islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4768
EURO
36,3253
ALTIN
2.957,23
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Gazze Direnişi,  Dünyaya Hangi Dersler Verdi

Gazze Direnişi,  Dünyaya Hangi Dersler Verdi
20 Mayıs 2024 09:00
A+
A-

Gazze’de Filistinli Müslümanlar, tarihin rastladığı en zor, en acımasız, en ırkçı katliam ile karşı karşıya kalırken; bütün dünya halklarına çok yönlü insani dersler vermektedir. Bu olay, aynı zamanda dünya tarihinde, eşine az rastlanan dengesiz, adaletsiz ve iğrenç bir  “batı ittifakı”nın ortaya çıkmasına ve bu ittifakın, Müslümanlara karşı gizli ideolojik birlikteliğin devam ettiğini göstermektedir.

Devlet adamlarına yönelik ders:

Devlet adamlığı ve toplum liderliğinin zor ve en riskli şartlarda bile üstlenilen bir görev olduğunu ve toplumdaki inanç ve değerlerinin temsilcisi olması gerektiğini Filistin’li Hamas hareketinin liderleri gösterdiler. Onlar, yıllardır kendi toplumlarında halka ve hakka dayalı siyasetlerini toplumlarıyla belirledikten sonra, serbest seçimlerde aldıkları % 65’lik oylarına rağmen, Amerika ve Avrupa devletlerin kabul etmemesi ülkelerini yönetme imkanı bulamadılar ve Batı’nın politikalarına adapte olan Filistin Kurtuluş Örgütü’nün batı yanlısı lideri Mahmut Abbas’ın devlet başkanı olarak atanmasına istemeden razı olarak, varlıklarını sürdürdüler. Bu tutumları ile siyasetin nimetlerinden değil, toplumlarına onurlu bir mücadele ile bağımsız bir gelecek hazırlamak için, İsrail gizli istihbarat örgütü ve yerleşimcilerin katliamlarına rağmen mücadelelerini sürdürdüler.

7 Ekim hareketini, birçok kasıtlı veya bilgisiz akademisyen ve gazetecilerin zannettikleri gibi, plansız ve aptalca bir karşı hareketten ziyade, İsrail’in Gazze’yi yok etme planlarına karşı, varlıklarını sürdürmenin tek çıkış yolu olarak yaparak, dünyanın vicdanına mesaj verdiler ve bunu, bir istiklal savaşı olarak yaptılar.

Dünya Halklarına verdikleri ders:

Filistin Halkı, gerçek yöneticileri Hamas’ın kendi bağımsız devletlerini kuracak yegane hareket olarak bildikleri için, onların İsrail’e karşı başlattıkları savaşın bütün zorluk ve insan kayıplarına karşı, bir varlık mücadelesi olduğunu bilerek, 7 ayı aşkın bir zamandır, içlerinde geleceğe dair büyük bir iman ve mücadele ruhu ile bombalara, açlığa, hastalığa ve her türlü iklim şartlarına karşı dimdik durdular. Bu süre içinde, dünya insanlığından kendi durumunu ve işgal altında bütün insani haklarından mahrum olduklarını dünya halklarının anlamasını istediler. Bunda da, muvaffak oldular ve Müslüman dünyanın dışındaki çeşitli inanç ve mevkilerde bulunan kimselerden olumlu cevaplar ve destek de aldılar.

Fakat, Gazze’li Müslümanlar, her türlü demokrasi, insan hakları ve modernist hareketlerinin odağı olan Batılı ülke yönetimlerinin, ırk ve İslam düşmanı olan gruplar tarafından yönetildiğini ve Filistin Halkı’nın haklılığını ve zulme uğradığını kabul etmek şöyle dursun; dünyanın en gerici ve din adına en büyük haksızlık ve zulümleri yaşama kültürü haline getirmiş İsrail gibi “vahşi ve mutaassıp” bir dinin, sapık ideolojisine destek vereceklerini tahmin edemediler.

Müslüman Toplumlara verdiği ders:

Müslüman toplumlar, İngiltere’nin başkanlığında Batı toplumlarının, Talmut’ta  Yahudi  ırkına, özel bir konum vererek, insanlığa liderlik yapması gerektiği konusundaki  akıl ve ahlak dışı  kurallarını kabul ederek, Batı toplumların böyle bir “sanal hikaye”nin nasıl kabul edildiği gerçeği ile karşı karşıya kalarak, şaşkınlığa uğradılar.

Bu duruma karşı bir tepki göstermek istedilerse de, Müslüman toplumların yöneticilerin büyük kısmı, batılılaşma ile zihinleri ve kalpleri hakikate kapatılmış ve ruhları sömürge kültürü ile uyuşturulmuş kişiler olduğunu gördüler. Bir kısmı ise, İsrail vahşeti ve soykırımına sözlü olarak karşı geldilerse de, karşılarından duyarsız, ideolojik ve sömürge kültürüne sahip bir ittifaka karşı bir eyleme girme cesaret ve kararlılığını gösteremediler.  Çeşitli akademisyen, gazeteci ve yorumcular, Batı’nın ikiyüzlü politikasını bilmelerine rağmen, Müslüman toplumlardaki siyasi yapıların ve sistemlerin, batı değer ve anlayışı ile yürütüldüklerini bilmelerine rağmen, Gazze olayında, Müslüman devletlerin bir tepki vermediğini dile getirerek,  bu zulmün durdurulması ile ilgili suçlu arama çabası içine girdiler.

Sonuç olarak Gazze’nin işgaline asıl karar verenlerin, yine başta Amerika olmak üzere Batılılar olduğunu söylemek durumundayız. İsrail’e para, strateji ve silah desteğini sağlayan  Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya gibi batılı ittifak, dünya halklarını, İsrail’in yaptığı askeri harekatı desteklemediklerini söylemelerine rağmen, hala Birleşmiş Milletler’de İsrail’in yanında durmaları, (bazıları çekimser kalarak), bu zulmün ve insanlık dramının devamını  onaylamışlardır.

Herşeye rağmen, 21. Asırda dünyanın en geniş ve en vahşi katliamı, bütün insanlığın değerlerini yerle bir edercesine devam ederken, dünyanın birçok bölgesinde halklar, üniversite öğrencileri ve sivil toplum sorumluları, Batı’nın sömürgecilik döneminden beri sürdürdüğü, beyaz insanın üstünlüğü ve batı’nın haklılığı ezberinin içi boş, iki yüzlü ve samimi olmayan bir söylem olduğunu anlamış ve Gazze’den çok önemli ve kalıcı dersler almıştır.

Bundan sonra yapılacak olan; bu derslerin verdiği duyarlılık ve bilgiler ile, geleceğe daha adil ve insanı değerler ile bakmak ve dünyayı, 150 yıldır aldatan batılı söylemlerin yanlışlığını anlamak ve kendi medeniyet değerlerimizi yeniden inşa etmek olmalıdır.

Prof. Dr. Sami Şener

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.