Biz yazdığımızda kabullenmeyenler, kendilerinden biri yazdığında belki düşünürler diye KAMALİST Soner Yalçın’da bir alıntı daha yapalım:
{ Bilincimde hep aslı bir cümle:
-Ne kadar çok demokrat olduk, o kadar çok ahlâksız olduk!
Emperyalizm, “medeniyet” sözcüğünü sömürüsüne kamuflaj yaptı. Bugün bu sözün yerini “demokrasi” aldı. Ki bu din haline getirildi. Kutsiyet verilen “demokrasi ” ile yoldan çıkardılar ve katlettiler insanları- toplumları-ülkeleri…
Kaç kez yazdım: Sandık bizi gericileştiriyor, yozlaştırıyor ve her şeyi, suni şekilde yücelterek anlamsız kılıp küçültüyor. (Aydınlık İslam’ı bile böyle bozdular.) }
A SONER YALÇIN!
İslam, demokrasi, ahlak, medeniyet ve sandık üzerine çok konuştum/yazdım. Ama kafa ve kalp kulaklarınız ve gözleriniz bize sağır ve görmez olmuş…
(Aydınlık İslam’ı bile böyle bozdular.) dedin ya haklısın. Ama yalnızca bu tespitinde haklısın.
İslam’ın aydınlık yüzünü perdeleyen Cübbeli ve benzerlerini ve de İslam’ı sömüren siyasileri sürekli olarak toplumun gündemine getirenler de sizlersiniz.
Biz İslam dedikçe Şeriat deyip saldıranlar da sizlersiniz.
Demokrasiyi “din”leştirenler gibi Kamâlizm’i “din”leştirip modern putçuluğa yönelip yöneltenler de sizlersiniz.
Sizi okudukça İslam karşıtlığınızın cehalet kadar inadiliğinizden kaynaklandığına da kani olmaya başladım.
Yapacak bir şey yok, hepimiz ilahi deneme altındayız.
Bize ve bizden çok da sizin gibilere hitabeden bir âyeti hatırlatmakla yetinelim:
“ Ey Peygamber! Onların söylediği sözlerin seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Fakat üzülme, yılgınlığa ve ümitsizliğe de kapılma. Zira onların yalanladığı aslında sen değilsin, fakat bu zalimler, bile bile Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorlar. O hâlde, onlar hakkındaki hükmü de Allah’a bırak.” (En’âm 6/33)