“Belçika‘da İşyerinde Başörtüsü Yasağı Onaylandı:
Mahkeme Kararı ve Ayrımcılık Tartışmaları”
Belçika İş Mahkemesi’nden Çıkan Karar:
Belçika İş Mahkemesi, Brüksel Belediyesi tarafından işe alınmayan bir kadının başörtüsünü çıkarmayı reddetmesi nedeniyle yaşanan dava üzerine kararını açıkladı. Mahkeme, ayrıca Avrupa Adalet Divanı içtihadına dayanarak, “iş yerinde dini ve siyasi sembollerin yasaklanmasının ayrımcılık içermediğine” hükmetti. Bu karar, elbette başörtüsü yasağına karşı çıkanları endişelendiren bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Belçika’da İşyerlerinde Başörtüsü Yasağının Genel Durumu ve Mahkemenin Gerekçesi
Belçika’da yayın yapan Sudinfo’nun haberine göre, Brüksel Belediyesi’nin iş başvurusunu reddettiği kadının dava süreci ve mahkeme kararı, ülkedeki işyerlerinde başörtüsü yasağının genel durumunu gün yüzüne çıkardı. Belediye, memurların dini ve siyasi semboller taşımasının yasak olduğunu, başörtüsü takan birini işe almayacaklarını belirtti.
Avrupa Adalet Divanı İçtihadına Dayalı Karar: Ayrımcılık ve İnanç Özgürlüğü
Brüksel İş Mahkemesi’nin kararı, Avrupa Adalet Divanı içtihadına dayandırıldı. Bu bağlamda, Avrupa Adalet Divanı’nın geçmişte benzer bir davada verdiği kararlar, bir kamu kurumunun çalışanlarına başörtüsü yasağı uygulama yetkisinin, tarafsız bir çalışma ortamı oluşturmak amacıyla kullanılabileceğini belirtmişti. Bu karar, başörtüsü yasağına ilişkin tartışmaları ve ayrımcılık endişelerini güçlendirdi.
Belçika Laik Eylem Merkezi’nin Değerlendirmesi: Emsal Karar ve Beklentiler
Davaya müdahil olan Belçika Laik Eylem Merkezi (CAL), Brüksel İş Mahkemesi’nin Avrupa Adalet Divanı içtihadına dayandırdığı kararının ülke genelinde emsal teşkil edeceğini ve benzer tartışmaların sona ereceğine inanıyor. Bu kararın, Belçika’da başörtüsü yasağına karşı mücadele edenler için bir dönemeç olabileceği vurgulanıyor.
HABER YORUM
ABD başta olmak üzere, Batı’nın İslam’a karşı olan düşmanca tavır ve tutumu, asırlardan beri aynı çizgide… Ve Batı, bu çizgisinden ayrılmıyor ve de bir adım dahi geri adım atmıyor.
Bizler Batı’nın bu durumunu biliyoruz ve her zaman da kınıyoruz. Ancak bizi üzen şey, içimizde ki Batı hayranlarının bunu görememesi ve ellerine fırsat geçse aynısını ülkemizde de yürürlüğe koyma istek ve arzularıdır. 28 Şubat Post Modern darbesi de bunun en bariz örneğidir.
Şimdi, Belçika’da mahkemenin onayladığı başörtüsü yasağı, birçok kamu kurum ve kuruluşlarında emsal teşkil edecek. Ve Müslümanlara baskı ve zulüm yapılacaktır. İşin Türkçesi, Allah’ın emri olduğu için başını örten Müslüman bacılarımız, başını açmaya zorlanacaktır… Bu, insan hak ve hürriyetleri noktasında yeri geldiğinde mangalda kül bırakmayan Batı Medeniyeti(!) tarafından yapılacaktır…
Tüküreyim sizin medeniyetinize!
Ne demişti Mehmet Akif İstiklal şiirimizde:
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
“Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar?
youtube
MİRATHABER.COM