İzmir’de ırkçılık hastalığına tutulmuş ahlaksızlar, seyir halinde ki otobüste, üç Suriyeli kadını ve çocuklarını darp ederek araçtan indirdi.
Sosyal medyaya yansıyan görüntülerden sonra, “bu ırkçı saldırganlara daha ne kadar göz yumulacak” yorumlarında bulunuldu.
Son aylarda ülkemizde yaşayan mültecilere karşı ırkçı bir anlayışla yapılan saldırılar, tehlikeli boyuta ulaşmış bir durumda. Bunun son örneği de İzmir’de seyir halinde ki bir otobüste yaşandı. İnsanlıktan nasibini alamamış saldırganlar, Suriyeli üç kadını ve çocuklarını darp ederek otobüsten indirdiler.
Kadınların darp edilmesine kimse engel olmazken, bazı ırkçı müptezellerin “Oh” diye bağırması, insanlıktan nasibini almamış insanların geldiği son noktayı gözler önüne serdi..
Bir kadına saldırıldığında ayağa kalkan kadın dernek ve vakıflarının bu tür olaylarda üç maymunu oynaması ve seslerinin hiç çıkmaması, ortada büyük bir çifte standardın olduğunu bizlere açık ve net bir şekilde gösteriyor.
Son aylarda tırmanan ırkçılık hastalığının ise hiç şüphesiz insanlıkla alakası olmadığı gibi, mensubu bulunduğumuz güzel dinimiz İslam’ın da yasakladığı bir hastalıktır.
Kur’an-ı Kerim’i ve Peygamberimizin (sav) hayatını ve sünnetini unutan, hatırlamak istemeyen ya da Müslümanım dediği halde İslam’ı gericilik ve yobazlık olarak gören ırkçı ve Kamalist cahillere, veda hutbesinin şu satırlarını hatırlatmak istiyoruz.
“Ey insanlar! Şunu iyi bilin ki, Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a; beyazın siyaha, siyahın beyaza takva dışında bir üstünlüğü yoktur…” (İbn Hanbel, 5/411)
İnsanları ötekileştirme, yok sayma, kendini diğer insanlardan ırk ve düşünce yapısı olarak üstün görme hastalığı olan ırkçılık hastalığının panzehiri İslam’dır.
Şunu ifade etmekte fayda var ki, “Çanakkale geçilmez” türküsüyle avunanların, Çanakkale şehitliğine giderek mezarlarda ki isimleri ve memleketlerini okumaları salık veriyoruz. Halep’ten, Şam’dan, Musul’dan, Kerkük’ten gelen o insanların, bizim dedelerimizle birlikte vatan ve mukaddesatımız için şehit olduklarını görecekler ama şeytanın yüreklerine attığı ırkçılık hastalığından sebep yine anlayamayacaklardır.
Tarih boyunca, dili, dini, ırkı ne olursa olsun hiçbir mazluma sırtını dönmeyen ve kapılarıyla birlikte muhacirlere gönlünü açan bu milletin içine, ırkçılık belasını sokan ve sürdüren herkesi buradan kınıyor, tuttukları yolun insanlık dışı bir yol olduğunu tekrar hatırlatıyor, mülteciler üzerinden oynanan oyununa gelmemizin bizim sonumuz olacağını dile getirmek istiyoruz.
“Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir kadından yarattık. Hem de sizi şubeler ve kabilelere ayırdık ki, birbirinizi tanıyasınız. Şüphesiz ki, Allah katında en şerefliniz, takvaca en ileride olanınızdır.” (Hucurât Sûresi, 13)
MİRATHABER.COM