islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4852
EURO
36,4080
ALTIN
2.960,47
BIST
9.359,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

MESCİD-İ AKSA

MESCİD-İ AKSA
23 Ekim 2023 09:22
A+
A-

GİRİŞ

Son günlerde İsrail ve Filistinliler arasında çatışmalar yaşanmaktadır. Nerede olursa olsun, savaşların yaşandığı yerlerde masum insanlar, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar ölmektedir. Bu nedenle kısaca da olsa, Kudüs’teki Mescid-i Aksa hakkında kısaca bazı bilgileri vermek istiyorum.

MESCİD-İ AKSA

Mescid-i Aksa, Kudüs’ün doğusundaki “Eski Şehir” bölgesinde, eski Süleyman mabedinin bulunduğu yerde inşa edilmiş olan caminin adıdır. Rivayet edildiğine göre eski Süleyman mabedi, Davud peygamberin oğlu Süleyman peygamberin hükümdarlığı sırasında m. ö. 957 yıllarında tamamlanmıştır. Bilahare bir yıkıma uğramış, ancak Yahudiler tarafından tekrar inşa edilmiştir. Milattan sonra 70 yıllarında Romalılar tarafından yıkılmış, geriye batı tarafında bugün “Ağlama Duvarı” denilen bölüm kalmıştır. Bugün “el-Aksa Camii” olarak bilinen yapının, Bizans İmparatoru I. Justinianos tarafından Süleyman tapınağı kalıntıları üzerinde yapılmış olduğu kabul edilmektedir. Ancak Hristiyan kaynaklarına göre I. Justinianos, burayı bir kilise olarak inşa etmiştir. Emevi halifesi I. Velid (ö. 97/715), bu tapınağı büyük bir onarımdan geçirerek baştan aşağı yeniletmiştir. Abdülmelik b. Mervan, bu yapıya “Mescid-i Aksa” ismini vermiştir.

Kur’an-ı Kerimde Mescid-i Aksa hakkında bilgi veren bir ayet şöyledir:

سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ

Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için kulunu/Muhammedi bir gece Mescid-i Haramdan etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksaya yürüten Allah’ın şanı ne yücedir! Muhakkak ki O, her şeyi işiten, her şeyi görendir.”[1]

Bu ayette miraç olayı anlatılmakta, Hz. Muhammed’in (sav.) o gece Mescid-i Haramdan Mescid-i Aksaya götürüldüğü haber verilmektedir. Her ne kadar bazı âlimler bu ayette geçen “Mescid-i Aksa” ifadesinde kast edilen mescidin bugün için Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa olmayıp başka uzak bir yer olduğunu söylemiş olsalar da, âlimlerin çoğunluğunun kanaatine göre bu ayette anlatılan mescit, Kudüs’teki Mescid-i Aksadır. Dolayısıyla İslam dinine göre Mescid-Aksa, Kur’an-ı Kerimde anılan ve etrafı bereketli kılınan camidir.

İslam’ın başlangıcından itibaren Müslümanlar Mekke’de namaz kıldıkları zaman, Kâbe’yi de arada tutarak Mescid-i Aksaya doğru namaz kılıyorlardı. Yani Müslümanlar, ilk dönemde Mescid-i Aksaya doğru yönelerek namaz kılıyorlardı. Müslümanlar Medine’ye hicret ettikten sonra da Mescid-i Aksaya yönelerek namaz kılıyorlardı. Ancak Hz. Muhammed (sav.) namazda sırtını Mekke’deki Mescid-i Harama çevirdiği için, üzüntü duyuyordu. Hicretten aylar sonra aşağıdaki ayet nazil oldu ve ondan itibaren Müslümanlar Mescid-i Harama yönelerek namaz kılmaya başladılar.

قَدْ نَرَى تَقَلُّبَ وَجْهِكَ فِي السَّمَاء فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبْلَةً تَرْضَاهَا فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَحَيْثُ مَا كُنتُمْ فَوَلُّواْ وُجُوِهَكُمْ شَطْرَهُ وَإِنَّ الَّذِينَ أُوْتُواْ الْكِتَابَ لَيَعْلَمُونَ أَنَّهُ الْحَقُّ مِن رَّبِّهِمْ وَمَا اللّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا يَعْمَلُونَ

Muhakkak ki biz, senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu görüyoruz. Şimdi biz, seni hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. Artık yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. Her nerede bulunursanız, yüzlerinizi o yöne çevirin. Muhakkak ki kendilerine kitap verilenler, bunun rablerinden bir hak olduğunu bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz değildir.”[2]

Bu ayetlerden de anlaşıldığı gibi, Mescid-i Aksa, İslam dini açısından kutsal kabul edilen bir mekândır. Çeşitli hadislerde de Mescid-i Aksa hakkında bilgi verilmektedir.

SONUÇ

Kısaca verdiğimiz bu bilgilerden de anlaşıldığı gibi, Mescid-i Aksa İslam’dan çok önce yapılmıştır. Yahudiler uzun zaman burayı ellerinde tutmuş ve çeşitli dönemlerde yenileyip tamir etmişlerdir. Ardından bir süre burası Hristiyanların ellerinde bulunmuş ve kilise olarak kullanılmıştır. Zamanla Mescid-i Aksa Müslümanların eline geçmiştir. Bilahare Haçlı Seferleri tarafından Hristiyanların eline geçmiş ve bir süre sonra Tekrar Müslümanlar tarafından fethedilmiştir. Her üç din mensubu da, burayı ellerinde bulundurdukları zaman, kendilerine göre değişiklikler yapmışlardır. Bugün için orada Hem Yahudi hem Hristiyan hem de Müslümanlar için kutsal kabul edilen ibadet yerleri vardır. Bugün için orası, Yahudilerin kontrolü bulunmaktadır. Bölgede çetin çatışmaların yaşandığı malumdur.

Yanlış anlamayın! Kim orayı ellerinde tutmaya layıksa, Allah onlara verecektir. Müslümanların, “Biz ne kadar Müslümanız?” deyip kendilerini sorgulamaları gerekmektedir. Milyarlarca Müslümanlar, üç beş milyon Yahudi’nin karşısında perişan oluyorlarsa, onların Kur’an’dan, İslam’dan uzak olmalarından kaynaklanmaktadır.

Yanlış anlaşılmasın! Hiç düşünüyor musunuz?

Müslümanlar kendi aralarında adalete ne kadar uyuyorlar?

Müslümanlar arasında insan haklarına ne kadar uyulmaktadır?

Müslümanlar birbirlerine ne kadar güven veriyorlar?

Müslümanlar arasında toplumsal uzlaşı ve barış ne kadar sağlanmaktadır?

Neden Müslümanlar birbirlerine zulüm ediyorlar?

Sözde Müslüman geçinen sözde kardeşlerinin zulmünden kaçan Müslümanlar, neden gayrı Müslimlerin kapısına sığınmaktadırlar? Denizlerde boğuluyorlar, teller arasında dayak yiyip ölüyorlar!

Ve daha neler, neler!!!

Allah her topluma hak ettikleri/layık oldukları şeyi verir!

Selamlar! Saygılar!

Prof.Dr. NURETTİN TURGAY

YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

[1] el-İsrâ 17/1.

[2] el-Bakara 2/144.