İşgal altındaki Doğu Kudüs’te, 30 Nisan’da, katil İsrail polisinin kurşunlarıyla Hasan Saklanan şehit edildi. 34 yaşındaki Saklanan, Filistin davasının bir neferiydi. Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde yaşanan bu acı olay, hem Filistin halkını hem de tüm İslam dünyasını derinden sarstı.
Hasan Saklanan’ın naaşı, Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçiliği tarafından teslim alındı. Cenaze, Ürdün üzerinden hava yoluyla Türkiye’ye getirildi. Saklanan’ın naaşı, Şanlıurfa GAP Havalimanı’nda ailesi ve vatandaşlar tarafından karşılandı. Karşılama sırasında duygusal anlar yaşandı.
Hasan Saklanan’ın cenazesi, Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi morgunda yapılan otopsinin ardından Şanlıurfa’ya getirildi. Cenaze töreni, Eyüp Peygamber Camisi’nde gerçekleşti ve yoğun bir katılım oldu. Törene katılanlar arasında Saklanan’ın ailesi, arkadaşları ve birçok vatandaş vardı.
Cenaze namazı öncesi, Kur’an-ı Kerim okundu ve dualar edildi. Katılımcılar, Saklanan için gözyaşı döktü ve dualar etti. Cenaze namazının ardından, Saklanan’ın naaşı dualar eşliğinde defnedildi. Filistin bayrağına sarılı naaşı, son yolculuğuna uğurlandı.
Cenaze törenine katılan HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir, tören sonrası bir açıklama yaptı. Demir, Hasan Saklanan’ın şehadetinin Müslümanlar için büyük bir onur olduğunu vurguladı. Ayrıca, Gazze’nin tüm Müslümanların ortak davası olduğunu belirtti.
Demir, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bugün bir kez daha net bir şekilde gördük ki, şehid demek hiçbir zaman mağlubiyet demek değildir. Hep beraber burada şehadet ediyoruz ki Şanlıurfa başta olmak üzere Türkiye’de ve dünyada olan bütün Müslümanlar şehid Hasan kardeşimizin şehadetiyle gurur duyuyor. Bu hepimiz için çok büyük onur ve şereftir.” dedi.
Hasan Saklanan’ın cenazesi, Türkiye ile Filistin arasındaki güçlü bağları bir kez daha gösterdi. Türkiye, Filistin davasına her zaman destek vermiştir ve bu destek devam etmektedir. Saklanan’ın cenazesinin Türkiye’ye getirilmesi ve burada defnedilmesi, bu desteğin somut bir göstergesidir.
Türkiye’de birçok insan, Filistin’deki zulme karşı duyarlıdır ve bu tür olaylar, bu duyarlılığı artırmaktadır. Hasan Saklanan’ın şehadeti, Filistin davasına olan bağlılığı bir kez daha pekiştirdi. Türkiye’nin dört bir yanından insanlar, Filistin için dua etmekte ve desteklerini göstermektedir.
Hasan Saklanan, Kudüs’te verdiği mücadeleyle anılacak ve unutulmayacaktır. Onun şehadeti, Filistin davasının önemini bir kez daha hatırlatmıştır. Saklanan, Kudüs’ün özgürlüğü için mücadele eden kahramanlardan biridir ve onun anısı, Filistin halkının mücadelesine ilham kaynağı olacaktır.
Saklanan’ın şehadeti, Müslümanların birliği ve dayanışmasının önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Onun anısını yaşatmak ve mücadelesini sürdürmek, tüm Müslümanların görevidir. Hasan Saklanan, Kudüs’ün şehidi olarak anılacak ve onun mücadelesi, Filistin davasının sembolü olacaktır.
MİRATHABER.COM