Gerçekten İsra Ve Mirac’ı kutlama hakkı yoktur. 13 Nisan 2018’de bu başlıkla yazımızı kaleme aldığımızda uzay bilimi ve uçak üretiminde çok çok geri idik. Ayrıca altı yıl içinde kayda değer gelişim göstermeye başladık.
Rabbimizin Peygamberimize gerçekleştirdiği İsra ve Mirac olayı aslında insanlığın son peygamberi Hz Muhammed aracılığıyla Uzay Çağı’nın başladığının ilanıydı.
İslam’ın ilk asırlarında İslam bilginleri Astronomi ’de başarılı çalışmalar yaptı. Dolayısıyla İsra ve Miracı şimdilerde kutlamaya hak kazandığımızı söyleyebiliriz.
Bu İsra ve Mirac gecemizde, her gece yapılabilecek ibadetlerden çok muhakkak tefekkür ibadetine ağırlık verelim.
Gökte yürüyüş ve yükseliş olan İsra ve Mirac gecesindeyiz. Tefekkürümüzü göğe ve göksel varlıklara ilişkin Yaratılan ve İndirilen âyetler üzerine yoğunlaştıralım.
“Yedi göğü birbiriyle uyum içinde yaratan da Allah’tır. Yarattığı bütün varlıkları rahmetiyle kuşatan Allah’ın yaratışında hiçbir düzensizlik görmezsin. Haydi, çevir gözünü: Bir çatlak görüyor mu? Sonra gözünü bir daha, bir daha çevirip baksan da aradığı kusuru bulamayan gözün yorgun, bitkin vaziyette sana geri döner.”(Mülk Sûresi 3-4)
“Nasıl gaflet ettiler, üstlerindeki göğe bakmadılar mı, onu nasıl bina edip süslemişiz ki, hiçbir eksiği gediği yoktur. Yeryüzünü de döşedik, üzerine sağlam dağlar diktik, her güzel çiftten bitkiler yeşerttik.”(Kâf Sûresi 6-7)
“Ey cinler ve insanlar topluluğu! Göklerin ve yerin sınırlarından çıkıp gitmeye gücünüz yeterse çıkın. Fakat özel bir güç olmadıkça çıkamazsınız Rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkâr edersiniz?”(Rahman Sûresi 33-34)
“Biz göğü, yeri ve arasındakileri boşuna yaratmadık. Bu kâfirlerin zannıdır. Cehennem ateşinden dolayı vay haline o kâfirlerin!” (Sâd Sûresi 27)
Biz Göğe/Uzaya ilişkin ayetler üzerinde düşünebilirsek İsra ve Mirac gecesi bize muhtaç olduğumuz uçakları üretemeyişimiz ve uzay teknolojisinde geri kalışımızın ayıbını duyurabilir. Yurt savunmamızı ve hac görevimizi yabancı ülke uçaklarıyla yapmanın onursuzluğunu kavrayabiliriz.
Evet, ayıbımızı duyurmayan ve onursuzluğumuzu kavratmayan İsra ve Mirac Gecesi kutlanmamış demektir.
Dualarımızı ve gayretlerimizi bu alana yoğunlaştırmalıyız. Hatta her umre ve haccımızda Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla bir miktar da maddi yardımlar yapmalıyız.
Milletimiz bilinçlenir ve desteklerse yapamayacağımız hiç bir şey yoktur.
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-