Bize saygısı olup yazılarımızı okuyan bir okuyucumuz, bir yazımız altına aşağıdaki notu yazmış. Önce yazılanları görelim:
“Yüz yıllarca İslam coğrafyasında en kutsal ve saygı gören meslek hocalık mesleği olmuştur.
Peki bugün bu mesleği hakkıyla yapan kaç tane hoca vardır.
Bir hoca tarihçi olmaz ise, fizikten, kimyadan, biyolojiden, devletler tarihi felsefesinden, ideolojilerle ilgili bilgilerden ve eğitimden mahrum olursa…
Hocalar, papağan misali ezberletilenleri konuşur, günümüz yaşantısına ve toplumsal ihtiyaçlara göre düşünce üretecek kabiliyete sahip olmaz ise İslam dini dedikodu inancı haline getirilir… Biz de maskaralara mahkum oluruz.”
1.) Üniversitelerimiz hiçbir alanda işaret edilen bilgilere sahip insan yetiştiremiyor.
2.) Hocalar şöyle veya böyle bir şeyler biliyorlar ama Kur’ân ve Sünnet bilmiyorlar. İlahiyatlar bir Batı projesi olduğu için İslam adına düzene itiraz edebilecek özgür bilinçli kişiler de yetiştirilemiyor.
3.) Batıdan ilhamlı ve yönetimli Türkiye toplumu bir asırdır tam laik. Eğitim, ekonomi, hukuk sanat… her alan İslam’a kapalı. Bir asırlık tahribat sonucu cehaletleri sebebiyle İslam’ın hayat düzeni olarak öğrenilmesi ve yaşanmasına Müslümanlar ihtiyaç duymuyor.
4.) İslam’ın hayattan dışlandığı bir toplumda ihtiyaç duyulmuyor ki çaplı insanlar yetişsin ve yetiştirilsin.
5.) Ama şu da bir gerçektir: Böylesi fetret dönemleri tarihi devirlerde büyük alimler ve devrimci mücahitlerin orta çıkması için verimli ortamı oluşturmuştur.
Ümitsizlik haram olduğuna göre İslam’ı Hayat düzeni olarak gören başarılı ve gayretli hocalarımız bir araya gelerek ortaya çıkmalı ve demokratik atılımlarla İslam’ı milletimizin demokratik tercihlerine sunacak çalışmaları başlatmalıdır. Bu yazımızın bir ilk çağrı olması dileğimizdir.
Harekete geçilirse donanımlı İslam davetçileri de, istediğimiz devrimci alim hocalar da yetişebilir. Toplumumuzu İslam’a yönlendirici başarılar da sağlanabilir.
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-