Peygamber Sevdalıları Platformu’nun Gazze Protestosu
Fatih’te Gazze İçin Yürüyüş Düzenlendi
Peygamber Sevdalıları Platformu üyeleri, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla İstanbul Fatih’te bir yürüyüş gerçekleştirdi. İkindi namazının ardından Şehzade Camisi’nde toplanan platform üyeleri ve aktivistler, “Soykırıma dur de” mesajıyla yola çıktılar. Yürüyüş sırasında tekbir getirip İsrail aleyhine sloganlar atan gruba vatandaşlar da destek verdi. Beyazıt Meydanı’nda sona eren yürüyüşün ardından, Gazze’de şehit olanlar için Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı ve dualar edildi.
Protestonun Mesajı: Soykırıma Dur De
Peygamber Sevdalıları Platformu adına basın açıklamasını okuyan Fahrettin Turan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını “dünyada eşi benzeri görülmemiş bir vahşet” olarak nitelendirdi. Turan, bu saldırıların İslam ümmetine yönelik olduğunu vurgulayarak, “Şeytani kapitalist sömürü düzeninin başını çeken ABD’nin her çeşit desteğiyle daha acımasız hareket eden, Gazze’de aylardır katliamlarını sürdüren siyonist barbarlar, katildir, canidir, modern çağın Moğol ve Haçlı vahşetinin güncel versiyonudur” dedi.
Gazze Halkının Direnişi
Fahrettin Turan, Gazze halkının direnişinin tüm dünyaya örnek olduğunu dile getirdi. Turan, “Gazze halkı ve İslami direnişi, tüm Müslümanlar ve insanlık ailesinin her onurlu ferdi tarafından desteklenmeye, sahiplenilmeye devam edilmelidir. Siyonist, emperyalist vahşet mahkum edilmelidir” diye konuştu. Ayrıca, bu vahşete tanıklık eden insanların sessiz kalmasının vicdani ölüm ve fikri kölelik olduğunu belirtti.
Uluslararası Topluma Çağrı
Fahrettin Turan, İsrail’in saldırılarını durdurmak için tüm dünyanın ayağa kalkması ve ülkelerin tepki göstermesi gerektiğini vurguladı. Turan, “Çocukların, kadınların, annelerin, babaların, torunların ölümleri normal görülmemelidir. Bu vahşete karşı tanıklık eden insanların suskunluğu onlar için vicdani ölüm ve fikri köleliktir” dedi. Ayrıca, bu saldırıların her platformda gündeme getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Gazze’deki İnsanlık Dramı
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, birçok uluslararası insan hakları örgütü tarafından kınandı. İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Amnesty International gibi kuruluşlar, İsrail’in Gazze’deki sivil halkı hedef almasının insanlık suçu olduğunu belirtti. Birleşmiş Milletler, Gazze’de yaşananları “insanlık dramı” olarak tanımladı ve tarafları barışa davet etti. Gazze’de yaşanan bu olaylar, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar ve vicdan sahibi insanlar tarafından büyük bir üzüntü ve öfkeyle karşılanıyor.
Bu yürüyüş ve protestolar, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı dünya genelinde artan tepkilerin bir yansımasıdır. Peygamber Sevdalıları Platformu’nun düzenlediği bu yürüyüş, Gazze halkının yaşadığı acıları dünyaya duyurmayı ve uluslararası toplumun dikkatini bu insanlık dramına çekmeyi amaçlamaktadır. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı sesini yükselten bu tür protestolar, barış ve adalet için önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
7 Ekim’den bu yana Gazze’de, insanlıkla birlikte insanlığın onuru çiğnenmiştir.
7 Ekim’den bu yana Gazze’de, Müslümanların iffeti ve namusu çiğnenmiştir…
7 Ekim’den bu yana insani değerler bitmiş, rabbine dahi nankör olan insan (!) en vahşi yüzünü Gazze’de göstermiş, insanın esfeli safiline nasıl indiğini ve yuvarlandığını tüm çıplaklığıyla ortaya koymuştur.
Diğer taraftan ise Gazzeliler, örmek bir Müslüman toplumun kriterlerini ve en önemlisi de iman duygusunun nasıl bir şey olduğunu bütün dünyaya göstermiştir.
Bakara Suresinin 93. ayeti kerimesi Yahudilerin, yüce rabbimize olan ihanetini pek güzel ortaya koyuyor… Bu ayeti kerime, biraz da günümüz Müslümanlarını da tasvir ediyor gibi… Ne dersiniz?
“Hani bir zamanlar, Allah’a verdiğiniz sözün önemini iyice idrak etmeniz ve antlaşmayı bozduğunuz takdirde doğabilecek vahim sonuçları zihninizde hep canlı tutabilmeniz için, Sina Dağı‘nı yerinden sökmüş ve tıpkı bir bulut gölgesi gibi üzerinize yıkılacakmış gibi kaldırarak, sizden şöyle bir söz almıştık:
“Size bahşettiğimiz ilâhî prensiplere bütün gücünüzle, sımsıkı sarılın ve ondaki emir ve tavsiyelere içtenlikle kulak verin!”
Ama onlar, “İşittik ve isyan ettik!” dediler. Dilleriyle “İşittik!” derlerken, tavır ve davranışlarıyla “İsyan ettik!” diyorlardı. Dilleriyle inandıklarını iddia ettiği şeyleri, hayatları ile inkâr ediyorlardı.
Bunun neticesinde, inkâr etmeleri sebebiyle kalplerine buzağı sevgisi içirildi. Azgınlıklarının doğal sonucu olarak, altın buzağı heykeli ile sembolize edilen isyankârlık, inkârcılık ve dünyevî arzuları ilâh edinme tutkusu iliklerine kadar işledi. Bunun neticesinde Allah’a isyan ettiler, peygamberleri öldürdüler ve yeryüzünde daima fesat çıkardılar.
Ey Peygamber! Kendi peygamberlerine dahi isyan eden ve bunca günahları işledikleri hâlde, gerçek iman ehli olduklarını iddia eden o Yahudilere de ki: “Eğer siz inanan kimseler iseniz, şu sözde imanınız size ne kötü şeyler emrediyor! Bu ne tuhaf bir imandır ki, sahibini günaha, isyankârlığa ve Allah’ın âyetlerini inkâra sevk ediyor!“
MİRATYOUTUBE
MİRATHABER.COM