BİLGE DOSTUMUZ
Kurduğu vakfı ile bir Üniversite tesis eden ve öğrencileri 40 bini aşan aydın dostumuz her zaman üzerindeki bilge tavrıyla konuşurken uzun ömürle ilgili şöyle deyiverdi:
Beslenme şartlarının olumlu olarak gelişmesi, aşıların ve bazı ilaçların bulunması sonucu devrimizde insan ömrü uzadı.
Dostumuz samimi. Bu görüşleri ileri süren ve üstelik tıp bilimi adına konuşan niceleri de var. Onlar da aynı şeyi söylüyor. İnançlı olan dostumuza Kur’ân ‘dan Hz, Nuh’un 950 yıl yaşadığına ilişkin bilgiyi aktardıktan sonra her birerimizin görüp bildiği örnekler de verdim.
Bir ailenin aynı beslenme ve eğitim şartları içinde büyütülen çocuklarının biri örneğin 7 /yedi yaşında ölürken, diğeri 55 / Elli beş yaşında can vermekte ama üçüncüsü de 90 yaşına ulaşabilmektedir.
Sağlığın düşkün olan ve alınabilecek tüm önlemleri de alan ama erken yaşlarda ölen nice insanların var olduğunu da biliyoruz. Hangimizin aile fertlerinin ömürleri farklı değil.
Bir çok defa bu konuya değindik ama konu yerli ve yabancı medyanın gündeminden düşmüyor. Özellikle ölüm ötesine inanmayan insanların yaşlandıkça ölüm korkusu yüreklerine işliyor. Uzun yaşamanın çaresini araştırıyorlar. Onların bu zaafı da tıp şarlatanları tarafından da istismar ediliyor
BBC Türkçe’de okuduğumuz haber söylenebilecek en doğru sözleri içerdiği için ilgimizi çekti. Haber şöyle:
[ “Dünyanın en yaşlı adamı doğum gününü kutladı: ‘Uzun yaşamın sırrı diye bir şey yok’
Tinniswood, başkalarından “çok da farklı olmadığında” ısrarcı: “Uzun ya da kısa bir yaşam sürebilirsiniz, bununla ilgili yapacak çok fazla şey yok.”
Titanic’in battığı yıl dünyaya gelen Tinniswood, 112 yaşında olmasının üzerinde pek durmadığını söyledi:
“Niye bu kadar yaşadım, hiçbir fikrim yok. Özel bir sır falan bilmiyorum. Bence farklı birisi değilim.”]
İnsanın dünyaya gelişinde bir rolü olmadığı gibi yaşam süresini belirleme ve uzatmada da bir dahli yoktur.
İnsan ömrü kader programıyladır. İnsan Yaratıcımız tarafından kendisine ne kadar ömür takdir edildiğini bilmediğinden sağlığın dikkat eder, etmelidir de. Ama ömür herkes için ayrıdır.
Ömrün Kader ile bağlantısı, bize Kur’ân vahyinin kazandırdığı bilgidir. İnanç haline getirilecek bu bilgi bize ruhen ferahlık verir, bizi özgürleştirir, rastlantısal olarak yaşamadığımızın bilincine erdirir. Her hasatlığın ölüm sebebi olamayacağını öğretir.
Biz İnandığımız Allah’ın kitabı Kur’ân’a kulak verelim:
“ Ey insanlar! Allah’ın size bahşettiği nimetleri düşünün: Sizin atanız ve ilk insan olan Âdem’i topraktan yaratan,
Sonra da neslinizin sürmesi için, meni denilen bir damla sudan yaratılışınızı devam ettiren ve sizi birbirine uyumlu ve birbiri tamamlayan erkek ve kadın olarak çiftler hâline getiren Odur. O’nun bilgi ve iradesi dışında ne bir dişi gebe kalabilir, ne de yavrusunu doğurabilir. Bir canlıya ömür verilmesi de, onun ömrünün kısaltılması da mutlaka Allah katında, varlık kanunlarının yazılı olduğu bir kitapta kayıtlıdır. Bu nasıl olur demeyin. Hiç kuşkusuz bu, Allah için çok kolaydır.” (Fatır 11)
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-