Arşivimize girince yıllar önce Mehmet Şimşek ile ilgili yazılan yazılara rastladık.
Bu yazılardan birinde Ali Rıza Demircan Hocamız soruyordu:
MEHMET ŞİMŞEK’E SORULAR
{Bu güne dek yönetim hayatımızla ilgili doğrudan hiçbir yorum yapmadım. Ama faiz söz konusu olunca yapacağım. Çünkü bu konu benim için ekonomi değil iman ve cihad konusudur.
Sayın Mehmet Şimşek, faizle değil de faiz oranı ile ilgili beyanında faiz oranlarının yüksekliğini, ayağını yorganına göre uzatmayan halkımızın tasarruflarının düşüklüğüne bağlıyor.
Şimdi biz de öğrenmek amacıyla soralım:
Faiz oranının artış sebebi tasarruf oranının düşüklüğü ise niçin bankacılığın önünü açıyor, milyonlarca insanımızın kredi kartları yoluyla üstelik borçlanarak harcama yapmasına sebep oluyoruz?
Tüketici kredisi kullanmaya teşvik eden banka reklamlarını niçin engellemiyoruz?
12500 şubeyle ülkemizi saran bankaların sermayelerinin çok çok ama pek çok katını kredi olarak kullandırdıklarını niçin sorgulamıyoruz? Karşılığı olmaksızın kullandırılan bu kredilerden ötürü alınan milyarlarca liralık yıllık faizler konusuna niçin değinmiyoruz?
Türkiye’de devlet borçlu, yatırımcı borçlu, millet borçludur. Ama yalnızca Türkiye mi borçludur? Amerika borçlu, Japonya borçlu, İngiltere borçlu…
Peki alacaklı kim?
Dünyamızın kanını emen Uluslar üstü emperyalist faiz sisteminin ülkemizdeki etkisini ve egemenliğini görmezlikten gelerek bütün suçu ifsad edilmesine onay verdiğimiz halkımıza çıkarmak… Allah cümlemize basiret versin.}
Mehmet Şimşek’ten hayır mı görüldü ki yine peşine düşüldü?