Adam gibi adam, onurlu lider, yiğit komutan İsmail Haniye, misafir bulunduğu İran-Tahran’da siyonist suikastı ile şehid olmuştur. Rabbimizin razı olduğu ve ödüllendirdiği öncüler kervanına iştirakin hayırlı olsun, yolculuğun mübarek olsun, Efendimiz ve tüm sevdiklerin Cennet yoldaşın olsun inşallah.
Şüphesiz acımız büyük ama, umudumuz, acımızdan da daha büyük. İsmail Haniye’nin şehadeti bir milat olacak ve yepyeni bir heyecanla Gazzelinin “YETTİ ARTIK! BİZSİZ HAYAT OLMAZ.” fermanı, İsrail’in nefesini kesecek, yürek küpürtüsü, ölüm korkusuyla sonu olacak inşallah.
Ardında bıraktığın “ÖLÜMÜ HAYAT KADAR SEVEN, HAYAT CİHATTIR; YA ZAFER, YÂ ŞEHADET” aşkıyla bilenmiş, takva elbisesi giymiş o şerefli ordun, İsrail’in korkulu rüyası, ensesindeki ölüm kılıcı, rüyasındaki karabasanı olacak inşallah.
Gazzelim için şehadet, bir son ve bir bitiş değil; yeni bir doğuş, yeni bir diriliş ve yepyeni bir gaza aşkı ve heyecanıdır. Zira şehadet, bir ölüm şekli değil; bir hayat tarzı ve yaşam biçimidir. Şehadet, nasıl yaşadığıyla ve hangi anlam ve amaç uğruna feda-i can ettiğiyle alâkalıdır.
“Ölmek istemeyeceğiniz yerde bulunmayın!” kelam-ı kibarının yaşayan modeli, örnek insanı tam da Gazzelilerdir. Çünkü Gazzeliler tam da ölmek istedikleri yerde bulunuyorlar. Ümmetin namusu yiğit insanlar! gazanız mübarek olsun inşallah. Şehîd: model ve örnek olmak, iman gibi bir iddianın ispat ve delili olmak anlamlarına gelir ki, sadece Allah Teâlânın razı olduğu hayatı yaşayan insanın ölümü şehadettir. Yoksa ölmüş olan insanların adı değildir. İşte hayatıyla insanlığa rol-model olan Allah rasûlü de bizim için en güzel örnektir, her neslin şehîdi, şahidi ve delîlidir.
“Ey müminler! İşte böylece sizi, her türlü aşırılıklardan uzak, vahye dayalı, dengeli, ölçülü, uyumlu, âdil, iyiliksever ve orta yolu izleyen bir ümmet yaptık ki, tüm insanlığa karşı hakîkate şâhitlik eden güzel örnekler ve âdil şâhitler olasınız ve bu Elçi de size karşı güzel bir örnek ve şâhit olsun.”(Bakara,2/143)
Topraklarını Filistinlilerden gasp ederek, bir asırlık zulmünü de müslümanların bölünmüşlüğünden istifade ile fütursuzca sergileyen, yeryüzünün şımarık çocuğu İsrail, olabilecek en kötü, narsist ve sadist, insanlık düşmanı bir yaratıktır. Artık kokmuş ete tuz, kötü insana söz kâr etmez artık. Öbür taraftan biz koyun olursak, onun da kurt, kuzgun, sırtlan ve vampir olması sürpriz değildir. Bu azman, sınırsız, dengesiz düşmana verilebilecek tek cevap; müslümanların birleşmeleri ve siyasi, askerî ve ekonomik alanda güçbirliği ile karşısına çıkmalarıdır. Birliksiz, dirlik ve düzenlik olmaz. Bugün Gazze’ye olanın yarın bize veya bir başka kardeşimize olmayacağını kim garanti edebilir ki?. Bugün derdi Gazze olmayanın, yarın dünyası da âhireti de Gazze gibi olur maalesef. Gazze namus; unutma ba husus…
NURİ ÇALIŞKAN
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-