ÇİĞNENEN İSLAM LAİK ŞERÎAT GÜÇLE EGEMEN

Şerîat mutlak anlamda kullanıldığında İslam’ı /İslam’ın hukuk düzenini ifade ederse de  yol-yasa  şeklindeki sözlük anlamından hareketle laik şerîat de denebilir.

Müstahak olduğumuz için İslam Serîati’ni  dışlayanlar Laik Serîati ikame ettikleri için  uygulamada çiğnenen  yalnızca İslam şerîati. Yürürlükte olan Laik şerîat gavurluğuna  güçle egemen, Müslümanlar da cehaletleri sebebiyle buna ilgisiz.

LAİK ŞERÎAT ÖYLE  İSLAM ŞERÎATİ GİBİ  ADİL DEĞİL

Kendisi için hak saydığı işleri, başka kişi ve kurumlar için baş kaldırma görür, engeller ve ceza yağdırır. Örneklendirelim:

1.) İslam Şerîati eğitim, hukuk, ekonomi ve sanat başta olmak üzere bütün hayatı kuşatan bir hayat nizamıdır. Ama insanları kendisine inanmaya zorlamaz. Kendisine inanmayan azınlıkların temel haklar ve özgürlükleri yanısıra ahval-i şahsiye denilen evlenme, boşanma ve mîras gibi alanlarda kendi inanç ve yaşam kurallarını uygulama hakkını tanır ve koruma altına alır.

Laik şerât ise tam bir zorbadır. Kendisi dışındaki hiçbir şerîate ve  özellikle İslam Şerîati’ne hayat hakkı tanımaz ve üstelik Anayasal suç görür. Ceza hukuku ile de ceza yağdırır.

(Bu satırların yazarı Laik şerîati çiğneme suçlamasıyla Ağır ve Asliye Ceza Mahkemeleri ile  mülga Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde yedi defa yargılandım.)

Örnekleri somutlaştıralım:

2.) İslam Şerîati örneğin faizi kendi düzeni dahil her kişi ve kurum için yasaklar.

Laik şeriat ise faizi kendi kurduğu ve denetlediği sistemi için onaylar. Kendisinden  izin alınması koşuluyla örneğin faizli bankacılığı yasal görür. Alabildiğine destekler. Ama kendi sistemi ve bilgisi dışında bir kişi veya kurum faizcilik yapmaya görsün tefecilik suçlamasıyla tepesine binip el koyar ve yasal takibatı başlatır ve ceza yağdırır.

3.) İslam Şerîati evlilik dışı cinsel ilişki olan zinayı ve eşcinselliği yasakladığı gibi suç-günah olarak bildirdiği  bu eylemlere aracılık yapılarak kazanç yolu edinilmesini de yasaklar.

Laik şerîat ise zinayı ve eşcinselliği meşru gördüğü gibi kendisinden izin alınıp vergi verilmesi koşuluyla her uygun gördüğü yerde ve kurumda yapılmasını meşru görür, teşvik eder. Ama kendisinden izin alınmaksızın her hangi bir yerde bu fiillere aracılık yapılmasını ve ticari kazanç yolu kılınmasını  yasaklar. Kendi yaptığı ahlaksızlığı ahlak zabıtası ! ile engellemeye çalışır.

4.) İslam Şerîati alkollu içkilerin üretilmesi, reklam edilip pazarlanması, servis edilmesi  ve içilmesini yasaklar. Bunun gibi bir tarafın kazanıp diğer diğer tarafın-tarafların kaybettiği geleneksel ve modern her türü kumarları, çekilişleri ve yarışları yasaklayıp haram kılar. Günah, suç  ve vicdan pisliği görür.

Laik şerîat ise bütün bunları kendisi için ve kendinden izin alacaklar için yasallaştırıp kurumsallaştırır ve vergilendirir.

Ve Laik şerîat bütün bunlarla da yetinmez.  Faiz, zina, içki, kumar  ve asgari ücretten aldığı temelde piç ve pis olan vergilerden başta Diyanet ve İlahiyat olmak üzere memurlarına maaş verir. Böylece onları haramla besleyerek morfinler, düşünemez  ve sorgulayamaz hale getirir.

Evet Kim Demiş Şeriat Yok? Laik Şerîat Olabildiğince ve Kahredici Güçle Egemen. Diyanet, İlahiyatlar, Tarikatler ve bilcümle Müslümanlar Bakar Dururken Çiğnenen Yalnızca İslam Şerîati.

ALİ RIZA DENİRCAN

MİRATHABER.COM

YAZARIN DİĞER YAZILARI İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ