlara yardım götürmüşler, kurban götürmüşler, yapılan zulme karşı ayaklanmışlar. İşte bu sevgi, oturduğunuz yerde size cihad sevabı kazandırır.
Güzellikler böyle başlar. Güzellikleri seveceksiniz ki güzel olacaksınız. Doğruya yöneleceksiniz ki doğruluk sizde özelliğe dönüşecek. Sonuçta sevdiklerinizle beraber olacaksınız. Böylece Rabbimizin şu müjdesi zuhur edecek.:
“Allah’a ve Onun resûle itaat eden kişilere gelince, bunlar, Allah’ın kendilerine nimet verdikleriyle beraberdirler. Peygamberlerle, hak dostlarıyla, şehitlerle, hayır ve barışı sevenlerle. Ne güzel dosttur bunlar ” (Nisa 4/69)