İslam, şiddeti onaylamaz ve barışa, hoşgörüye vurgu yapar. Kur’an’da, “Kim bir canı (kasten) öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir.” (Maide suresi 5:32) ayetiyle insan hayatının kutsallığı vurgulanır. İslam, masum bir cana zarar vermenin büyük bir günahtan başka bir şey olmadığını belirtir.
İslam şiddeti onaylamaz….Peygamberimi Hz.Muhammed’in (sav) hadislerinde de şiddetin reddedildiği açıkça ifade edilir. “Kim bir Müslüman’a bir zarar verirse, Allah da ona zarar verir.” (Buhari) hadisiyle, insanlar arasındaki hak ihlallerinin reddedildiği, toplumda barışın ve güvenin sağlanması gerektiği öğretilir.
İslam, adaletin önemini vurgular. “Ey iman edenler! Adaleti ayakta tutun, şahitlikte dosdoğru olun; Allah için, nefsiniz aleyhine de olsa, bir topluluğa kin beslemeyin.” (Nisa 4:135) ayetiyle Müslümanlar, adil davranmayı, hoşgörülü olmayı ve kin beslememeyi öğrenirler.
İslam‘ın temel ilkesi, insanların birbirlerine yardım etmelerini ve sevgi ile yaklaşmalarını emreder. “Birbirinizle alışveriş yapın, aranızda karşılıklı iyilik ve yardımlaşma olun.” (Bakara 2:267) ayetiyle, toplum içinde dayanışmanın ve yardımlaşmanın önemi vurgulanır.
Sonuç olarak, İslam, şiddeti reddeder ve müminleri barış, hoşgörü, adalet ve sevgiyle hareket etmeye çağırır. Ayet ve hadisler, bu temel prensipleri destekler ve Müslümanlara insan hayatına saygı göstermeyi, adil olmayı ve hoşgörülü bir toplum oluşturmayı emreder.
Ey iman edenler, hepiniz top yekün İslâm’a girin! Bütün varlığınızla ve tam bir teslimiyetle Allah’a boyun eğin. Her şeyinizi tümüyle O’na adamak suretiyle barış, esenlik ve huzurun teminatı olan ve bir tek Allah’a boyun eğme esasına dayanan İslâm’a girin. Bu teslimiyet, yüce Allah’ın hükmüne ve yazgısına razı olmayan en ufak bir düşünce, duygu, niyet, eylem, arzu ve endişe kırıntısına yer vermeyen kesin bir teslimiyet olmalıdır. Hayatınızı, bir bölümünde Allah’a, diğer bölümünde başka varlıklara itaat edecek şekilde parçalara ayırmayın. Düşüncelerinizi, kültürünüzü, biliminizi, ekonominizi, siyasetinizi, aile hayatınızı, hukukunuzu, eğitim sisteminizi; kısacası her yönüyle hayatınızı Allah’ın gönderdiği kurallara göre düzenleyin. Sakın Allah’ın emir ve uyarılarımı göz ardı edip de şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, sizin apaçık bir düşmanınızdır. (Bakara 208)
Ancak aranızda antlaşma bulunan dost ve müttefik bir topluma sığınanlar yahut ne sizinle ne de kendi halklarıyla savaşmayı içlerine sindiremedikleri için yanınıza gelen ve tarafsız kalmak istediklerini söyleyen kimseler bunun dışındadır.
Onlara dostça muamelede bulunun. Düşünün ki, eğer Allah dileseydi, onları başınıza musallat ederdi de, çevrenizde bunca düşman varken, bir de onlar sizinle savaşırlardı. O hâlde, onlar sizinle savaşmaktan uzak durup size barış ve dostluk elini uzatırlarsa, onlara karşı savaşmakonusunda Allah size hiçbir yetki vermemiştir. (Nisa 20)
Mirathaber.com