Faiz bir Yahudi vergisidir.
Türk milleti ve Türk devleti Yahudi vergisini, uygulanan borç ekonomi modeli ile ödemeye devam ediyor. Bir yandan cami yapılıyor, Ayasofya açılıyor, bir yandan da millet faizler tarafından inim inim inletiliyor.
Bu Politikalar, Türk Milletinin varlıklarını azınlığa transfer etmektir.
“Ben burada oldukça faizler artamaz. Ben faizin düşmanıyım” diyenlerin bizi getirdiği durum ortada. Halka konjektöre göre şerbet verenler, söylediği her şeyin tersini yapıyor.
Erdoğan’ın bu işi bilmediği, bilenleri de dinlemediği açık ve net bir şekilde ortadadır.
MB faizleri %5 arttırarak %30’a çıkardı.
Seçimden sonra faizleri Ak Parti, 3.5 kat arttırdı. Faizin düşmanları(!) faizi kat kat arttırıyor.
Bu nasıl bir faiz düşmanlığı!
Kur korumalı mevduat hesabında 4 Ağustos’ta 3 trilyon 282 milyar varken 15 Eylül itibariyle 3 trilyon 306 milyar var.
Faizler açıklanan enflasyon oranına çıkmadıkça anlaşılan o ki kurdaki yükselme beklentisi devam edecek. Mevcut borç ekonomisiyle milleti sıkıştırdılar. Parası olan bir faize giriyor bir kura giriyor. Bu faiz-Kur tiyatrosudur. Kazanan hep parası olanlardır.
Zorunlu karşılık oranı etkisi
Merkez Bankası zorunlu karşılık oranlarını KKM %15’ten%25’e yükselttiği için Kur Korumalı Mevduat hesabından 8 Eylül ile 15 Eylül arası 26 milyar gerileme oldu.
Halk borç batağına daha çok batacak.
Merkez Bankası’nın faizleri %5 olarak arttırması kredi kartı faizlerini de arttırdı.
1Ekim’den itibaren kredi kartlarına uygulanacak faiz 2.81’den 3.26’ya çıkacak, gecikme faizi de 3.56 olacak.
Nakit çekimlerdeki faiz ise%4.02 olacak. Bu daha çok haciz, daha çok mahkeme, daha çok aile içi ekonomik sıkıntıdan kaynaklı boşanma davaları, daha çok ceza evi mahkumu demek.
Ak Parti, 22 yılda çok şey başardı!
Yunus Ekşi