Karar gazetesi malum. İktidar karşıtı. Bunun anlamı her yazdığı yanlıştır demek değil. Muhaliftir deyip geçiştirmemek lazım. Bazı yazıların olsun üstünde düşünmek gerekir. Çünkü dersler alınabilir.
Karar yazarı İbrahim Kahveci’nin ” Türkiye’nin gerileyen zeka sorunu” başlıklı köşe yazısının bir bölümü de ders alınabilecek türden ve şöyle:
“Ülkede toplam zeka gerilemesine bir kaç örnek vermek isterim.
Mesela AK Parti her bir zıt kutbun iki tarafında da yer alıp seçim kazanabiliyor. Düşük faizi savunarak seçim alıyor ama yüksek faizle de seçim kazanıyor. Ya da çözüm sürecinde doğrudan terör örgütü ile temas kurarak seçim kazanabiliyor ama sonra TC’nin yasal partisi ile teması bile muhalefet için teröre destek gösterip yine kazanabiliyor. İslami açıdan çok büyük günah olan beytülmal hakkında her türlü şaibeyi önemsiz kılabiliyor ve sadece sembolik değeri olup hiçbir günah-sevap ilişkisi olmayan seccadeyi devasa sorun yaparak yine kazanabiliyor.
Toplumda ortalama zekayı yükselten orta sınıfı hain-satılmış-dış güçlerin temsilcileri gibi gösterip, taban sınıfın üzerinden yüründüğünde de zeka seviyesi ve yönetimi karşımıza çıkıyor.
İyi ama zeka gerilemesi bizi nereye götürecek?
Tek kelime ile söyleyeyim: YIKIMA…”
İbrahim Kahveci’nin yazdıkları üzerinde düşünmek gerekmez mi? Kaldı ki zeka gerilemesini doğrulayan bizim de tespitlerimiz olmuştur.
Mesela herkes pahalılıktan söz ediyor ama bunu hep şahıslarla ilişkilendiriyor, sistem sorununa hiç değinilmiyor. İktidar şu anda muhalefet kafasını iktidara getirdi. Çare olacak mı? Heyhat.
Herkes futbol fanatiği oldu. Ödenen transfer ücretleri dudak uçurtuyor. Peki ödene paraların eninde sonunda millete ödetileceğini düşünen var mı?
Peki bütün bunlar da zeka gerilemesine işaret etmiyor mu?
Yüzde yüz katılıyorum ve bu durumdan da kendi adıma utanç duyuyorum.