1) ABD, Avrupa, İngiltere ve ayrıca İsrail’de doğan bebekler,
2) Gazze’de ölen bebekler.
Birine dünya tutkun, ötekine yeryüzü suskun, kör ve sağır. (Ara Güler)
Dilim varmıyor anlatmaya Gazze’de bebek ölümleri, çok vahşi, çok acımasız, hepten vicdansız. Benim anlatamadığımı, henüz dili-ağzı çözülmemiş, sözden-kelimeden habersiz o masum şehit evladımız haber veriyor:
“saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim;
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için,
hiçbir şey istediğim yok;
Şeker bile yiyemez ki,
kağıt gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı;
teyze, amca bir imza ver!
Çocuklar öldürülmesin,
Şeker de yiyebilsinler”
Âhh şeker çocuk! yaktın ciğerimi, bugünden gayri bizim için her gülücük zulüm, bununla beraber her kahkaha zalimdir artık. Taa yürekten sana söz veriyorum: belki yarın, belki yarından da yakın Gazze’de çiçekler açacak. Kudüs’ün etrafında korkmadan koşan, gülüp oynayan, hatta şeker bile yiyebilen çocuklarla dolacak.
Ey ümmeti Muhammed! insanlık! ey ehli vicdan! Kudüs, Gazze, Filistin tamamıyla özgürlüğe kavuşsun, bebekler ölmesin, çocuklar şeker yiyebilsin diye;
1)Yüzlerce gemiyi Gazze’ye, gazilere, çocuklara yardım için niçin yola çıkarmıyoruz? Yarın mı? hayır, hayır yarın çok geç olabilir. Şimdi-hemen..
2)Düşmanın bağrımızda ürettiği her maddeyi, her nesneyi, ve her markayı sadece bugün-yarın değil, bir ömür boyu almamak üzere direnç gösteremez miyiz? boykot edemez miyiz? Bugün kardeşimize, yarın bize yönelecek kurşunun, bombanın ve silahın bedelini elimizle verip de kendi kuyumuzu kazmayalım lütfen.
3)”Gıyabî cenaze namazı kılmayalım“ zira şehitler ölmedi, ölmez. Onları öldü sananlardır asıl ölüler.
4)Dualarımız yürekten, gönülden ve taa ciğerden yükselsin. Elbette yükselmeli ama önce fiili dualarımız, eylemlerimiz ve desteklerimizi sunmalıyız kardeşlerimize. Sonra kavlî dualarımızla ilâhî yardım arz ve niyaz etmeliyiz.
Vicdan azabına eş kayna, kayna Sakarya! Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya…
Bugün de Gazzelim, Filistinlim çekiyor; öz yurdunda bir mülteci olarak. Kim bilir yarın hangimiz? Yok, yok sen-ben değil, biz olmayacağız inşallah.
“Güçlüdür, yenilmezdir. Dünya onlardan sorulur.” diye diye şişirilmiş koca bir balon, 7 Ekim 2023 AKSA TUFANI ile patladı. Batının da İsrail’in de karizmasını çizdi, imajını sildi. Ve tüm dünyayı aydınlatacak yeni bir doğuşa pencere açtı.
Ve “İslamofobi/İslâm korkusu” bitti, “I LIVE İSLÂM/İSLAMI SEVİYORUM.” devri ve muhabbeti başladı inşallah. Çünkü Gazze’de toprağa düşen her şehit çocuk, dünyaya insanlaşma tohumu ekti. Özellikle batıda uyuyan hücreler uyandı. Ölü kalpler dirildi ve yepyeni bir insan profili İslâm’la buluştu. “ Bir ölür,bin diriliriz.” diyen her bir şehidimiz, böylece binlerce diriliş hediye etti insanlığa.
Bu muhteşem kıyamı, Sezai Karakoç üstadımız ne güzel anlatır: “Anlatacaktım ölümlerini, bir sonbahar eşliğinde, Bir kış güneşliğinde. Fakat baktım bu ölüm değil; DİRİLİŞTİR. Tabiatı aşan bir bildiriştir. Ne güz, ne sarı renk, bu göçü anlatır.”
“ Vaad edilmiş topraklar” yalanı söndü, zira hak edilmiş topraklar sahibi dirildi. Mazlumlar ayağa kalktı, hatta zalimler diz çöktü bugün. Koca koca balonların eceli, küçük bir iğnenin ucunda imiş; battı ve bitti.
Nehirden denize Filistin özgür, Gazze özgür, Kudüs özgür ve çocuklar özgür inşallah.
Dayan Gazzelim dayan! son bir dakika… Ve zafer senin olacak. Bizim olacak. Ve insanlığın yüzü gülecek inşallah.
NURİ ÇALIŞKAN
YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ
MİRATHABER.COM – YOUTUBE