İsrail’in Lübnan’a Yönelik Hava Saldırıları: Sivil Kayıplar ve Artan Gerilim
İsrail savaş uçakları, Lübnan’ın güneyindeki birçok bölgeye düzenlediği hava saldırıları ile bölgedeki gerilimi daha da artırdı. İsrail ordusunun yoğun bombardımanları sonucu, çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği bildirildi. Saldırılar sonrası bölgede evler harabeye dönerken, Lübnan’ın güneyinde yaşanan bu olaylar, bölgedeki tansiyonu yeniden yükseltti.
İsrail ordusu, Lübnan’ın güneyindeki Humin el-Fevka beldesini yoğun bir şekilde bombaladı. Bombardıman sonucunda, çok sayıda evin tamamen yıkıldığı ve bölgede geniş çaplı yıkım meydana geldiği bildirildi. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, bombardıman sırasında evlerinden kaçamayan çok sayıda sivil hayatını kaybetti.
20 Eylül’de gerçekleştirilen bir başka hava saldırısında, Beyrut’un güneyine düzenlenen saldırılarda da yine büyük bir sivil kaybı yaşandı. Saldırılarda, 3’ü çocuk 7’si kadın olmak üzere 45 kişi hayatını kaybetti. Lübnan halkı, bu saldırılar karşısında büyük bir endişe içinde yaşarken, bölgedeki insani kriz giderek derinleşiyor.
İsrail’in saldırılarında sadece siviller değil, askeri unsurlar da hedef alındı. Hizbullah, bu saldırılarda 15 mensubunun hayatını kaybettiğini duyurdu. Hayatını kaybedenler arasında üst düzey askeri komutanlardan İbrahim Akil’in de bulunduğu bildirildi. Akil’in öldürülmesi, bölgedeki dengeleri değiştiren bir adım olarak değerlendiriliyor.
Hizbullah, saldırı sonrası İsrail’e yönelik tehditlerini artırırken, örgütün bu saldırılara karşılık vereceği yönünde sinyaller verdi. Hizbullah yetkilileri, bu saldırıların sadece askeri hedeflere değil, sivillere de yönelik olduğunu belirterek, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ettiğini vurguladı.
17-18 Eylül tarihlerinde Beyrut’ta gerçekleşen saldırılarda da büyük kayıplar yaşandı. Çağrı cihazları ve telsizlerin patlatılmasıyla başlayan saldırılarda, toplamda 84 kişi hayatını kaybetti. Bu saldırılar, bölgedeki güvenlik zaaflarını bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlar, bu tür teknolojik saldırıların bölgedeki çatışmaların daha karmaşık bir hale geldiğini ifade ediyor.
Beyrut’taki bu saldırılar, sivil kayıplar açısından büyük bir trajedi olarak değerlendiriliyor. Patlamalar sonrası birçok binanın kullanılamaz hale geldiği ve çok sayıda insanın evsiz kaldığı bildirildi. Bölgedeki insani yardım kuruluşları, acil müdahale çağrısında bulunarak, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışıyor.
İsrail-Lübnan sınırında, özellikle 8 Ekim 2023’ten bu yana şiddetlenen çatışmalar yaşanıyor. Taraflar arasında zaman zaman artan gerilim, sınır bölgelerinde büyük bir tedirginliğe yol açtı. Çatışmalar sırasında hem İsrail hem de Lübnan tarafında askeri ve sivil hedefler zarar görmeye devam ediyor.
Bölgedeki bu çatışmalar, uzun süredir devam eden İsrail-Lübnan geriliminin yeni bir aşamaya geçtiğini gösteriyor. İki taraf da birbirlerine karşı sert açıklamalarda bulunurken, bölgede yeni bir savaşa doğru sürüklenme ihtimali gittikçe artıyor. Uluslararası aktörler, bu çatışmaların daha fazla yayılmaması için diplomatik çözüm arayışlarına hız vermiş durumda.
Lübnan halkı ve hükümeti, İsrail’in bu saldırıları karşısında uluslararası toplumun sessizliğini eleştiriyor. Özellikle Müslüman ülkelerin bu duruma karşı yeterince tepki göstermediği dile getiriliyor. Lübnan hükümeti, Birleşmiş Milletler’e ve uluslararası kuruluşlara acil çağrıda bulunarak İsrail’in saldırılarına son verilmesini talep etti.
Uluslararası toplumun bu saldırılar karşısında sessiz kalması, bölgedeki krizin daha da derinleşmesine neden oluyor. Uzmanlar, bu sessizliğin, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal eden eylemlerine cesaret verdiğini belirtiyor. Bölgedeki insani krizin daha da büyümemesi için acil adımlar atılması gerektiği vurgulanıyor…
MİRATHABER.COM