Bankacılık bileşik bir sistemdir. Tek düzen muhasebeleştirme sistemi içinde denklikler oluşturulur.
Şimdi bir örnek üzerinden gidelim. Diyelim ki bir müşteri ev almak için bankaya başvuruyor. Kredi çekecek. Banka önce onun krediyi ödeyebilme kabiliyetinden emin olmak için bir takım belgeler istiyor.
İkinci aşama olarak verilecek olan kredi için banka kendi ekspertizi ile teminat altına alacağı bir mal istiyor. Bu malın tespitini banka kendi çıkarları doğrultusunda dilediği malı seçebiliyor.( Mizan hesaplarında bunu takip ediyor, kredi ödenemediğine üzerine çöküyor.)
Kredi için teminat garantisi verildiğinde bankaya şu deniyor; eğer ben bu krediyi ödeyemezsem, bu malıma yasal süreçle haciz koyabilir, malımı kendi varlıklarınıza katabilirsiniz demek oluyor.
Bankanın bu teminatı almasından sonra, krediyi müşterinin alması için verdiği ev üzerine de satılamaz ipoteğini koyuyor. Taki kredi ödemeleri bitene kadar.( Ayrıca bir ek bilgi olarak burada şunu da ifade edelim; banka verdiği kredinin önce faizlerini alıyor, faizler bitince ana paradan ödemeler başlıyor. Bu zaten suçlu millet, çünkü krediyi ödemiyor dedirtmek içindir. Banka buradaki piyasadan hiç bir şekilde ödenemez para gerçeğini örtüyor)
Şimdi banka ne yapmış oldu?
1.Kredi verilecek olanın gelir düzeyini tespit etti tamam dedi.
2.Teminatı aldı tamam dedi.
3.Kredi verdiği evi ipotek etti tamam dedi. Sözleşme bu eksende tamamlandıktan sonra; şimdi müşteriye kredinin onaylandığını söylemesinden sonra,bankalarında bu krediyi vermek için bir hesap açmasını istiyor.
Bu açılması istenilen hesap şöyle oluşacak; banka kasası kredi verecek, alacaklandırılacak, müşteri hesabı kredi alacak dolayısı ile borçlandırılacak. Alacaklı olan belli borçlu olan belli. Alacaklı olan banka kasa hesabı, borçlu olan müşteri krediler hesabı.( Eğer aynı bankada ise alıcı satıcılar, biri borçlandırılıyor biri alacaklandırılıyor)
Şimdi sıra paranın yaratılmasına geldi. Bir kaç tuş hareketi ile banka bu denkliği bilgisayar ortamında sisteme işliyor.
Daireyi bankanın kendisi satmıyor, daireyi satan her hangi bir müteahhit, müşteridir. Bu müşterinin banka hesabı var. İster aynı bankada olsun ister farklı bir bankada. Daire tapudan satın alanın üzerine geçmeden, yada geçtikten sonra daireyi satan kişinin banka hesabına şu işlem yapılıyor: Banka kasa hesabı borçlandırılıyor, (yada aynı bankadaysa hesaplar alıcı satıcının, satıcı hesabı alacaklandırılıyor, alıcı hesabı borçlandırılıyor) daireyi satan müşteri hesabı alacaklandırılıyor. Rakamsal olarak kredi verilmiş oldu. Ev alan borçlandırıldı, ev satan hesabında para yaratıldı.
Evi satan parayı çekmek istediğinde banka bu parayı vermek zorundadır. (Bu konuda bankanın parayı vermemek için nasıl kırk dereden su getirdiklerini biliyoruz. Kendi hesabınızdaki 100 bin TL den 10 bin TL çekmeniz için bile önceden haber vermeniz gerekiyor. Çünkü bankada para yoktur. Paranın fiziksel varlık miktarı piyasa ticari işlemleri karşılığından 15-20 kat düşüktür.
Mal ve hizmetlerin karşılamak için banka sürekli sanal yani olmayan para üretmekte ve bunun üzerinden faizi reel olarak almaktadır. Bu hafife alınacak Bir şey asla değildir. Sürdürülmesi asla kabul edilemez. Dolayısı ile banka işlemleri Sanal yürütüyor, reel alıyor.
Bir evin parasal değerinin çokluğunu düşündüğümüzde bu paranın evde saklanması söz konusu değildir. Bu paranın çekilmesinin istenme nedeni evde saklanması değil, evi satanın bir borcunu ödemesi içindir. Dolayısı ile bu borç ödemesi de banka sistemi üzerinden alacaklandırma ve borçlandırma muhasebeleştirme usulüne uygun biçimde yeniden düzenlenir. Sanal bu denkleştirmeler bilanço denkliği için oluşturularak sistem sürdürülür. Yani sanal parada sistem dışına çıkmaz, sistem içinde kontrol edilir.
Toparlarsak; banka halkı aldatıyor. Olmayan parayı var sayıp, alıcı satıcı arasında birbirine yazıyor. Ama çatır çatır yüksek faizleri bu reel ticareti sanal ticarete çevirerek, alıyor. Bu yolla 525 milyar tüketici kredileri ile milleti faiz ağına düşürdü.
Burada önemli bir nokta daha vardır; her yeni işlem yeni bir mevduat olarak oluşur ve her mevduat da verilebilir kredi olarak muhasebeleştirilir.
Göz göre göre milleti, devleti sömüren faizli para kredi sistemini değiştirecek sistemli bir çalışma lazımdır.Bu sorunu çözecek adam lazım. Toplumda oluşan diğer hastalıkların temeli buradadır. Gerçek ekonomik başarı da faizin belini kırmaktır.
Selam ve dua ile…
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi