Evrene, yer küresine, katrilyonlar sayıdaki tekil varlıklara ve kendi öz varlığına bakıp düşünebilen insanın görebildiği ihtişamı, Allah’ın varlığı, birliği, sınırsız bilgisi ve gücüne belge olarak görememesi ve ancak yine Allah tarafından yaratılabilecek olan engellileri Onun yokluğuna delil görmesi akılla izah edilebilir bir durum değildir.
Oysaki başta insanlar olmak üzere canlılarda görülebilen nadir kusurlar da Yaratanımızın varlığı ve yüceliğine tanıklık etmektedir.
Görülen kusurların bir kısmı bizim hatalarımızdan kaynaklanmaktadır. Bizim hatamızın olmadığı kusurlar ise bize uyarı niteliklidir. Eğer yaratıcımızın birliği, engin kudreti ve bilgisi olmasaydı, bir diğer anlatımla hayata zıt kuvvetler veya tesadüfler hâkim olsaydı yaşam olmaz, olsa da yaratılanların çok büyük çoğunluğu kusurlu olurdu.
Yaratıcımız bazı kusurları, kendi yüceliği üzerinde düşünebilmemiz ve ibret olmamız için yaratmaktadır.
Kusurlulara zulmedilmiş olmuyor mu da denilemez. Allah yeryüzünde insanları denemeye uğratmaktadır. Hayat dünya ve ahiret olmak üzere iki kısımdır. Dünya hayatında eksikliği/kusurları olanlar örneğin göz nimetinden yoksun bırakılanlar âhiret hayatında bunun mutlu edici karşılığını göreceklerdir.