islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,5031
EURO
36,4292
ALTIN
2.955,81
BIST
9.302,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

ERTUĞRUL ÖZKÖK: TANIMADIĞI İSLAM’IN SİYASİ GÜCÜNÜ DE GÖREMİYOR

ERTUĞRUL ÖZKÖK: TANIMADIĞI İSLAM’IN SİYASİ GÜCÜNÜ DE GÖREMİYOR
8 Mayıs 2023 10:35
A+
A-

Ömrü boyunca bir defa secdeye varmamış ve kayınbiraderinin cenazesi için gittiği caminin avlusunda çınar gibi dikilmiş ama gazetecilik merakıyla olsun cami içine girememiş bir adam…

Bu adamın,  Ülkemizin iktidarlarına  bile  yön vermeye kalkmış tirajı en büyük gazetesinde uzun yıllar genel yayın yönetmenliği yapabilmesi, ülkemize özgü düzeysizliklerden biri olsa gerek.

Türkiye’de ilk mini giyenlerden biri olan eşi Tansu ile övünen bu adamın meğer kayınpederi de CHP’den beş dönem millet vekilliği ve bir ara bakanlık yapmış Hüdai Oral da iftihar ettikleri ünlü ademoğullarından biriymiş.

 “Cuma günü öğle namazına gidilmesi” gibi  ancak özel bir eğitimle kazanılabilir bir cehalet abidesi olan  bu adamın İslam konusunda hezeyan boyutlu saçmalıklarına değinen birkaç yazı kaleme almıştım.  

Ertuğrul Özkök Gibiler ve Değişmeyen Hakikatler

KARISININ MİNİ ETEĞİ İLE İFTİHAR EDEN ADAM!

 

Onun son günlerde kaleme aldığı ve benim de Oda Tv’de okuduğum  ve yorumlama gereğini duyduğum bir yazısından bazı bölümlerine takıldım. Okuyalım:

“Özkök camiye gitti yazdı… Yedi CHP’li cemaat”

https://www.odatv4.com/guncel/-ozkok-camiye-gitti-yazdi-yedi-chp-li-cemaat–7590437

“Çok sevdiğim kayınbiraderim Teoman Oral’ı geçen hafta Perşembe akşamı kaybettik.

Cenazesi Cuma günü, Ege’nin en büyük camisi Müftü Ahmet Hulusi Efendi Camii’nde kılınan ikindi namazından sonra kaldırıldı.

Pamukkale Üniversitesi içinde yapılan camiyi ilk defa görüyorum. Şu an Denizli’nin protokol camii haline gelmiş.

4500 KİŞİLİK CAMİNİN İKİNDİ CEMAATİ 6-7 KİŞİ

Camii 6 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulu. 4500 kişi namaz kılabiliyormuş.

Dikkatimi çeken bir başka şey ise ezan okunmaya başladığında caminin kapısının hala kapalı olmasıydı. İçeri girip çıkan kimse yoktu.

Cuma günü ikindi namazında 4500 kişilik bir caminin bu kadar boş olması çok dikkat çekiciydi.

Tansu’nun dedesi ve babası tek parti döneminden beri Denizli’nin en tanınmış CHP’li ailelerinden biridir.

Dolayısıyla cenazeyle gelenlerin çoğu CHP’ye oy veren insanlardan oluşuyordu.

Ezan okunduktan sonra cenazeye gelenlerden 6-7 kişi camiye girip ikindi namazı kıldı.

Namaz bittikten sonra camiden çıkanları saydım.

Giren 6-7 kişiden başka çıkan kimse yoktu.

Yani 4500 kişilik camiinin Cuma ikindisi cemaati 6-7 CHP’liden ibaretti ve onlar da cenaze için gelenlerdi.”

YORUMLARIMIZ

Cami Üniversite içinde yapılmış. Çevresinde oturum olmadığı için Denizli halkıyla iç içe değil, üstelik söylenildiği gibi protokol camii.

Kayınbiraderinin cenazesinde bile camiye girmeyen Ertuğrul Özkök gibi 76’lik olup bir ayağı kabir çukurunda olan ve ölümlerinde camiye  getirilmemesi gereken adamların  cenazesine camiye girecek adam gelir mi?

Türkiye’nin namaza en uzak olan siyasi kesim ailelerinden birinin mensubu için gelen cenaze cemaatinden  camiye 6-7 kişinin girmesi bile fazlaca.

Özkök’ün yazısına  devam edelim:

ÖTEKİ NAMAZ VAKİTLERİNDE KAÇ KİŞİLİK CEMAAT OLUYOR

“Biraz araştırdım. Öteki günlerde ve namazlarda cemaat kaç kişi diye…

Sadece Cuma öğle namazlarında (!)gelen oluyormuş. O da caminin yarısını bile doldurmayan bir cemaatmiş. İstanbul’da inşa edilen Çamlıca Camii ile ilgili aldığım bilgiler de pek farklı değil.”

Kış mevsiminde Cuma günü bazı köy camileri müstesna, öğle namazına değil ama Cuma namazına gelenlerin sayısı az değildir. Mesela şu günlerde sabah namazı cemaatine katılanlar olarak on kişiyi aşamadığımız Emirgan camii, Cuma namazlarında  dolar. Üstelik azımsanamayacak kadın cemaatimiz de var. 

Devam edelim

SİYASETTE CAMİİ CEMAATİ EFSANESİNİN SONU MU GELDİ

“Türkiye’de bir şehir efsanesi vardır.

Siyasette en belirleyici unsur Cami cemaatidir denir.

Ben de yıllardır sosyolog olarak hep şunu söylüyorum:

Türkiye’de Cami cemaati diye sosyolojik bir çevre yoktur.

Anadolu halkı, Cuma, Bayram Namazı ve Ramazan Müslümanıdır.

Ne yazık ki siyasiler bu gerçeği görmeden hep dini unsurları siyasete alet etmek için ellerinden geleni yaptılar.”

BİLMEDEN AHKÂM KESMEK

Camiye hiç mi hiç gelmediği halde cami, cami cemaati ve siyaseti hakkında  ahkâm kesmek. Ertuğrul Özkök gibi sosyolokluğu  kendinden menkul olanların işi olsa gerek.

Ama durun, kim yapmış olursa olsun “Anadolu halkı, Cuma, Bayram Namazı ve Ramazan Müslümanıdır” şeklindeki bir tespit gerçeğe yakın gibidir. Ama bunun anlamı etkinliği yok demek değildir.  

Her Cuma günü milyonlarca insanın ibadet maksadıyla  bir araya geldiğini düşünün.

Anayasal laik bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı, bütün camilerde okunmak üzere hazırladığı toplumsal hayatımızla bağlantısız ölü hutbelerle Jakoben laiklik adına engel oluşturmasaydı, Ülkemizi, Batı emperyalizmi lehine  sömürgeleştiren laik eğitim sistemi ve faizci ekonomik düzene nasıl baş kaldırıldığını görürdük.

Ülkemiz camilerinde deist eğitim, faiz, zina ve eşcinsellik gibi konularda hutbe okutul(a)madığını biliyor muyuz?

Siz Jakoben laik düzenin 150 Bin Diyanet personeline maaş verilmesine niçin onay verdiğini düşündünüz mü? Siz bunu sisteme değil de siyasi iktidarlara mı bağlıyorsunuz?

İÇTEN YIKILMA DA VAR

Anadolu tarihi boyunca birçok İslam alimi  İslam’ın ruhunu ve ilkelerini çiğneyerek fitne olacakları gerekçesiyle kadınları cemaat namazından uzak tuttular.

Kadınlar Cuma, Bayram  ve Cenaze cemaatine katılamadıkları gibi babalarının, kocalarının ve çocuklarının cenaze namazına bile iştirak edemediler. Onlar camilerden koparılınca gençlerimiz namaz ve cemaat namazı eğitiminden büyük ölçüde yoksun kaldı. Bu durum hâlâ devam ediyor.

Ateizme ve deizme eğilimli eğitim sistemimiz, liseli genç yavrularımıza günümüzde bile Cuma namazı kılma hakkını vermiyor. Özkök’ün eşi gibi  mini eteklii modernistler olarak yetişmeleri  istenen genç kızlarımızın, isteseler bile Camilerimizde  yer bulma imkanları yok.

 TESPİT EKSKTİR

Özkök’ün “Ne yazık ki siyasiler ….hep dini unsurları siyasete alet etmek için ellerinden geleni yaptılar” şeklindeki tespit eksiktir.

Cumhuriyetin ilk yılları ve sonrasında Dinsizlik şeklinde anlaşılan ve uygulanan laiklik ve onun bağlıları en ufak İslamî tezahürleri  bile Şeriat geliyor çığlıklarıyla karşıladılar ve halkımız da kendi inançlarına saygılı insanları aradı ve bağrına bastı.

Kaldı ki dini yaşamı ve kavramları kullanan siyasilerin bir kısmı zaten namaz kılmak, içki içmemek ve eşleri örtülü olmak gibi toplumsal tezahürlerin içindelerdi.

Bunlar bile çok görüldü. Örneğin Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin yaşamının namazlı ve tesettürlü olması siyaset mi?

Erdoğan gelinceye kadar namazlı, içki karşıtı ve tesettürlü insanlardan ne hakim, ne vali, ne rektör  ve nede de bakan tayin edildi. Üstelik böylesi tipler Kamâlizme tapar generaller tarafından ordumuzdan da ihraç edildiler.

 Erdoğan değişmedi. Kamâlist laikler, jakoben laiklik uygulamalarıyla halkımızla aralarındaki bariyerlerin kaldıramayacaklarını anladılar.   

Erdoğan’ın bu ülkeye yaptığı en büyük hizmet toplumu İslam’a evriltmesi değil, baskıcı-ötekileştirici ve dışlayıcı laikliği demokratikleştirmesidir. Maal esef laiklik Erdoğan döneminde kökleşti.

Ama buraya kadar.

BUNDAN BÖYLE EĞİTİMİ, EKONOMİYİ, HUKUKU VE SANATI İSLAMİLEŞTİREREK BİZİ KÜLTÜREL VE İKTİSADİ EMPERYALİZMDEN KURTARAMAYACAK SİYASİ KADROLAR  ARTIK NAMAZ DA KILSALAR VE ÖRTÜYE DE BÜRÜNSELER SİYASET ARENAMIZDA YER ALAMAYACAKLAR.

CHP partisi “Din kişi ile Allah arasında bir yüce ilişkidir” şeklindeki İslam’ı tanımaz ilkel ve çocuksu  kabullerinden kurtulabilse Ülkemiz daha çabuk toparlanacaktır.

İslam İnsanlık çizgisidir. İnanın biz bu günün sosyal demokratlarından İmam-hatipliler kadar bir hayli ümitliyiz.

Hulasa, Özkök göremiyorsa da cami etkinliğini sürdürüyor, daha da sürdürecektir. Bu satırların yazarı bile bu etkinin ürünüdür.

Ali Rıza Demircan

Etiketler: ERUĞRUL ÖZKÖK, CAMİ, SİYASET, ETKİNLİK, CHP, DİYANET

 

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar