Mazarrat Faturaları

NE zaman Almanya ile ilişkileri düzeltiyorsak… 

Fransa bir mazarrat faturası çıkartıyor.

Fransa ile arayı düzelttiğimizde ise…

Almanya bir mazarrat faturasıyla kapımızı çalıyor.

Ve kısacası kendi içlerindeki savaşlarına bizleri taraf kılmaya zorluyorlar.

*

ASALA terör örgütünü silahlandıran, diplomatlarımızı şehit ettiren Fransa, her geçen gün pis bir ihanet oyunu ile masaya oturmayı başarıyor.

Ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 24 Nisan’ı resmen “Ermeni soykırımı anma günü” ilan ederek pis bir oyunu daha piyasalara sürmekle meşgul.

*

‘Ölüm ve Sürgün’ adlı kitabı üzerine televizyondaki söyleşi programım Baş Başa’ya yıllar önce konuk olan Prof. Justin McCarthy’nin söylediklerini hatırlıyoruz.

Diyordu ki:

– Ermeni soykırım iddialarını kabul etmiyorum…

– Ermenilerin öldürüldüğünü kabul ediyorum ama çok daha fazla Türk ve Osmanlı öldürülmüştür…

– Bunu da eserlerimde belgeler ışığında ispatladım…

– Kısacası, 1915 her iki millet için de acılı bir dönem olmuştur…

*

Bizi 1915 yılına götürmek isteyenler, Irak’taki savaşta 1 milyon Müslümanı öldürmüştü…

Suriye’de yüz binlerce insan katletmişti.

1957 yılında Paris’teki olaylarda binlerce Cezayirliyi sokaklarda öldürmüştü.

Ve cesetlerini de Sen Nehri’ne atmış Fransa’nın bize soykırım iftirasını atmaya hiç hakkı yok…

*

Sırpların yakın dönemde yaptıkları
katliam unutulmuş bile.

Filistin’de 20 bin Osmanlı askerini krizol havuzlarına atıp da kör eden İngilizlerin yaptığı vahşeti hatırlayan da yok.

Kısacası, Çanakkale’de 250 bin şehit…

Sarıkamış’ta donarak şehit olan 90 bin askerimizi de…

*

Birinci Dünya Savaşı sırasındaki Osmanlı İmparatorluğu nüfusu üzerinde yaptığı araştırmaların üzerine Müslümanlar arasındaki ölüm ve göçü konu alan çalışmayı yaptığını söyleyen Prof. McCarthy diyordu ki:

– Anadolu’da kaç Müslümanın yaşamakta olduğunu ve bunların nüfusunun 19. ve 20. yüzyılda hangi ölçüde değiştiğini belirlemekten ibaretti.

– Osmanlı tarihi hakkında okuduklarımın arasında hiçbir şey, beni bu dönemdeki çok yüksek ölüm oranıyla karşılaşmaya hazırlamamıştı.

– İstatistikler, Müslüman nüfusun dörtte birinin yok olduğunu söylüyordu.

– Tarih kitaplarında böylesine bir nüfus kaybının es geçildiğine inanamıyordum.

– Yalnız Birinci Dünya Savaşı’nda değil; Anadolu’nun, Kırım’ın, Balkanların ve Kafkasların Müslüman halkları inanılmaz yükseklikte bir ölüm oranına maruz kalmıştı.

*

Türk toplumuna “Mahcup davranmayın” diyen Avusturyalı tarihçi Prof. Feigl, 1915 olaylarını araştırmış ve demişti ki:

– Bu topraklar sizin.

– Siz Malazgirt Savaşı’ndan bu yana değil, tam 10 bin yıldır bu topraklardasınız.

– Unutmayın ki bu Çatalhöyük’teki kazılarda elde edilen bulgularla kanıtlandı.

*

1984’te Viyana’da yakın arkadaşı olan Türk Çalışma Ataşesi Erdoğan Özen, ASALA teröristleri tarafından kurşunlanarak öldürüldüğünde ‘Bir Terör Efsanesi’ kitabıyla Ermeni terörünün ardındaki perdeyi belgelerle aralamıştı…

Bu cinayetten çok etkilenen Prof. Feigl diyordu ki:

– Ermeni soykırımı iddiaları “kepazelik”tir…

Ve Ermenileri “tarihi saptırarak dünya kamuoyunu etkilemeye çalışmakla” suçlamıştı.

*

İnsan hak ve özgürlüklerinden dünyaya masallar anlatan Fransa, Fildişi Sahili, Senegal ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nin 14 ülkesini hâlâ sömürmeye devam ediyor.

Ve sömürdüğü ülkelerden bir yılda 500 milyar dolardan fazla gelir elde etmeye de devam ediyor.

İçimizdeki Fransızlaşan ve Fransız kalanlara bile bu gerçekleri anlatamıyoruz hâlâ…

Fransa deyince akıllarına sadece Eyfel Kulesi geliyor da bu yüzden…

Mehmet SOYSAL

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi