GAZZE NELER ÖĞRETTİ NELER…

Gözü dönmüş zalime, sadece arka çıkan değil; “Kraldan çok kralcı kesilen” Amerika, İngiltere, Almanya ve batının görünmeyen ellerinin ne işi var Gazze’de?
Bu sinsi gölge oyununun perde arkasını Gazze gösterdi bizlere.
Meğerse Yahudilerin kurdukları en büyük devlet Amerika imiş.
Fakat bu Amerika’nın entellektüel eli; Almanların, siyasi eli ise İngilizlerin yönetim ve denetiminde.
Peki su sızdırmaz, iç işlerine karışmaz bu gizli oyun nasıl oynanıyor? Biz SİYONİST deyince hep Yahudi siyonizmini bilir tanırdık. Oysa bunlardan kat be kat daha fazla ve çok etkin hristiyan siyonizmi yani Evanjelistler var sahne gerisinde. Ve bu Amerika,Avrupa İngiliz-Yahudi ortaklığının siyasi şirketi olan Evanjelizmin, ne Hristiyanlık, ne de Yahudilik gibi bir dine dayalı veya din eksenli bir alt yapısı yoktur. Evanjelizmin tek bir ideolojisi vardır, o da iktisadi çıkar endeksli SÖMÜRÜ VE FAİZ/TEFECİLİK üzerine kuruludur.

Evanjelistler en büyük tezgahlarını ortadoğu’da kurmuşlardır. Çünkü petrol orada, doğal gaz orada ve su yolları orada. “Yağma Hasan’ın böreği” ye babam ye…Her yandan sömürülen, el atanın elinde kalan gizli hazine…
Başına bir de kukla yöneticiler atanmış ki, iş tamam, mal garanti. Haa bunlar “Aman başlarını kaldıramasınlar” deyu bir de ortadoğu’nun kapısına İsrail namında bir jandarma atamışlar; iki de bir “Sakın ses çıkarmayın, oturun oturduğunuz yerde!” tehdidiyle sopa sallayıp duruyor. Sömürü çarkları tamam, tıkır tıkır işliyor. Ortadoğu’dan, Körfez’den, Afrika’dan malı götürüyor, olmadı, ya elinde avucunda daha varsa; kolay kolay onu da dolar, Euro ve faiz kıskacıyla kolayca alıyor.
Ama o da ne? cılız ama çok tehlikeli o ses de neyin nesi? “KÖLELERE ÖZGÜRLÜK! SÖMÜRÜYE SON! ZALİMLERE ÖLÜM!” çığlığı da nerden çıktı?

Adamlar ne güzel malı götürüyor, zulümle dünyayı yönetiyor, âleme nizam veriyorlardı. Evanjelizm bahanesiyle Musevîliği yahudileştirdiler, İsevîliği hristiyanlaştırdılar. Süte su, imana şirk, ahlâka namussuzluğu kattılar. Hala kıyamet kopmadı diye top-tüfek, bomba-silahla ortalığı birbirine kattılar. Bulanık suda balık avlayalım diye…
Ama o ses, evet, evet o ses ölmedi ve haykırdı: İSLÂM, SÖMÜRÜYE KARŞIDIR, KÖLELİĞE KARŞIDIR, RANTA, RİBAYA/TEFECİLİĞE KARŞIDIR, ZULMÜN HER TÜRÜNE KARŞIDIR…
Çünkü Sömürüyle, rantla, zulümle insanlığın ve insan varlığının devam edemeyeceğini Allah biliyor ve âleme bildiriyor. Zaten Allah yeryüzüne dini, İslâmı, vahyi niye göndermişti ki, sırf sömürüyü, rantı ve zulmü durdurmak için. Sömürü ve zulmü reddetmeyen din, din midir? veya öylesine din denir mi?

İşte yahudilerin de, İngilizlerin de, batının da ve de evanjelistlerin de bütün derdi davası, zulüm ve sömürü çarklarına çomak sokan İslâm’ın Türkiye üzerinden yeniden tarih sahnesine çıkışını durdurmaktır.
Yok, yok sizin böyle gizli ve sinsi bir tuzağınız, dümeniniz varsa; Allah’ın da şer emel ve tuzakları altüst eden nice hayırlı plan ve projesi vardır. Zira O, en hayırlı plan ve projelerin tasarlayıcısı ve uygulayıcısıdır.(Âl-i İmran,3/54)
Ey Gazzelim! Zalimlerin şer tuzaklarını altüst etmek üzere Rabbim seni kullandı ve sen de bu rolü şerefle yerine getirdin. Zalimlerin yıkılmaz imajlarını sildin attın, âlem bizden sorulur hadsizliğini suratlarına çarptın, durun hele siz de kimsiniz; herkesten ve her şeyden büyük tek Allah var! diyen ve dedirten sensin. Az kaldı, kazanan adalet, merhamet, insaf, vicdan ve insanlık olacak ve inşallah sen kazanacaksın Gazzelim.
Yedi düvelle süre giden gazan mübarek olsun inşallah.

NURİ ÇALIŞKAN 

MİRATHABER.COM– YOUTUBE- 

YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ