Medyascope’den Ferit Aslan’ın haberine ve Oda tv’nin de aktarımına göre, Demirtaş annesini ziyaret etmek için yine özel jet ile Diyarbakır’a getirildi.
SELAHATTİN DEMİRTAŞ’A AYRICALIK MI?
Edirne F Tipi Cezaevi’nde bulunan Selahattin Demirtaş, annesi Sadiye Demirtaş’ın rahatsızlığı nedeniyle özel jet ile Diyarbakır’a getirildi.
Demirtaş daha önce de babasının hastalığı nedeniyle özel jetle Diyabakır’a götürülmüştü. O dönemde Demirtaş’ın Diyarbakır’a getirilmesi, üstelik avukatları ve ailesinden bile gizlenmişti. Hastanede babası ile 45 dakika görüşen Demirtaş ardından aynı jet ile yeniden Edirne’ye götürülmüştü. Ayrıca bu ziyaret sırasında Demirtaş kelepçesiz ve takım elbiseli idi.
Bu konu ile ilgili DEM Partisinden yapılan resmi açıklama da şöyle:
“Selahattin Demirtaş’ın annesi Sadiye Demirtaş rahatsızlığı nedeniyle Diyarbakır’da hastanede müşahade altındadır. Yoldaşımız Selahattin Demirtaş, talebi üzerine annesini görmek üzere Diyarbakır’a götürülmüş ve sonucunda annesini ziyaret etmiştir. Dualarımız tamamıyla Sadiye Annemizle. Tek temennimiz kuşkusuz en kısa zamanda sağlığına kavuşmasıdır.”
Salahattin Demirtaş gerçekten suçlu mudur değil midir? Bu başlı başına bir mevzudur, ayrıca konumuz da değildir. Ama sorularımız var:
a.) Türkiye’de kaç tutuklu annesinin ziyaretine götürülür. Bu götürülüşün yasal dayanağı nedir? Hatta kaç kişiye uygulanmıştır? Ayrıyeten Demirtaş’ın ayrıcalığı nedir?
b.) Demirtaş özel bir jet ile Diyarbakır’a götürülmüştür. Bu özel jeti kim organize etmiş ve bununla beraber parası devlete mi ödetilmiştir?
c.) Ziyaret neden gizli tutulmuştur. Ayrıca niçin kelepçesizdir ve özel giysiler içindedir?
d.) DEM neden bu ziyareti duyururken ilgili devlet ricaline teşekkür gereği bile duymamıştır.
Biz yapılanlara değil, özel uygulamaya isyan ediyoruz.
Ülkemizde hukuk hani herkese eşit uygulanıyordu? Devlet, sık sık “terörist” diyerek yüklendiği Demirtaş’a niçin böyle bir uygulama yapmıştır.
Tutuklulara siyasi ve parasal güçlerine göre gizli ve özel işlem yapılan toplumda adalet, namazı kılınacak mevta olmuş demektir. Laik de olsa adalet adalettir.
İktidar seçimler arifesinde bu ziyaret imkânını siyasi bir rüşvet olarak veriyorsa daha bir felakettir. Türkiye’de oynanan zaten demokrasi tiyatrosu değil mi?
Hukukun adamına göre uygulandığını gösteren bu olay bize Peygamberimizin bir uygulamasını hatırlattı:
Mahzûm kabilesi, kendilerinden olup hırsızlık yapan kadının durumuna pek üzülmüştü. Konuyu Peygamberimizle görüşmesi için onun çok sevdiği Usama b. Zeyd’den rica ettiler.
Allah şanını artırsın, Peygamberimiz konuyu kendisine arz eden Üsâme’ye: derin bir öfke ile – “Allah’ın koyduğu cezalardan birinin uygulanmaması için aracılık mı yapıyorsun?” buyurduktan sonra kalkıp sahabilerine karşı bir konuşma yaptı ve şöylece uyarıda bulundu:
“Daha önceki toplumlar hırsızlık yapan soyluları bağışlayıp soylu olmayanları cezalandırmaları sebebiyle helâk edildiler.
Allah’a yemin ederim ki Muhammed’in kızı Fâtıma hırsızlık etseydi onun da elini keserdim.” (Buhârî, Hudûd 11, 12)
MİRATHABER.COM – YOUTUBE