islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4889
EURO
36,2751
ALTIN
2.961,54
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Yumuşak Güç Stratejileri ve Lobicilik

Yumuşak Güç Stratejileri ve Lobicilik
7 Temmuz 2024 11:00
A+
A-

Yumuşak Güç Stratejileri ve Lobicilik

Lobilerin  yeryüzündeki etkin yaptırımları inanılmaz kıymetli.

Demokratik yönetimlerin olmazsa olmazlarından biri de, insani düşünceye tanınan özgürlükler.

Ancak baskı gruplarının temel amacı çıkarlar mekanizmasını etkilemek olunca, bu etkileşime de “Lobicilik” ismi verilerek modern kayırmacılığın önü açıldı.

Çok çeşitli görevleri ve amaçları bulunan güçlü baskı gruplarının en önemli faaliyet alanlarından biri de, yasal düzenlemelerin “Yasama organını etkilemektir”.

Yasama organına yönelik çalışmaları geliştirmek ve etkilemek amacıyla oluşturulan özel baskı gruplarına da “Lobi” denir.

Dünya bu konuda aşama üstüne aşama kaydederken bizler ise Türkler olarak bu konuda hâlâ oldukça eksik ve gayretsiziz.

Ülkemizin kendisini uluslararası platformlarda daha kalıcı ve etkili bir şekilde ifade edebilmesi için; lobi çalışmalarının profesyonel bir plân dahilin de yürütülmesi gerekiyor.

Üstelik sadece bu işe yoğunlaşmış, gayretli, vatansever, üstün nitelikli, stratejist, genç beyin takımları organize etmeli bu işi.

Bir an evvel yeterli farkındalıklar oluşturularak devlet destekli çalışmalara başlanmalıdır.

Hatta, sadece bu konuya hizmet edecek bir bakanlık bile kurulabilir. ‘’Lobicilik Bakanlığı’’

Elimizin daha da kuvvetlenmesi adına bu bir şartname gerekliliğinde olmalıdır.

Yeni ve sistemli çalışma prensipleri artık bu noktayı işaret ediyor. Aksi takdirde ağzımızla kuş tutsak kendimizi ifade etme ve kabul ettirme yöntemlerimiz hedefleri bulmayacak.

Bu konuda dünyada Birleşik Devletler açık ara önde ve âkilâne her şey üzerine mutlaka bir çalışma grupları var.

Bizde ise bu tip çağdaş bazı argümanlar yeni yeni anlam kazanmaya başladı ama çok zaman kaybedildi.

En basitinden küçük bir soru ile test etsek mesela kendimizi. Desek ki Türkiye’nin Amerikan Kongresinde çalışan kaç temsilcisi var? Biliyor muyuz? Ya da bu işlere kafa yoranımız var mı?

Oysa bazı milletler Amerika’yı hem de içten fethetti bile.

Ermeniler bu ülkede nasıl bir çalışmanın içindeler mesela? Kısaca irdeleyelim:

Ermenistan 18 yaşını doldurmuş gençlerini Amerika’daki iş yerlerine stajyer olarak göndermekle başlatıyor bu süreci.

Üstelik bu durum son 50 yıldır tekrarlanıyor. O yüzden de bugün hatırı sayılır bir gücü avuçlarında tutuyorlar. Ve her daim etkinler.

Amerikan başkanlarının ya Yahudi lobisi ya da Ermeni lobisi tarafından işaret edildiğini bilmeyenimiz var mı?

Amerika’daki bu faaliyetlerin iç yüzünü anlayabilmek için önce Lobiciliğin özünü kavramak gerek.

Mesela soruyorum; Üniversitelerimizde bu konu neden ders olarak işlenmiyor? Önemi ve gereği irdelenmiyor?

Var mı mantıklı ve bizi ikna edecek bir açıklama? Sanmıyorum.

Ülkeye yaşatılan 15 Temmuz darbe girişiminin öncüsü olan FETÖ 30 yıldır Amerika’da lobi faaliyetlerini planlı bir şekilde büyük paralar savurarak uyguluyor. Bu yüzden de iadesi gerçekleşmiyor. % 100 haklı olduğumuz bir davada bile Birleşik Devletleri ikna edemedik.

Neden biliyor musunuz?

Çünkü onlarda oluşan kanaati kıramadık.

Lobiciliğe yabancıyız. Gereğini yerine getiremiyoruz.

FETÖ’nün Washington’da lobicilik faaliyetlerine ayda 1 milyon $ harcama yapmasına Amerikan hükümeti bile şaşırıyor inanın.

Alın size yeni bir gelişme daha, son çıkan kesip sakladığım bir haber küpürü.

Buyurun özetleyeyim:

FETÖ YENİ BİR LOBİ AJANSIYLA ANLAŞTI

Fetullahçı terör Örgütü, ABD kongresinde Türkiye karşıtı faaliyetlerini daha rahat yürütebilmek için yeni bir lobi firmasıyla anlaştı.

FETÖ’nün Washington’da harekete geçirdiği lobi faaliyetlerinin ana kumandası konumundaki yapılanması  “Yurttaş Savunma Ulusal Konseyi” (NCCA) “Mehlman Castagnetti Rosen & Thomas lobi firmasıyla yeni bir sözleşme imzaladı. FETÖ derin şer yapılanması bu sözleşmeyle ülkedeki duruşunu güçlü göstermeye çalışacak.

Evet tazelenen bu nikah ile FETÖ ülkemize karşı yine yeni şer mekanizmalarını harekete geçirecektir emin olun.   

Lobicilik nedir biliyor musunuz ?  Nüfuz satın alma sanatıdır.

Türkiye lobi faaliyetleri için ortalama 2 milyon $ harcıyor. Yeterli bir rakam mı? Değil kesinlikle.

Suudi Arabistan’ın bu konuda yaptığı harcama ise, 30 milyon $ seviyesinde.

Bu rakamlar belli kronolojilerle ödenen, süreklilik arz eden rakamlar.

Katar;  Suudi Arabistan’a karşı faaliyetlerini hızlandırdı ve bu faaliyetleri düzenlemesi yoluna koyması için Trump’un eski danışmanıyla anlaştı. Bu kaleyi içten fethetmektir.

Bunlar önümüze düşen bilinen coğrafi örnekler.

Amerika’da;  güçlü bir şekilde dik durabilmemiz için Washington’ da ki ‘’Düşünce Kurumları’’  ile sürekli iş birliği içinde olmamız gerekiyor.

Türkiye’ye karşı çalışma yapanları alt edebilmek için; Birleşik Devletler sistemine kanuni girişimde bulanacak, bir kurumu da içinde barındırmalı bu oluşum.

Gerektiğinde devamlı tazminat davaları açılarak karşı taraf rahatsız edilmeli. Göz dağı verilmeli. Arkası bırakılmamalı.

Hükümet bu konuda yek ses olmalı. Bunlar hassas konular herkes kendi düşüncesini söylemekten men edilmeli.

Hepsinden önemlisi bu kurum özellikle dışarıya karşı ketum ve çok ciddi bir duruş sergilemeli.

Bu bakanlığın bütün faaliyetleri gizlilik içinde olmalı ki; sistem disiplin içinde işlesin.

Yapılacak şeyler o kadar fazla ki; yazdıkça, düşündükçe zihnim dağılıyor.

Misal; Amerika’da 500 bin Türk var. Bunların ne kadarı A.B.D vatandaşı seceresini güncel olarak tutan bir birim var mı?

Maalesef.

Oysa…

ABD ve İsrail Üniversitelerinden her yıl binlerce Türk öğrenci mezun olmalı, yüzlercesi yüksek lisans ve doktora yapmalıdır.

Devletin yumuşak gücü olan birimlerinin tamamı özel ve mukim bir şekilde İsrail’de kalmalı ve orada çalışanlara Yahudiler ile evlenme şartları getirilmelidir.

İbranice bilen kişi sayımız binler hatta on binlerle ifade edilmeli, Tevrat ve Yahudi dini metinlerinin tamamı hızlıca Türkçeye kazandırılmalıdır.

Siyonizm’in yükselişi de benzer kurallar bütünüyle olmamış mıdır?

Öyleyse çağın gereklerine ve onun kurallarına göre donanmakta fayda var.

Örneğin A.B.D kongresinde Türkiye aleyhine bir yasa tasarısı gündeme gelse;  bizi savunacak yeterli Amerikalı Türk Milletvekiline sahip miyiz?

İşte bizi düşüren yanıtlanmayan sorular ve sorunlar dizisi.

Amerikan Senatosundaki Milletvekillerinin sayısının artması kaliteli bir lobicilik gerektirir. Azerbaycan bile bu konuda bizden daha fazla yol aldı emin olun.

Artık devir başka bir devir, düzen başka bir düzen.

Düşünce Kuruluşları ile münasebetlere özen gösterilmeli. Globalleşeceksek ‘’Lobiciliği Devlet Politikası’’ haline getirilmeli. Ancak bu şekilde gelişmiş ülkeler statüsüne ulaşır, haklarımızı layıkıyla savunuruz.

Bakın;  ülkemizde dev projeleri teker teker hayata geçiriyoruz. Bu yatırımlar için milyarlarca dolar harcanıyor. Vatan kazanıyor ama dışarıda da yankı yapması lazım.

Başarılarımızı yumuşak güç ile katlayarak taçlandırmak, bu çağa yakışan en akilane davranışımız olacaktır.

Çünkü yeni dünya düzeninin işleyişi bu şekilde.

Ayak uyduramayan geri kalır.

ATİLLA AKBAŞ

MİRATYOUTUBE

MİRATHABER.COM

 

 

Yorumlar
  1. MUŞLUADAM dedi ki:

    Yerinde bir tespit ama Türkiye’ye de mevcut yönetime de haksızlık etmemek gerekir.
    SON 10-15 YILDA TÜRKİYE YURT DIŞINDA YURT İÇİNDE CİDDİ LOBİCİLİK FAALİYETLERİ YAPMAKTADIR. Hatta üniversitelerimizde bu ülkelerin gençleri eğitim almak da Türkiye sevdalısı şeklinde değişik haberlere konu bile olmaktadırlar