Türkiye’nin önemli teknoloji projelerinden olan Milli Muharip Uçak Kaan, bugün sabah saatlerinde ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Mürted Havalimanı’ndan kalkan yerli savaş uçağı, başarılı uçuşun ardından üssüne döndü.
Türkiye’nin savunma sanayii, özellikle son yıllarda kaydettiği ilerlemelerle uluslararası alanda dikkat çekiyor. Bu gelişmelerin zirvesinde ise elbette (TUSAŞ) tarafından üretilen milli muharip uçağı KAAN yer alıyor. Ayrıca KAAN’ın ilk uçuşunu başarıyla tamamlaması, Türkiye’nin havacılık alanındaki bağımsızlığını pekiştiren önemli adım olarak görülüyor.
KAAN, savunma sanayiindeki son teknolojiyi temsil ediyor. Radar dalgalarını sönümleyen kompozit malzemelerle üretilen uçak, çift motorlu ve düşük görünürlük özelliklerine sahip. Bunun yanında gelişmiş atış sistemleri ve çift fonksiyonlu radar, KAAN’ı hava savaşlarında rakiplerine karşı üstün kılıyor. Aynı zamanda bu teknik özellikler, KAAN’ın düşman radarlarına yakalanmadan görevlerini yerine getirebilmesini sağlıyor.
ASELSAN’ın geliştirdiği elektronik harp sistemi ve elektro optik 360 derece gözetleme sistemi, KAAN’a çevresel farkındalık konusunda eşsiz bir kabiliyet kazandırıyor. Uçağın sekiz adet orta ve uzun menzilli füze taşıyabilme kapasitesi ise onu hava muharebelerinde tehlikeli bir rakip haline getiriyor.
Azami hız: Mach 1,8 (2.210 km/sa; 1.190 kn)
Servis tavanı: 55.000 fit (17.000 m)
G limiti: +9g / -3,5g
ASELSAN’ın yerli AESA Radarı Bütünleşik RF Sistemi (BÜRFİS)
SAR (Sentetik Açıklıklı Radar Sistemi)
IRST (Kızılötesi Arama ve Takip) sensörü
EOTS (Elektro-optik hedefleme sistemi)
KAAN’ın geliştirilmesi, Türkiye’yi 5. nesil savaş uçağına sahip ülkeler arasına taşıyor. Bu başarı, Türkiye’nin savunma teknolojileri alanında kendi kendine yeterliliğini artırma yolundaki kararlılığını gösteriyor. Yüksek hava muharebe menzili ve süpersonik hızda stratejik taarruz yeteneği, KAAN’ı global bir aktör yapma potansiyeline sahip.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KAAN projesine olan ilgisi ve desteği, projenin ulusal önemini vurguluyor. Erdoğan’ın uçağın gövdesine imza atması ve kokpitte uçağa ilişkin bilgi alması, KAAN’ın sadece bir savaş uçağı olmadığını, aynı zamanda milli bir gurur kaynağı olduğunu gösteriyor.
KAAN projesi, kuşkusuz Türkiye’nin uzay ve havacılık alanındaki hedeflerine ulaşma konusundaki kararlılığının bir göstergesi. Bu gelişme, Türkiye’nin sadece bir teknoloji ithalatçısı olmadığını, aynı zamanda kendi teknolojisini geliştirebilen ve ihraç edebilen bir ülke haline geldiğini kanıtlıyor. KAAN, Türkiye’nin savunma sanayiindeki bağımsızlığını pekiştiren ve uluslararası alanda rekabet edebilirliğini artıran bir proje olarak tarihe geçmeye hazırlanıyor.
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-