KANUNLA YASAKLATAMADIĞIMIZ EŞCİNSELLİĞİ DAHA BİR YASALLAŞTIRDIK

İmam Hatip kökenli görevde olan bir hakim kardeşimizle konuşurken şöylece bir açıklama yaptı:

Ülkemizde İslam’da yasaklandığı gibi evlilik dışı ilişki olan zinayı yasaklayan bir kanun maddesi yok. Bunun gibi eşcinselliği doğrudan yasaklayan bir kanun da yok. Örneğin iki eşcinsel birlikteliğini açıklasa, kamunun tepkisi olabilir ama duruma yasal olarak müdahale edilemez.

YASAKLANMAYAN  ZARARLILAR YASAL KORUMA ALTINDADIR.

Bunun anlamı şudur: Kişisel – toplumsal  veya maddi – manevi  zararlılığı kamuca bilinen ve karşı çıkılan bir söz, davranış, iş, ilişki, uygulama ve sistem, çıkarılacak bir yasa ile yasaklanmazsa, yapılabilir olma noktasından yasallığı pekiştirilmiş olur. Çünkü kanunsuz suç olmaz.

Özellikle eşcinsellik, aşı ve faizle ile ilgili konuşmalarımdan alınarak hazırlanmış kısacık bölümler yayınlanınca sosyal medyada patlama yaptı. Seçimler öncesinde Cumhur ittifakına zarar verebilir düşüncesiyle bu gibi yüzbinlere ulaşan videoları geri çekmeye çalıştım ama galiba hata etmişim. Bırak hakikatler kimi engelliyorsa engellesin. Kaldı ki bazı sosyal medya kaynakları, anılan konulardaki videoları zaten engelliyor. Paralı reklamını bile almıyor.

Eşcinsellikle ilgili bir videomda  eşcinselliğin AK Partisi döneminde daha bir yasallaştığını çağrıştıran ifadeler varmış. Diyelim ki var. Doğru olan ifadelerin hata neresinde?

AK PARTİDEN BİR ŞİKÂYET ALMADIM

Aldığım bir yolsuzluk haberini bildirmek için defalarca aradığım ve telefonda iki  defa  7-8 dakika bekletildiğim ve not bıraktığım halde bana dönmeyen AK Partisi İstanbul yönetiminden cevap alamadığım için artık önemsemediğim AK Parti organlarından konuya ilişkin için bir şikâyet  almadım.

(Kişisel hiçbir talebi olmamış  olan Ali Rıza Demircan gibi yarım asırlık dava çizgisinde olan bir kişiye  bile dönüş yapamayan  kadir bilmez, yeni yetme-bitme müstekbir particiler, örneğin  İstanbul’u nasıl kazanacaklarını ümit ediyorlar, doğrusu ben de merak ediyorum. Zati değerlilerine değil de muhaliflerin düzeysizliği ve bölünmüşlüğüne bel bağlayanlar, yakın geçmişi hatırlasınlar.)

HUKUKUÇU DOSTUN YANILTICI UYARISI

09 Eylül Cumartesi sabahı, uluslar arası hukuk bilgisi ile donanımlı olup çok çalışanlı hukuk bürosu sahibi olan camiamızda bilinir eskimez bir dostumuz aradı. Eşcinselliğin AK Partisi, döneminde yasalaşmadığını nazikçe ama beni de yanıltarak hatırlattı ve aramızda zevkli bir sohbet geçti.

Bu dosta cevabi nitelikte birçok hatırlatmalar yaptıysam da eksik bıraktıklarım da oldu. Değineyim.

EŞCİNSELLİĞİ YASAKLAYAN KANUN HİÇ OLMADI

AK Partisi öncesi ve sonrasında eşcinselliği doğrudan yasaklayan bir kanun çıkarılmadı.  Eşcinselliği yasaklayan, toplumsal tezahürlerini baskıcı zalim laiklik anlayışına  feda ettiğimiz İslam’dır ve karşı çıkan da insan doğası ve İslam’dan mülhem halk çoğunluğudur.

Kanuni bir yasak olmadığı için, bir kısmı dış dünya ile de fonlanan medya, spor, sanat ve şimdilerde siyaset dünyası eşcinsellik ile mülevves  ama onu özgürlük çizgisinde savunup daha bir meşrulaştırmakta.

EŞCİNSELLİĞİ YASAKLAMAYAN AK PARTİ ONU TAHKİM ETMEDİ Mİ?

Peki yirmi yıllık Ak Parti iktidarı, eşcinselliği yasaklayan bir yasa çıkarmamakla onu  zımnen daha bir meşrulaştırmış/ yasallaştırmış olmadı mı?

Ülkemizde çıkmaması gerekirken nice yasaların çıktığını cümle alem bilmiyor mu?  AK PARTi de kendisini sorgulasın.

Buyruğumuzda olan YÖK, MİLLİ EĞİTİM ve  SAĞLIK BAKANLIĞI ile DİYANET’E uyarılarda bulunularak konu eğitim, sağlık  ve din  mevzuu yapılamaz mıydı? Zararları ve haramlığına dikkat çekilemez miydi? Yasal olarak propagandası olsun önlenemez miydi?

Eşcinsel veya eşcinsel eğilimli fıtrat kardeşlerimize niçin bu kadar acımasızız? Maddeci eğitimin kurbanlarına, üryanlaşan gencecik yavrulara, aileleri sarsılan zinacılara, sömürülen genel kadınlara, eşcinsellere ve fakirleşen  faiz zede milyonlara  yüreği yanar olup mücadele etmek yalnızca  bizim görevimiz mi?

TOPLUMUN VİCDANI OLMALIYIZ

İslam ve onun bağlıları olan biz Müminler tutarlı ve de toplumun vicdanı olmalıyız. Suçu-günahı yargılamada adil ve affedici, suçluya/günahkara  da -uyarma ve engelleme amacıyla-  yardımcı ve merhametli olmalıyız.

Bizi tanımayanlar elli yıldır haykırdığımız  ve Ak Parti iktidarına zemin hazırladığımız halde, bizim kendileri gibi çıkar bağlantılı olarak konuşup yazdığımızı zannediyor.

Medyanın Müslüman geçinenleri sözlük, diğerleri de inanç anlamıyla kâfir olunca, yapılması gerektiği halde   yapılmayanlar değil, işte böyle açığa vurulmaları eleştiriliyor.

İyi de birileri unuttu diye biz de Rabbimizin buyruklarını unutacak mıyız? Hatırlatalım:

“ Ey İman edenler! Niçin yapmadıklarınızı söylüyorsunuz. Yapmadıklarınızı söylemeniz, Allah’ın öfkesini gerektirecek büyük günahtır.” (Saff 2-3)

“Yaptığı utanç verici işlerle övünç duyan, yapması gerektiği hâlde yapmadığı işlerle ve sahip olmadığı üstün ahlâkî niteliklerle övülmekten hoşlanan ikiyüzlü, yalancı insanların azaptan kurtulacaklarını sanma!
Aksine, onlar için cehennemde can yakıcı bir azap vardır! ” (Al-i İmran 188)