BU KADARI DA FAZLA; GÖZÜNÜ TOPRAK DOYURSUN BE İSRAİL!..

İsrail askerleri Gazze Şifa ve Endonezya hastaneleri morgundaki yüzlerce Filistinlinin cesedine, hatta Şifa hastanesi avlusuna defnedilmiş toplu mezardaki bedenlere bile el koymuştur. Bu cesetlerden ne istiyorsun be İsrail? Bunca ceset stokçuluğu neyine yarayacak? bu hırs da neyin nesi?
Meğerse İsrail, 1980’li yıllardan beri deri ve organ ticaretinin en büyük patronu, yasadışı kalpazanı imiş. Dünyada en büyük ve en zengin deri ve organ bankasını onlar kurmuş.

Allah, Allah! Yahudiler bu kadar organ bağışında mı bulunuyor? Yoo ne gezer?… Uzun yaşamaya ve canının kıymetini bilmeye o denli düşkün Yahudilerden başka bir millet tanımıyorum. Bundan dolayı da organ nakli bağışı, İsrail halkının gündeminde hiç olmamıştır.
İsrail deri bankası yetkililerinden Maika Chouat: “ doğrudur İsrail dünyadaki en büyük Deri Bankasına sahiptir.” beyanı üzerine; “ İsrail’in nüfusu dikkate alındığında, organ bağış oranı nedir?” sorusuna Maika Chouat gülerek: “ cevap veremem, çünkü oran çok çok düşüktür.” der.
Peki o halde nüfus az ve bağış da yok, öyleyse İsrail, dünyanın en büyük deri ve organ bankasına nasıl sahip olabilmiştir? Alınan cevap ve varılan sonuç ile kan donduran bu korkunç gerçek, dünya gündemine bir bomba gibi düşmüştür.

İsrail ordusu 1980 li yıllardan beri öldürdüğü Filistinli gençlerin bedenlerinden “ORGAN HIRSIZLIĞI” yapıyormuş. Derilerini ve organlarını, özellikle de kalp, kornea, deri, kalp kapakçığı ve kemik alarak ve stoklayarak dünyanın en büyük yasadışı organ ticaretine sahipmiş.
Vay anasına be! öldürüyor; evine-barkına, bağına-bahçesine, vatanına ve toprağına el koyduğu yetmezmiş gibi bir de etini, kemiğini, derisini çalıyor ve pazarlıyor. Böylece İsrail bir avuç nüfusuyla, deri ve organ ticaretinin en büyük küresel merkezi oluyor. Şeytanın bile aklına gelmezdi, böylesi bir çıkar tuzağı…

Birinci intifada, 2009 ve 2014 katliamı ve nihayet Gazze ölüm, yıkım ve soykırım vahşeti İsrail için en verimli, en kazançlı “GÜZEL GÜNLER”miş meğerse. ABD ve batı, Gazze saldırıları için İsrail’i dünden desteklediler. Niye acaba? Silah fabrikaları ve silah baronları, “Oh, oh ne güzel günler, mal yetiştiremiyoruz.” sadist duygularıyla el oğuştururken, İsrail’de Deri Bankamız, Organ Bankamız baya eksilmişti. “Oh,oh ne güzel, sayısız, sınırsız ölsünler; deri ve organlarıyla da bankalarımız dolsun.” diye habire bomba atıyor, ölüm kusuyor ve de yiğitler ölüyor.
تبت يدا بني اسرائيل Eliniz kurusun ey İsrail oğulları (Hz. Yakub’un torunları siz olamazsınız!)

Anladık, anladık bütün derdi-davanız, para-para-para imiş. Üstelik henüz yaşamadan ve de yaşayamadan kıydığınız bebek ve çocuklara kadar göz dikmiş siz gözü dönmüş, gözü kararmış zalimler! gözünüzü toprak doyursun inşallah!…

Nuri Çalışkan