DÜNYA ŞİDDETSİZLİK GÜNÜNDE “ZALİM ŞİDDETE HAYIR” DİYORUZ

Birleşmiş Milletler(BM) Genel Kurulu 2007’de Hindistan özgürlük hareketi lideri Mahatma Gandhi’nin doğum günü olan 2 Ekim’i Uluslararası Şiddetsizlik Günü (International Day of Non-Violence) ilan etmiş, ancak 16 yıl sonra halen, şiddetsizlik başarılamamış, bir hedef olmaktan öteye geçememiştir.

Gandhi, şiddet içermeyen ve sivil mücadele yoluyla, farklı etnik kökenlerden, dinlerden ve inançlardan oluşan Hindistan halkının İngiltere’den bağımsızlığını almak için bir hedef etrafında bir araya getirmeyi başaran bir kişiydi.

Uluslararası Şiddetsizlik Günü, tüm dünyada kutlanan günlerden biri olup, farklı ulusların, toplumların ve hükümetlerin dünyada insanlar arasındaki çeşitli şiddet türlerini azaltmak için gösterdiği ve göstermekte olduğu çabaları göstermektedir.

Bu gün tüm ülkeler ve insanlar arasında şiddetsizlik mesajını eğitim, hoşgörü, barış ve anlayış kültür söylemleriyle yaymak için bir fırsattır.

Herkese karşı şiddet

Burada ortaya çıkan soru insanoğlu bu güne ve hedeflerine nekadar bağlı kalmıştır? Bugünkü dünya koşulları şiddetin olmadığı bir dünyayla ne kadar uyumludur?

Mahatma Gandhi şiddet içermeyen barışın çok önemli olduğunu vurgulamıştı. Hindistan’ın eski Başbakanı Jawaharlal Nehru, dünyada barış ve huzurun tesisi için Panchsheel ilkeleri olarak da adlandırılan beş temel ilkeyi açıkladı.  Bu beş temel ilke, farklı siyasi, sosyal ve ekonomik sistemlere sahip ülkeler arasında, insan refahı ve dünya barışı, toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı ve birbirlerine karşı saldırgan olmayan eylemler ideallerini oluşturmak için karşılıklı işbirliğidir.

Bu beş ilkeye uyulması halinde dünyanın her yerinde barış ve huzurun, şiddetsizliğin ve istikrarın sağlanacağına inanılıyor.

İnsanoğlu bugün umutsuzca bu barış ve şiddetten uzaklaşıyor. Avrupa’da Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş bir buçuk yıldır aralıksız devam ediyor.

Ortadoğu’da, Yemen’deki savaş ve bu savaştaki insani acılar, özellikle de Yemenli çocuklar hakkında konuşmak tekrar tekrar gündeme gelen bir konu haline geldi.

Afrika’da (Amerika’nın doğrudan ve dolaylı olarak yönettiği) El Şebab, El Kaide …vb gibi aşırı grupların sivillere karşı işlediği suçlara, kadın ve çocukların köleleştirilmesine, gençlerin çocuk asker olarak kullanılmasına tanık oluyor.

Bu arada Mahatma Gandhi’nin doğduğu yer olan Hindistan’ın durumu da şiddet açısından değerlendirilebilir. Hindistan komşuluğu ve farklı din mensuplarının yaşamıyla tanınan bir ülke olarak ülkede iktidar partisinin politikaları nedeniyle birkaç yıldır bu ülkede yaşayan  Hıristiyanlar ve Müslümanlar azınlıklar baskılara maruz kalmıştır.

Şiddetin Yaygınlaştırılmaması ve Barışın  Gerekliliği

Bu durumun pek çok nedeni  olup devlet adamları ve dünya liderleri arasında barışın insan yaşamındaki rolüne olan inanç eksikliğinden bahsedilebilir. Ne yazık ki, şiddetin anlamsızlığına ve maliyetine olan bu inançsızlık, farklı ülkelerin liderlerinin ve politikacılarının, milliyetçilik, adalet arayışı ve dış güçlerin müdahalesi ile mücadele gibi bahaneler altında şiddet kullanımını teorileştirmesine ve meşrulaştırmasına neden oldu. Bu liderler ve politikacılar siyasi ve kişisel hedeflerine ulaşmak için dini aşırıcılığı bile  kullanıyorlar.

Günümüz insan toplumunda şiddet, yaygın bir gerçektir. Diğer yandan şiddetsizlik, yaşamın tam bir paradigması olup, bugün insan yaşamında var olan her şeyi kapsayan şiddetten bile daha derindir. Adalet ve refah için şiddetsizlik ve şiddetin olmadığı bir dünyaya sahip olmak bir güçtür. Adil ve barışçıl alternatifleri teşvik etmek için şiddetsizlikle mücadele ve bunun üstesinden gelmenin yanısıra yaratıcı değişim ve çatışma çözümü için güçlü bir yoldur. Günümüz insan toplumunun sorunlarını ve ikilemlerini çözmede şiddet içermeyen stratejiler şiddet içeren stratejilerden daha etkilidir.

Mirat Haberin Notu:

ADİL ŞİDDET ZULMÜN ENGELLENMESİ İÇİN GEREKLİDİR. ZALİM ŞİDDET İSE ADİL OLAN ALLAH’IN KOYDUĞU ÖLÇÜLERİN UYGULLANMASI VE ONUN HUZURUNDA SORGULANILACAĞI VE CEZA GÖRÜLECEĞİ HAKİKATİNE İMANLA SAĞLANBİLİR. BUNUN ANLAMI DA ZALİM ŞİDDETİN BÜTÜNÜYLE ENGELLENEMEYEĞİ FAKAT AZALTILABİLECEĞİDİR.

MİRATHABER.COM