Filistinlileri çoluk çocuk demeden yok edip mülküne konmak için hiçbir çılgınlıktan tavız vermeyen İsrail saldırıyor. ABD ve AB açıkça destek veriyor.
İsrail fosfor bombası kullanıyor. Savunmasız bir avuç Filistinli müslüman üzerine saldırıyor malını, mülkünü gasp etmek, yeraltı ve yerüstü zenginliklerini çalmak için hiçbir silahı kullanmaktan çekinmiyor. ABD, ileri düzeyde silah üstünlüğü olan İsrail’i desteklemek için yardımına koşuyor. Bir uçak gemisi ve bir uçak gemisi daha gönderiyor. Büyük devlet değil, terör lideri gibi gelip Netenyahu ile öpüşüyorlar.
Bu ABD, savaş gücüne güvenip her yerde herkesin bildiği gibi gittiği her yerde süklüm püklüm dönüp gitme zorunda kaldı. Bu balon gibi şişirilmiş sahte kahraman şimdi de mukaddes topraklardan kovulması mukadder olan İsrail’i desteklemeye koşuyor. Kan kokusuna bağımlı kurt gibi bir şeylere tamah eden İngiliz güçleri de ABD ve İsrail’i desteklemeye gidiyor. Bununla talancı haçlı iştahını körüklüyor.
Bunun hesabını ciddiye almayan İsrail de inanılmaz bir teşebbüs ve kabul edilemez bir saldırganlık sergiliyor. Hem de İslam ülkelerine karşı alçakça saygısızlık yapmaktan çekinmiyor. Üstüne üstlük Filistin’de şan ve şeref dolu bir devri kapatmaya yelteniyor. Kendince “Arzı mevuttan” İslam’ı silip atmaya çalışıyor. Düşünemiyor.
Bu İsrail, kardeşi Yusuf aleyhisselamı işkence edip kuyuya atan Yehuda’nın soyundan geldiğini unutuyor. Yusuf aleyhisselam karşısında Yehuda’nın derin ve hazin bir nedamete düştüğünü de unutuyor. Çıkardıkları fitne ve fesattan dolayı Mezopotamya’dan çeşitli ülkelere sürgün edildiklerini unutuyorlar. İki bin yıldan fazla dünyanın çeşitli yerinde sürgün hayatı yaşadılar. Sürüldükleri yerlerde de durmadılar.
İkinci Bayezid devrinde Portekiz ve İspanya’dan sürgün edilen yahudiler Osmanlının merhametine sığındılar. Payitahta kabul edildiler. Beş yüz yıldan fazla İstanbul’da refah içinde yaşadılar. İsrail bunu da unuttu ve iyiliği ihanete çevirdi.
Filistin topraklarında kurdukları terörist devletini ilk tanıyan devlet Türkiye’dir. Onlar bunu da hiç önemsemediler. Böylesi kadir kıymet bilmeyen bebek katili Siyonist çetelerini, getirip İslam topraklarında karakol yaptılar. İslam düşmanlığı üzerinde birlik oluşturdular. Avrupa ve ABD hiristiyanları, İslamofobi yüzünden İsrail’in üzerine titremeye başladılar. Amerika bölgede aldığı petrol kokusu da onu çıldırtıyor.
Bu koku, İslam dinine ve müslmanlara duyduğu nefretlerini kamçılıyor. Gemiler geliyor, en üst düzeyde yetkilileri gelip gidiyorlar. İsrail’i pohpohluyorlar.
Şimdi de İsrail, ABD başkanı Biden’e çoğu çocuk, kadın, yaralı, doktor, hemşire olmak en az beş yüz kişilik ölüler paketi hediye olarak sundular. “İnsan hakları beyannameleri” akıllarına bile gelmedi. Soysuz demokrasilerini buharlaştırdılar. Bu haçlı döküntüleri ve bu Siyonist çeteleri bu kadar kahredici zulümleri yaparken bizim ilâhî iradenin tecellisini düşünmemiz gerekmeyecek mi?
Bu kanlı kaatillerin masum ve mağdur insanları hiçbir ayırım yapmadan yurtlarına girerek, yuvalarını yıkarak ve hastahanelerini onca yaralı, ameliyatlı ve de doktorlarını hunharca öldürürken biz müslümanların hiç günahı yok mu zannedersiniz.
Büyük davanın ve mübarek beldenin ağır yükünü omuzlarında taşırken Filistinli kardeşlere ne faydamız oldu? İlâhî iradenin tecellisinin yanlışlığını düşünemezsiniz! Allah vaadinden caymaz. O’nun emirlerini uygulayan atalarımız dünyaya yön verdiler.
Unutmayın ki, mazlûmun “ahı” Allah’a yükseldikçe her kes huzursuz kalacak!
Kur’an’a dönmedikçe müslümanlar da zelil kalacak! Kur’an’a dönüş ise yeniden adalet, merhamet ve huzur getirecek.
Esselamualeykum. İlhan Oral