KATİL AYNI! YEMEN, FİLİSTİN, TÜRKİYE!

Yolu doğru olanın yükü ağır olsa da onun yardımcısı Allah olur.

Allah’ım, dert ettiğim, ümit beslediğim bütün meselelerde
Seni vekil kılıyorum.
Sana tevekkül ettim.
Aziz milletim ve benim için hayırlı gördüğüne razıyım.
Sen de milletimden ve benden razı ol…
Pençe-Kilit Harekatı’ nda şehit olan kahraman askerlerimize rahmet et. Kederli ailelerine ve milletimize yaşanan acıları hayra çevirecek fetihler ver, yaralılara acil şifalar ver.

Millet olarak iman, inanç, farkındalık, derin kavrayış, hikmetli bakış ve birlik beraberlik ile bizi kuvvetlendir.
Katil aynı! Yemen, Filistin, Türkiye! Katil aynı! Bunu anlamak zorundayız.
İsrail ve sevicileri katliamlarını unutturmak ve gündemi değiştirmek için her yandan vuruyorlar ve vuracaklar. Bir yandan dünyanın en fakir ve güçsüz ülkesine ayar vermek kompleksi ile kızım sana söylüyorum gelinim sen anla timsali Yemen bombardımanı. Öte yandan İslam’ın son kalesi milletimiz ve terör, diğer yandan şeytanın en cazibeli tuzağı olarak ilk insandan bu yana en büyük koz ve A planı olarak kullandığı ölümsüzlük arzusuna, cinsel utanç zindanına düşürüp esir etmek üzere kurduğu pusu.
Fakat gerçek o ki;

Hiçbir kelime Gazze’deki insanların yaşadıkları acıyı anlatmaya yetmez oldu.
O çocukların uzuvları kırıldığı halde neden ağlamadıklarını biliyor musunuz?
Çünkü çocuğun vücudu tüm enerjisini öncelikle Hayati organların fonksiyonlarını sürdürmede kullanır
Çünkü susuz kaldıkları için bazı çocukların artık gözyaşı yok
Çünkü bazı çocukların bilinç düzeyleri düştü.
Çünkü bazı çocuklar letarji halinde.
Çünkü bu çocukların suya, gıdaya, tıbbi tedaviye erişimi yok.
Allah-ü Teâlâ’nın ‘’Hangi günahtan dolayı öldürüldü?’’(Tekvir süresi) sorusuna muhatap kalacağımız hesap gününü geldiği zaman ne yapacağız kaygısı ile kıvranan halimiz ..

Şeytanın en cazibeli tuzağı olarak ilk insandan bu yana en büyük koz ve A planı olarak kullandığı ölümsüzlük duygusu ve cinsel utanç zindanına düşürüp esir etmek üzere kurduğu pusuya gelince malum Epstein hadisesi.
Epstein’in Siyonistlerin amaçlarına doğrudan hizmet etmek ve bir bakıma “dünyayı elde tutmak” üzere hareket ettiği çok açık.
Epstein hadisesinden sonra Kuran-ı Kerim’in neden İsrailoğullarının kötülük ve azgınlıklarından bu kadar çok bahsettiğini daha iyi anlamış bulunmak gibi bir farkındalık kazanmak adına emsalsiz bir vakıa. Onlar “Yeryüzünde fesad/bozgunculuk/ahlaksızlık için uğraşıp dururlar” (Maide 64). Allah şerlerinden korusun!

Çok ilgi çekici, magazinsel değeri olan bir olay olarak sürülen bu hadise, sanki yeniymiş gibi servis edildi. Herkes bu olayla meşgul oldu. Türkiye’de de herkes bunu konuşuyor. Magazinel olaylar, istihbarat örgütlerinin ve devletlerin en sevdiği manipülasyon aracıdır. Patlatır, yayar, büyütür, kullanırlar. Halklar bununla meşgul olurken kirli operasyonlar ve canilikler devam eder. Halkların dikkati ve tepkisi başka yere yönlendirilir, dağıtılır. Kısaca bu hadise ciddi ve hesabı büyük bedeller ödetecek olan bir “manipülasyon” olabilir.

Ülkelerde kaybolan çocuklar ya organ mafyasında ya küresel fuhuş şebekesindedir. Avrupa ve Amerika’da hangi zengine sunulmuştur bilmezsiniz. Bosna savaşından sonra babasız doğan, ailesiz kalan birçok çocuk küresel fuhuş yapısının eline düşmüştür. Sexofinansın kölesi olmuştur. Bunlar yeni değil ve devam eden bir yapı olarak Epstein’in adasına giden kız çocuklarının çoğu para ve kariyer ile kandırılmış. Çocuklarımıza paranın, kariyerin, basit karton bardaklardaki kahvenin, at nalı kadar marka logolarının, pahalı arabaların, lüks evlerin, 5-6 yıldızlı tatil makinalarının ulaşılması gereken hedefler olduğunu kim öğretti? Ya da nereden öğrendiler?

Özendirme makinesi sosyal medyaya karşı yavrularımız ne kadar uzak bir kültür ile yetişti?
Onları her şeyle herkesle kıyaslayan, onları sınavlara ve akademik başarıya indirgeyerek değersizleştiren bizler bu hadiseyi nasıl yeni duymuş olabilir ki?
“Küresel kültür endüstrisi” isimli devasa mekanizma, dünyadaki varlığını sadece sahip olduğu “legal güç” ile değil, Epstein gibi isimlerin kurguladığı bu “illegal güç” ile de sürdürürken konunun uzmanları avazı çıktığı kadar bağırıyordu. LGBT ve türevleri için nice kalemler kurudu.
“Benim gibi düşünmeni istemiyorum. Sadece düşünmeni istiyorum.” der bir düşünür ve ne güzel söyler. Oysaki bunlar konuşulurken siyasi kavgalar ya da kişisel dayatmalardan bağımsız bakamayanların hiç düşünmeden ‘’ LGBT ve türevleri için saygı duyuyorum’’ dediği mesele hiç de öyle değilmiş sanki?

İtibarından taviz vermemek adına “hayatını bitirebilecek bir kayıt” ile köleleştirilmiş, kuklalaştırılmış gençlik, siyasiler ve daha niceleri…
Bir noktadan sonra da tahmin edilebileceği gibi “kendi ilke ve doğruları üzerinden” değil, Epstein’ın sınırlarını belirlediği ilke ve doğrular üzerinden ilerletmiş hayatını insanlar ve Gazze soykırımı vs konularda susturulan dünya ülkeleri.
Burası dünya, en adi hayat. Ve biz elbette yorgunluk diyarında rahatlık aramıyoruz.
Çocuklarımıza önemli olan değerlerin maddi değil manevi değerler olduğunu öğretmek için hepimiz maddiyata gereken değeri vermekle meşgul olmalıyız. Panzehir konfordan uzaklaşarak boykota katılmalıyız. Biz uykudan uyanmazsak uykudan uyandıracak kâbuslar ve korkunç rüyalar kapıyı çaldı ve çoğu kişi bilgisizlik ve zevk tuzağına düşüp kapıları açtı. Sen uyan. ‘’Tüm uyuyanları uyandırmak için bir uyanık yeter ‘’diyen şehidin diriliği timsali diri ol ve talep et, hazırlan!

Ya İlahi!
Pençe-Kilit Harekatında şehit olan kahraman askerlerimize rahmet et, kederli ailelerine ve milletimize bu acıyı hayra çevirecek fetihler, yaralılara acil şifalar ver.
Millet olarak iman, inanç, farkındalık, derin kavrayış, hikmetli bakış ve birlik beraberlik ile bizi kuvvetlendir.
Katil aynı. Yemen, Filistin, Türkiye. Katil aynı. Bu nursuz topluluğun Muzil olan isminle senin tarafından rezil ve zelil edilmesini niyaz ederim.
RABBİM! Dualarımız kabul, amellerimiz makbul olsun.

HATİCE ŞEBNEM DİKTÜRK