Hamas 2006 yılında yapılan Filistin seçimlerinde seçimi kazanmış ve hükümeti kurmuş bir siyasi yapıdır. Ne var ki İsrail, Amerika ve Batı ülkeleri Hamasın seçilmesini tanımamıştır. Üstelik İsrail dünyanın gözleri önünde 2007 yılında Gazze’eyi abluka altına almıştır. Dünya demokrasiye vurulan bu darbeyi görmezlikten gelmiştir.
Demokratik ilkelere bağlı Hamas, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkına bağlılığını vurgulamıştır. Zorla yerinden edilme projelerini reddettiğini açıklamıştır.
Hamas, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 75’inci yılı sebebiyle yazılı açıklama yaptı.
Hamas’ın bu açıklamasında, Filistin halkının meşru haklarının korunması, İsrail’in sivillere karşı işlediği katliam ve soykırımın durdurulması ve faillerin yargılanması çağrısı yapıldı.
İsrail’in 70 yılı aşkın bir süredir Filistinlilerin haklarına saldırdığına ve ihlal ettiğine işaret edilen açıklamada, bu saldırıların gölgesinde İnsan Hakları Günü’nü kutlamanın, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ilkelerinin ve uluslararası kanunların açık bir ihlali anlamına geldiği ifade edildi.
Açıklamada, Gazze’deki soykırımı durdurmanın ve faillerin savaş suçlusu olarak yargılanması için uluslararası mahkemelerde dava açılmasının siyasi, ahlaki ve insani sorumluluğunun uluslararası topluma ait olduğu vurgulandı.
Hamas‘ın “Hürriyet, bağımsızlık, kendi kaderini tayin hakkı, kapsamlı bir özgürleşme ve yurtlarına geri dönüş” olmak üzere Filistin halkının tüm meşru haklarına bağlılığını teyit ettiği açıklamasında, tüm yerleşim yeri projeleri, zorla yerinden etme politikası, aşırılık ve devredilemez haklardan feragatin reddedildiğinin altı çizildi.
Hamas, BM, uluslararası kuruluş ve kamuoyuna, “Çifte standart politikasına son vermeleri, Filistin halkının meşru haklarına ve haklı davalarına karşı adaleti yerine getirmeleri” çağrısında bulundu.
https://www.youtube.com/@MiratHaber
TRT Haber