Kariye Camii, Ayasofya Modeliyle Yeniden Açılıyor
İstanbul’un tarihi sembollerinden biri olan Kariye Camii, 79 yıl sonra ibadete açılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşecek olan açılış töreninde, caminin Ayasofya modeliyle hizmet vereceği belirtiliyor. Restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte, cami tekrar ziyaretçilere açılacak ve duvarlarındaki tarihi resimler örtülecek. Bu tarihi adım, yerli ve yabancı ziyaretçiler arasında büyük bir heyecanla karşılanıyor.
İstanbul’un tarihi sembollerinden biri olan Kariye Camii, uzun bir bekleyişin ardından ibadete açılıyor. 79 yıl önce müzeye dönüştürülen ve restorasyon çalışmaları kapsamında uzun süre kapalı kalan cami, bugün yeniden ibadete açılacak.
İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan Kariye Camii, son dört yıldır devam eden titiz bir restorasyon sürecinden geçti. Restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte, cami tekrar ibadete açılacak ve yerli yabancı pek çok kişiye ev sahipliği yapacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla gerçekleşecek olan açılış töreninde, Kariye Camii’nin Ayasofya modeliyle hizmet vereceği belirtiliyor. Bu kapsamda, ibadetin gerçekleştirileceği bölümlerde gerekli güvenlik önlemleri alınmış ve caminin duvarlarındaki tarihi resimler örtülmüş durumda. Ayrıca, camiyi ziyaret edecek olan turistlerin rehber eşliğinde gezinti yapabilecekleri özel alanlar belirlendi.
Kariye Camii’nin tekrar ibadete açılması, hem yerli halk hem de turistler arasında büyük bir heyecanla karşılanıyor. Caminin açılmasını sabırsızlıkla bekleyen vatandaşlar, bu tarihi anı önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriyorlar. Açılış öncesinde camiye akın eden ziyaretçiler, geçmişlerine ve kültürlerine yapılan bu önemli bir adımı coşkuyla kutluyorlar. Artık Kariye Camii’nin kapıları yeniden ibadete açılarak, tarih ve kültür mirasımıza sahip çıkma adına büyük bir adım atılmış olacak.
Fetih yadigarı, kılıç hakkı ve Fatihin vakfiyesi Ayasofya gibi, Kariye camii de yıllar önce müzeye çevrilmiş ve öylece kalmış. Bu tarihi eserler şimdi, birer birer ibadete açılıyor. Olması gerekenin olduğunu tekrar edelim ve bu konuda hassasiyet gösteren başta Sayın Cumhurbaşkanımıza ve diğer yetkililere teşekkürlerimizi iletelim..
Şimdi Ayasofya Camii’nde olduğu gibi bu konu hakkında da konuşanlar çıkacak ve “Neden cami oluyor? Müze olarak kalsaydı daha iyi olurdu” kabilinden ahkam keseceklerdir… İşin enteresan yanı şu ki, bunu “Zulüm 1453’de başladı” diyenler, Osmanlıyı her daim fütursuzca karalayanlar yapacaktır.
Hadi kardeşim işinize!
Gözü namazda kulağı ezanda olmayan poposu teharetsiz kişilerin, “Osmanlıyı ecdadım” diyerek seven ve fetih yadigarı bu yerlerde namaz kılmak isteyenler, emin olun sizi zerre kadar alakadar etmez…
Geçenlerde kamuoyunun yakından tanıdığı bir tarihçi, Ayasofya’nın kasvetli bir bina olduğunu orada namaz kılanlara kasvet basacağını falan söyledi… Ayıp etti tabii..
Yahu hocam, sen Ayasofya’da namaz kılma… Ya da namaz kılıyorsanız Sultan Ahmet de ya da istediğin yer de kıl! Ama Ayasofya’yı fetih ve Fatih yadigarı olarak gören, orada ibadet etmek isteyenlere de karışma!
Yeter artık! Benim nerede namaz kılacağıma sen karar veremeyeceğin gibi, yanında ki Müjdat Gezen denilen kişi hiç karar veremez…
MİRATHABER.COM